Sayfalar

3 Ağustos 2010 Salı

Kalenderhane Camii, Fatih, İstanbul

Kalenderhane Camii, İstanbul'un Fatih İlçesinde Vezneciler semti 16 Mart Şehitleri Caddesi üzerinde Bozdoğan Kemeri'nin en doğu ucunun güneyinde ve Vezneciler Kız Yurdunun yanında bulunmaktadır.
Cami, kiliseden devşirilmiş camilerimizdendir.
Doğu Ortodoks Kilisesi formundadır.
Yapının kilise olarak ne zaman yapılandırılmaya başlandığı kesim olarak bilinmemekle beraber, Doğu Roma devrinde 9. ve 12. yüzyıllar arasında inşa edildiği tahmin edilmektedir.
Büyük bir ihtimalle kilise, ilk durumunda Theotokos Kyriotissa'ya adanmıştı.
Kalenderhane Camisi’nin ana mekânına, tonozlarla örtülü narteksten girilmektedir. Ana mekânın ortası pandantifli kubbeyle örtülüdür ve bu ana kubbe, beşik tonozlarla desteklenerek tavan örtüsü ortaya çıkarılmıştır.
Caminin duvarları taş ve tuğla karışımıdır.
İç duvarlar renkli mermer kaplama ve kabartmalarla süslenmiş olan yapı ibadete açık olup, aynı zamanda yerli ve yabancı konukların da uğrak yeridir.
Yapı, Yunan haçı kemerli Bizans kilisesi örneğinin var olan birkaç örneğinden birini temsil eder.
Caminin avlusunda kilisenin ilk zamanlarında yapıya dahil olan ancak şimdi yıkılıp harabe halini alan duvar kalıntıları bulunmaktadır.
Caminin kubbesi dört köşeden örülen kemelerle oluşturulan dairenin üstüne oturtulmuştur.
Kubbede çok da eskiden kalmadığı anlaşılan mozaik desenleri bulunmaktadır.
Özellikle yapı içinde yer alan mermer kaplamalar göz alıcıdır.
Bu sitedeki ilk yapı, Roma hamamı idi.
Altıncı yüzyılı takiben (tarihleme taş işçiliğine bakılarak yapılmıştır) kilisenin büyük kubbesi ve yarı kubbeleri Bozdağan kemerine rağmen yükseliyordu.
Daha sonra -büyük bir ihtimalle yedinci yüzyıl- daha büyük bir kilise, ilk kilisenin güneyine yapıldı.
Üçüncü bir kilise, tekrar kutsal yer olarak kullanılıyordu.
Yarı kubbeler daha sonra Commenian döneminde onikinci yüzyılın sonu olarak tarihlenebilir.
Kilise manastır yapıları ile çevreleniyordu.
Osmanlı döneminde hepsi tamamiyle yıkıldı.
Constantinopol, Latin'ler tarafındam ele geçirildikten sonra, yapı Roma Katolik kilisesi olarak kullanıldı.
Fatih Sultan Mehmed İstanbul’u fethettikten sonra bu kiliseyi, ordudaki kalender adlı dervişlere tahsis ettiği için mekân Kalenderhane olarak anılır.
Dervişler burayı medrese olarak kullanıyordu.
O zamandan beri Kalenderhane (Kalender evi) olarak biliniyordu.
18 nci yüzyılda Babüssaade (saray) Ağası Maktul Beşir Ağa tarafından camiye dönüştürüldü.
Saray hamamından, komnen kiliseye, sonra bir zaviyeye, daha sonra küçük bir camiye çevrilen mekân, İmparatorluğun çöküşüne doğru harap bir hale gelmiştir.
Yangından ve depremden zarar gören cami 1854 yılında restore edildi.
Kalenderhane camiinin minaresine 1930 yılında yıldırım düşerek yıkılmıştır. Minaresinin yanıp çökmesinden dolayı terk edildi.
1966-1972 yılları arasında Harvard Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi işbirliği ile yapılan bir araştırma ve kazıya konu olmuş, harap durumdayken 1968 yılında restore edilerek tekrar ibadete açılmıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder