Sayfalar

9 Şubat 2023 Perşembe

Şakir'in Camii, Üsküdar, İstanbul

"Kendi değerlerimizden yola çıkıp, bambaşka şeyler meydana getirebiliriz" diyen caminin iç mimarı Fadılloğlu, bunun başlangıç olduğunu, daha iyisini yapmaya çalışacaklarını söylüyor.

Gazi, Gassan ve Ghada Şakir kardeşlerin baba ve anneleri İbrahim ve Semiha Şakir anısına yaptırdıkları Şakirin Camisi, klasik mimariyle modern çizgileri buluşturan özellikleriyle dikkat çekiyor. Şakirin Camisi ile "İlk kadın cami tasarımcısı" olarak anılan caminin iç mimarı Zeynep Fadıllıoğlu, projesi mimar Hüsrev Tayla tarafından çizilen caminin, öncelikle malzemelerine karar verdiklerini, kubbeyi alüminyum kompozitle yaptıklarını, bunun modern bir görünüm kazandırdığını söyledi. Fadıllıoğlu, cami girişine önem verdiklerini, "yaklaşım iyi olsun" diye etrafı sadeleştirdiklerini, merdivenleri yatık hale getirdiklerini ve kolay çıkımlı olmasını sağladıklarını anlattı.

Sanatçılar Emek Verdi

Fadıllıoğlu'nun verdiği bilgiye göre şadırvanın ortasında kainatı simgeleyen küreyi William Pye tasarladı. Kubbe yazılarını, önemli bir hat sanatçısı olan Hüseyin Kutlu ile Topkapı Sarayı başta olmak üzere, bir çok tarihi eserde çalışmalarını sürdüren nakkaş Semih İrteş yazdı. Işığı insancıl boyuta indiran çember şeklindeki avizeler Orhan Koçan, Nahide Büyükkaymakçı ve Hüseyin Kutlu tarafından yapıldı. Avizede Allah'ın 99 ismi ve Nur Suresi yer alıyor. Işık tasarımlarını ise İngiliz sanatçı Arnold Chan yaptı. Avizenin üzerindeki su damlası görünümündeki camlar, "ibadet eden insanların üzerine yağan rahmeti" simgeliyor. Minberin tasarımı Marmara Üniversitesi Resim Bölümü Başkanı Tayfun Erdoğmuş'a ait.

Camilerde Büyüdüm

Fadıllıoğlu, küçükken bir çok cami gezdiğini, adeta camilerin içinde büyüdüğünü ifade ederek, "Cami mimarilerini çok severim. Tasarımı yaparken de bir çok cami gezerek, bunlar üzerinde çalıştık" diye konuştu. Fadıllıoğlu şunları söyledi: "Teşvik etmeye çalıştığımız, yaratıcılık ve farklılık. Kendi değerlerimizinden yola çıkıp, bambaşka şeyler yaratabilirsiniz. Bu projede bir çok gence farklı ilhamlar verebileceğimizi düşünerek yaratıcılık boyutunu açacak, farklı şeyleri düşünmeye sevk edecek ögeleri kullanmaya çalıştık."

Bu Başlangıç

Bu eserin kendisi için 'başlangıç' eseri niteliğinde olduğunu belirten Fadıllıoğlu, "Bundan sonra yapacağımız eserde daha iyisini yapmaya çalışacağız. Cemaatin algıları, camiye gitmeleri bize en güzel cevabı veriyor" ifadelerini kullandı.

Herkes merak ediyor

Şakirin Camisi imamı Ramazan Kutlu, müzis-yenlik, mimarlık, televizyon sunuculuğu gibi işler yaptığını ancak tercihinin din adamlığı olduğunu ifade ediyor. Cami için güzel bir yer seçildiğini ifade eden Kutlu, henüz birkaç gündür hizmete açılan camiyi ziyaret için birçok insanın geldiğini, çevreden birçok kişinin de burada yatsı ve sabah namazı kıldığını söyledi.

Klasik tarzdan gecekonduya

Caminin iç tezyinatını yapan nakkaş Semih İrteş, bugünkü teknoloji ve malzemeyle çok daha farklı mimari çalışmalar yapılması gerekirken, eskinin klasik yapılarını bozarak bir şeyler ortaya konulduğunu, mimari ile ilgili bilgisi olmayanların ucube çalışmalar yaptıklarını söyledi. Klasik mimariden "gecekondu" üslubuna geçildiğini vurgulayan İrteş, Şakirin Camisi'nin böyle olmadığını ifade etti. İrteş, "Şakirin Camisi yeni bir yorumdur. Bu da klasik mimariyi iyi bilen, özümsemiş mimar Hüsrev Tayla Bey'in bir yorumudur" dedi. İrteş, çizgileri klasikten biraz ayrı olan bu mekan içerisinde, bu üsluba uygun iç tezyinatı gerçekleştirdiklerini anlattı. Caminin hat yazılarının Hüseyin Kutlu'ya ait olduğunu belirten İrteş, "Klasik bir şey istemiyoruz, dediler. Biz ona göre bir proje hazırladık Hüseyin Kutlu Bey'le bir araya ge-lerek" dedi.

Karacaahmet'teki cami çok yetersizdi

Semiha Şakir Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dina Şakir, Şakirin Camisi'nin hayat bulma hikayesini şu şekilde anlattı: "Anneannem 1990'da vefat etti ve kendi kabristanı burada. Başta Gazi dayım olmak üzere, buradaki caminin yetersizliğini görüp, 'yapabileceğimizin layığıyla bir cami yapalım' dedi. İşin ana mimarı Gazi ve Gassan dayımdır. Annem de onlarla beraber bu projeye adım attı." Dayılarının caminin mimarisiyle bizzat meşgul olduğunu ifade eden Şakir, "Kur'an ve İslam dinini iyi bilen insanlardır. Ayetleri, her şeyi kendileri seçtiler. Hedefimiz yapabileceğimizin en iyisini yapmaktı" dedi.


1 yorum:

  1. Eseri yaptıranlar da yapanlar da derinliği olan insanlarmış, Allah iki cihan saadeti nasip etsin.

    Mabedin, sadece bir ibadet mekanı değil, aynı zamanda derinlikli bir estetik ve tefekkür meselesi olduğunu anlama seviyesine erenlere selam olsun.
    Yrd. Doç. Dr. Hayati YAVUZER

    YanıtlaSil