Sayfalar

11 Eylül 2020 Cuma

Ulu Camii'nin Tarihçesi, Kars

Ulu Camii, Kars
Ulu Camii, Kars'ın Kaleiçi Mahallesi’nde bulunmaktadır.
Şehirdeki en büyük Osmanlı Camii'dir.
Cami, gerçekte XI.yüzyıldan kalma bir bizans kilisesidir.
Osmanlı imparatorluğu padişahlarından Sultan III.Murat (1574-1595) devrinde 1579 tarihinde inşa edilmiştir.
1604 yılında İran saldırıları esnasında Şah Abbas'ın orduları tarafından yıkılmıştır.
Sonrasında yöre halkının cami ihtiyacını karşılamak üzere Sultan I.İbrahim (1640 1648) devrinde Kars Beylerbeyi Dilaver Paşa tarafından III.Murat hatırasına 1643 yılında yeniden inşa edilmiştir.
6 Haziran 1664 tarihinde başlayıp 7 gün süren deprem neticesinde maalesef bu cami de zarar görmüştür.
Caminin Mihrâb, Minber ve Vaaz Kürsüsü
1773 tarihinde ise Hacı İbrahim adlı bir hayırsever tarafından özgün mimarisine münasip olarak tamir ettirilmiştir.
93 harbi olarak da bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rusya Harbi esnasında Kars'ın Ruslar'ın eline geçmesi üzerine cami, 1893 yılından sonra silah deposu olarak kullanılmıştır.
1918 yılında Rusların şehri terk edip Ermenilere bırakmasından sonra cami tekrar yıkılmıştır.
Yöredeki Müslüman halk mensubu 286 kişinin ermeni taşnak çeteleri tarafından bu camide yakılarak şehit edilmiştir.
Ulu Camii, bu tarihten günümüze kadar Yanık Yağlı Cami olarak da anılmıştır.
ermeni taşnak çetelerin gerçekleştirdiği katliama bugüne kadar şahitlik eden cami duvarlarındaki kan ve yağ izleri, Ulu Camii’de yaşananların gözler önüne sermesi bakımından ehemmiyet arz etmektedir.
Caminin kuzey cephe duvarındaki kitabede yer alan “Ey Ateş! İbrahim'e karşı serin ve selametli ol” Enbiya Sûresi 69.Ayetinin yer alması çok manidardır.
Caminin İçinden Bir Görünüm
1938 yılının nihayetinde yıkık ve ve metruk haldeki cami, tapusu ile satılmış ve cami ile arsasını satın alan kişiler tarafından öylece bırakılmıştır.
Daha sonra 1994 yılında Kars halkının önde gelenlerinden Hacı Temel Nadi Yıldırım başkanlığında kurulan dernek, camiyi satın alan vatandaşlardan geri alma çalışmalarını başlatmıştır.
2002 yılında cami ve etrafındaki evler geri alınarak kamulaştırılmıştır.
Kamulaştırma tamamlandıktan sonra bedelsiz olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne restorasyonu yapılmak üzere devredilmiştir.
Restorasyonu tamamlanan Ulu Camii, 2009 yılı Mayıs ayının ilk cuma günü ibadete açılmıştır.
Bu tadilat esnasında orijinalliğini büyük ölçüde kaybetmiş, yeni bir cami görünümünü almıştır.
Günümüze kadar intikal eden batı cephesi ve arka güney cephesi'nde Seyyidler Haziresi içerisinde bir Osmanlı mezarlığı bulunmaktadır.
Ulu Camii, taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilip muhafaza altına alınmıştır
  1. Mimarî Üslûbu
  2. Fotoğrafları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder