Neyzenler Mezarlığı
Mevleviler ölene "Göçtü-göçündü", "hâmûş oldu", mezarlıklara susanlar vurdu ve susanlar anlamına gelen "Hâmûşân", "Hâmûşhâne", cenazeyi defnetmeye de "sırlamak" derlerdi.
Dergâhların etrafında genellikte "Hâmûşân veya hâmûşhâneler" yer alırdı.Buralara Mevlânâ'nın soyundan gelenler, dedeler ile mübtedîler defnedilirdi (sırlanırdı).
Huzur-i Pîr ve Kibâbü'l-Aktâb denilen Mevlânâ'nın Türbesi'nin içi olduğu gibi, türbesinin çevresi de mezarlık yani "Hâmûşhâne" idi.
Dergâhın güneyinde ve batısında bulunan hâmüşhâneler, elde bulunan eski fotoğraflardan da tesbit edebilmektedir.
Bu bölümlerinde hâmûşâne olduğunu, eski planlardan anlıyoruz.
Eski planlarda bu bölümlerin üzerlerine hâmûşân yazılmış.
Dergâhın kuzeyindeki bir bölümün üzerine de 'Valideler Mezarlığı" diye yazılmış.
Yine bizim Neyzen Selâmı Bertuğ'dan Öğrendiğimize göre, Dergâhın önündeki bir bölümde "Neyzenler Mezarlığı"dır.
Demek ki dergâhtaki bir bölüm "Ölen Neyzenlerin", bir bölümde "Ölen Validelerin" defni için ayrılmış bölümlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder