Sayfalar

18 Ağustos 2010 Çarşamba

Zal Mahmut Paşa Camii, Eyüp, İstanbul

 Zal Mahmut Paşa Camii, Eyüp, İstanbul
Zal Mahmud Paşa Külliyesi, İstanbul'un Eyüp İlçesi’nde, Zal Paşa ve Defterdar Caddesi arasında yer almaktadır.
Her iki caddeye açılan kitabesiz avlu kapıları vardır.
Defterdar Caddesine açılan kapının sol tarafında,Mihrişah Sultan Türbesi, mektebi ve sebili, sağ tarafında ise, 998 (1589) tarihli çeşme ve biraz ileride de, Tecvid Yazarı Karabaş Ahmet Efendi (Pîr Ahmet Edirnevî) nin türbesi vardır.
Zal Paşa Caddesine açılan kapının karşısında ise Silâhî Mehmed Bey'in enteresan mescidi bulunmaktadır. 
İnşa tarihi tam olarak belli olmayan külliyenin yapım yılı olarak 1577 yılı zikredilir. 
 Zal Mahmut Paşa Camii'nin Mihrab ve Minberi
Mukarnas kıble, Osmanlı klasik mimari geleneğiyle bağdaşır ve cami iç bezemeleri de 1955–1963 yılları arasındaki restorasyon çalışmalarında klasik tarzda yenilenmiştir.
Yan duvarlarda sık aralıklarla verilen iki sıra pencere açıklıklar, Mimar Sinan’ın diğer eserlerinde görülmemiş bir üsluptur. 
Caminin duvarları taş ve tuğla ile almaşık örülmüştür.
Cami ve külliyenin diğer yapıları 1766 yılındaki depremde zarar görmüş ve II. Mahmud Dönemi’nde külliye elden geçirilmiştir. 
Caminin 5.10 m çapındaki sekizgen kubbe örtülü türbesinde Zal Mahmud ve zevcesi Esma Sultan medfundur. 
Külliye, Kanuni Sultan Süleyman’ın veziri olan Zal Mahmud Paşa ve eşi ve Sultan II.Selim’in kızı olan Şah Sultan tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır.
Külliye, cami, iki dershaneli bir medrese, banilerin türbeleri, çeşme ve şadırvandan meydana gelmektedir. 
Caminin 12.40 m çapında kubbeli orta mekânı, yan galerilerle desteklenmiştir. 
Orta mekânı dolanan düz tavanlı revaklar, dörder sütun tarafından taşınmaktadır. 
Ayrıca, külliyenin çeşmesi de kesme taştan ve dikdörtgen çerçeve içinde inşa edilmiştir.
Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde diyor ki: 
"Camilerin en güzeli Zal Paşa Camisidir ki irem bağı içinde iki tarafı yol ve pek parlaktır. 
Osmanlı ülkesinde olan vezir camileri içinde bundan nurlusu yoktur. 
366 cam billur ile süslüdür...

Mermer minber ve mihrap mükemmeldir.
Mihrap etrafında çini bordür bulunmaktadır.
Çini mihrabı ve minberi kalem işleriyle süslüdür.
Minberi, mihrabı, müezzin mahfelleri ince sütunlarını Sinop kalasındaki minberden başkasında görmedim..."
Banisi Sultan Süleymanın silahdarlığından üç tuğ ile çırağ ve damad-ı şehriyari olan Mahmud Paşa ile eşi Şah Sultan'dır.
Zal Mahmut Paşa, Kanuni Sultan Süleyman döneminde görev yapmış bir vezirdir ve Kanuni’nin kız kardeşi Şah Sultan ile evlenerek saraya damat olmuştur.

Bunların ikisi dahi bir türbede medfunlardır. 
Cami'i şerifte mahfil dahi vardır lakin fevkani değildir. 
Önünde medrese ve meydanında şadırvan vardır. 
Cami-i şerif bir taraftan fevkani ve diğer taraftan ise tahtanidir. 
Ve türbesi karşısında bir medresesi dahi vardır... 
Esas cami kısmı bir büyük kubbe ve onu üç taraftan saran mahfillerden oluşur. 
İkisi mihrab divarına diğer ikisi ise ayaklara oturan kemerler, büyük kubbeyi taşırlar. 
Defterdar Caddesine açılan avlu kapısından girildiğinde sağ tarafta medrese odaları, sol tarafta ise Zal Mahmud Paşa Türbesi, haziresi ve orta yerde kitabesiz bir kuyu bulunmaktadır. 
Buradan 26 basamaklı  taş bir merdivenle şadırvan avlusuna çıkılır. 
Merdivenin altındaki meyilde iki adet çeşme vardır. 
Bugün kapatılmıştır. 
Şadırvan sekiz sütunludur. 
Avlunun üç tarafında medrese odaları bulunmaktadır. 
Mabet, kesme taştan tuğla hatıllı olarak inşa edilmiştir. 
Minaresi tek şerefeli ve yekpare kesme taştır.
Minaresi 1894 depreminde yıkılmış ve yeniden yapılmıştır. 
Son cemaat yerinde altı sütunlu bir revak mevcuttur.

Daha önceleri de birçok tamirat geçiren cami, son olarak 1955-63 yılları arasında restore edilmiştir.
İç avlu, son cemaat yeriyle birlikte 17 sütun ve 15 kubbe ile çevrilidir.
Ortada 8 sütunlu şadırvanı vardır.
Şadırvan, köşelerde sekiz sütuna oturan konik çatıyla örtülüdür.

İstilaktitli cümle kapısı üzerine Ayet-i Kerime yazılmıştır.
Kitabesi yoktur.
Cami bir taraftan fevkani olduğu için altında beş adet oda bulunmaktadır. 
Camiin kıble tarafında da avluya inen bir merdiveni vardır.


Zal Mahmut Paşa Kimdir?
Bosna’da dünyaya gelmiş, Enderun’da yetişmiş, çeşitli devlet görevlerinde bulunduktan sonra 1553 yılında Kanuni Sultan Süleyman’a yaptığı hizmetlerden ötürü “Zal” ünvanını unvanını almıştır.
Zal Osmanlıca pehlivan anlamındadır.
1564’de Anadolu Beylerbeyi, 1567’de Vezir olmuştur.
Bu sırada Sultan II. Selim’in kızı Şah Sultan ile evlenerek saraya damat olmuştur.
Zal Mahmut Paşa ile eşi Şah Sultan 1580 yılında hastalanmış, aynı gün ve aynı saatte ölmüşlerdir. Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu şehzade Mustafa’nın öldürülmesi olayından dolayı Zal Mahmut Paşa daima tarihte suçlu gösterilmiştir.
Bundan dolayı yapılmış olan bu dev külliyenin tarih boyunca ziyaretçisi hep az olmuştur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder