Sayfalar

4 Mayıs 2011 Çarşamba

Bezm-i Âlem Valide Sultan (Dolmabahçe) Camii, Beşiktaş, İstanbul

Bezm-i Âlem Valide Sultan (Dolmabahçe) Camii, Beşiktaş, İstanbul
İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde, Dolmabahçe Sarayı'nın güneyinde, sahilde yer almaktadır.
Bulunduğu konum sebebiyle Dolmabahçe Camii diye biliniyor.
İnönü Stadı'nın karşısında 2 minareli, taş ve mermerden inşa edilmiş görkemli bir yapıdır.
Sultan Abdülmecid'in annesinin ismini taşıyan caminin inşasını, valide sultan başlatmış.
Valide Sultan'ın ölümü üzerine Abdülmecid tarafından tamamlanmış, 23 Mart 1855'te ibadete açılmıştır.
  Bezm-i Âlem Valide Sultan Camii (Dolmabahçe Camii)
Dolmabahçe Camii'nin tasarımı meşhur mimar ailesi Balyanlardan Garabet Balyan'a aittir.
Asıl adı Bezmialem Valide Sultan Camii olan ama konumu nedeniyle Dolmabahçe Sarayı bütünü içinde düşünülüp birlikte anılan Dolmabahçe Camii, iki yılı aşkın bir yapım süreci sonunda 23 Mart 1855’te bir cuma töreniyle ibadete açılmıştır.
Caminin en belirgin biçimsel özelliği net bir kurgu ve geometriye sahip olmasıdır.
Cami ve hünkar bölümleri, işlevlerine de bağlı olarak ayrı ayrı tasarlanmış ve sonra birleştirilmiş gibidir.
Cami, kare planlı alt yapı üzerine kubbeli ve yüksek bir kitledir.
Hünkar bölümü ise, dikdörtgen planlı prizmatik ve daha alçak bir kitledir.
Bu iki kitle, caminin kuzey cephesi yönünde bitiştirilirler.
Bu yapıdaki geometri egemen tasarım, ampir üslubunun veya yeni klasikçiliğin 19. yüzyılın ortasındaki son fakat en bütüncül örneklerindendir.
27 Eylül 1948 gününden itibaren Deniz Müzesi olarak hizmet veren ibadethane, 27 Mayıs Darbesi sonrasında askerî yönetim tarafından Yassıada İrtibat Kurulu'na verilmiş, kurul da müzenin camiyi derhal boşaltmasını istemiştir.
photo

Bezm-i Âlem Valide Sultan (Dolmabahçe) Camii, Beşiktaş, İstanbul
Sultan Abdülmecid'in annesi Bezm-i Alem Valide Sultan tarafından yaptırılmaya başlanmış ama vefatı ile Sultan Abdülmecid inşasını sürdürmüştür.
Barok üslubuyla yapılmış süslü camilerdendir.
Cami, saraya bitişik olduğu için ön kısmına hünkar ile devlet ricalinin ibadet edebileceği, selamlık töreni ve buluşmaların yapılacağı iki katlı bir hünkar mahfili inşa edilmiştir.
Cami Türk mimarisinde ender olarak rastlanan dairesel yuvarlak pencere düzeni ve tavuskuşu kuyruğunu andıran biçimiyle yapıya değişik bir görünüm kazandırmaktadır.

Bu dairesel pencere dizisi, dönemin cami ve sivil mimarisinde görülmemiş bir biçemdir.


Cami;  korentiyen kolon başlığı şeklinde tek şerefesi olan, yivli iki minareye sahiptir ve bu minareler hünkâr kasrının kuzey cephesinin iki ucuna yerleştirilmiştir.
İç cephesi barok ve ampir üslupların karışımından oluşan bir dekorasyona sahiptir.

Dolmabahçe Camii; yapıldığı dönemin mimari estetiğini yansıtmakla kalmayan, aynı zamanda cami mimarisinde o güne değin denenmemiş dairesel pencere düzeniyle, kendine has bir mimari lezzeti de yakalamıştır.

Kubbeden kıymetli bir avize sarkmaktadır.
Mihrap ve mimber kırmızı somaki mermerdendir.


Ayrıca, Dolmabahçe Camisi’nin selâtin camilerinde de görülen dış avlusu; yol çalışmalarında yıkılmış ve sebil de bu yıkımdan nasibi almıştır.
Muvakkithane ise denize bakan cepheye taşınmıştır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder