Sayfalar

13 Temmuz 2021 Salı

Rüstem Paşa Camii'nin Tarihçesi, Fatih, İstanbul

 Rüstem Paşa Camii, Fatih, İstanbul
Tahtakale’de Hasırcılar Caddesi üzerinde bulunan bu cami, Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan’ın kocası sadrazam Rüstem Paşa tarafından 1560 yılında inşa edilmiştir. 
Mimar Sinan’ın güzel eserlerinden biridir.
Camii fevkani olarak yapılmış ve alt kısmına mahzenler ve dükkanlar yerleştirilmiştir. 
Camiin revaklı avlusuna iki taraftan merdivenle çıkılmaktadır.1962 yılında dış saçaklar ve 1968’de de minaresi ,dış avlusu ve zemin duvarları tamirler görmüştür.

Hadika, Rüstem Paşa Camii’nin inşa edildiği arsa üzerinde önceden Halil Efendi Mescidi’nin olduğunu; caminin banisi Rüstem Paşa’nın Şehzade Camii yanında, sebiline yakın bir yerde müstakil bir türbede medfun bulunduğunu yazar.
Aynı zamanda Rüstem Paşa, Çağaloğlu tarafında mimari değeri büyük olan birde medrese yaptırmıştır. Onun, zengin devlet ricalinden olduğu bilinmektedir.
 Rüstem Paşa Camii ve Arkada Süleymaniye Camii
Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimam Sultan’la evli olan, meşhur Osmanlı Sadrazamlarından Hırvat asıllı Rüstem Paşa tarafından, 1560 yılında Mimar Sinan’a yaptırılan cami, dönemin ve Sinan’ın sadeliğinden uzaktır. 
Camiyi bu sadelikten uzaklaştıran dekoratif öğelerse hiç şüphesiz İznik çinileridir.

Eminönü’nde Uzun Çarşı’nın sahil yoluna indiği yokuşta yükselen tarihi mekân, konum itibarıyla çok kalabalık bir yerleşimin ortasında kalmıştır. 
Cami, Hacı Halil Mescidi yerine 40x40 zemin üzerine inşa edilmiştir. 
Tavan örtüsü; 15.50 çapındaki orta kubbeyle ve bu orta kubbeyi destekleyen daha ufak çapta yarım ve tam kubbelerle biçimlendirilmiştir.
Rüstem Paşa Camisi 1660 yılındaki yangında hasara uğramış ve 1766 yılında yaşanan büyük deprem sonrasındaysa, caminin minaresi ve kubbesi yıkılmıştır. 
II. Mustafa zamanında onarımdan geçirilen tarihi mekânın, yıkılan kubbe ve minaresinin bu onarım sonrası Sinan dokusundan uzaklaştığı görülür.
Mihrimah Sultan Camisi’nde olduğu gibi Rüstem Paşa Camisi’nde de kitabe bulunmamaktadır. Caminin sekizgen şadırvanı cadde üzerinde bir avlu içinde yer alır. 
Camiyi üç yönde dolanan yüksek avlusunu bir revak çevirmektedir.
Tarihi yarımadanın siluetine kondurulmuş caminin iç tasarımında kullanılan İznik çinileri, tarihi mekânın ziyaretçilerini büyük bir tablonun küçük imgelerine dönüştürmeyi başarmıştır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder