31 Mart 2010 Çarşamba

Rüstempaşa Camii






sulymaniyerustem
 
Mısır Çarşısı yakınında, tek minareli, etrafını çevirmiş sıra dükkanların, depoların üzerinde yükselen merkezi planlı yapıdır. Şehrin en aktif ticari merkezinde arka sırtlarda yükselen Süleymaniye Camisi ile birlikte eşsiz, güzel bir manzaradır. 1561 Yılında Sadrazam Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştı. Dükkanların üzerinde yer alan camiye iki yandaki döner merdivenler ile ulaşılır. Avlu entresan mimariye sahip, küçük bir teras olup beş küçük kubbe ile örtülür. Merkezi kubbe karşılıklı 4 duvar payesi ve yanlardaki ikişer sütün üzerinde yükselir. Kare mekan köşeleri, kubbeyi destekleyen 4 yarım kubbe ile çevrilidir. İki yan taraf sütunların arkasında galeri gibidir. Giriş cephesi, küçük fakat çarpıcı iç mekan duvarları, devrinin en meşhur İznik çini örnekleri ile süslüdür. Çiniler geometrik, yaprak ve çiçek motifleri ile dekorlu olup renkli çiçek bahçesini anımsatır. Bir röliyef gibi kabarık mercan kırmızısı rengi 16 yy. da kısa bir süre kullanılmıştı.

Pertevniyal Valide Camii


  • validecamii 
     
    Sultan II. Mahmut’un eşi ve Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Valide Sultan tarafından yaptırılmıştır.

  • Cami 1869-1871 yılları arasında inşa edildi.

  • Planlarını Sarkis Balyan’ın çizdiği, hazırlanmasına Hagop Balyan’ın katıldığı da bilinmektedir. Mimarı Montani’dir. Çizim işlerinde, desinatör Osep çalışmıştır. Uygulama ve şantiye yönetimi için Bedros Kalfa ve duvarcı Ohannes ile dülger kolbaşısı Dimitri görevlendirilmiştir.

  • Camii`nin, neogotik tasarımıyla klasik camilerden oldukça farklı bir mimarisi vardır.

  • Devlet ileri gelenlerinin, din bilginlerinin, hocaların katılımıyla düzenlenen büyük bir törenle temeli atıldı. Pertevniyal Sultan temel atma töreninini meydanı görebilen bir evin penceresinden izledi.

  • Tek şerefeli iki minaresi, Dolmabahçe Camii’nin minarelerinden daha geniş tutulmuştu. İç mekân bakımından da bu camiden daha genişti. Tek kubbesi yüksek, fakat küçüktür. Neogotik yüzey bezemeleri bu camiye ayrı bir güzellik kazandırır. Aynı bezeme zenginliği ve güzellik caminin iç kısımları için de geçerlidir. Altın yaldızla parlatılan mavi rengin egemen olduğu kalem işi süslemeler, iç mekanı baştan sona süslemektedir. Caminin Aksaray Meydanı`na bakan avlu kapısı, İstanbul`daki camiler için pek alışılmadık ve aynı zamanda da göz kamaştırıcıdır. Bu kapı Osmanlı taş oyma sanatının nadide ürünlerindendir.

  • 1956-59 arasındaki Aksaray Meydanı düzenlenmesi esnasında sebil gibi camiye ait bazı unsurlar kaldırılmış veya yeri değiştirilmiştir.

  • Caminin çevresindeki eserler: Bir çeşme, bir kütüphane, Pertevniyal Sultan’ın kendisi için yaptırdığı türbeden oluşmaktadır. Kütüphanesi, Süleymaniye Kütüphanesi’ne taşınmıştır. Trafikten en çok etkilenen cami bu camidir. Caminin kahyası Hüseyin Bey cami masrafı olarak 7961 kese 396 kuruş 10 para harcamış; üç ayrı temel çukuruna olmakla 3225 lira temele gömülmüştür.

  • Süleymaniye Camii




    Süleymaniye Camii 

    İstanbul’un siluetini minareler ve kubbeler süsler. Şehrin en büyük ve görkemli camii Süleymaniye Camiidir. Dış ve iç estetiği, fevkalade muntazam, göz okşayıcı proporsiyonları seyredeni büyüler. Süleymaniye Camii bir mimari şaheserdir. 16. yy., Türk Osmanlı İmparatorluğunun her bakımdan gelişmiş ve ilerlemiş olduğu bir devirdir. 36 Osmanlı Sultanı arasında 47 yıl ile en uzun hüküm süreni Kanuni Sultan Süleyman’dır. Bu büyük şöhretli Sultan, kendi adına yaptırtacağı camii Koca Mimar Sinan’a havale etmişti. Mimarlık dünyasının bir dehası olan Mimar Sinan, camii ve etrafını saran büyük kompleksi 1550-1557 yılları arasında tamamlamıştır. Türk sanatının klasik döneminin kurucusu ve geliştireni Mimar Sinan, sanatının üstünlüğünü burada da ispat etmişti. Caminin avlusunun etrafını çevreleyen büyük komplekste okullar, kütüphane, hamam, aşevi, kervansaray, hastane ve dükkânlar bulunur. Süleymaniye’nin dış güzelliğini seyredebilmek için yapıdan uzakta olmak gerekir. Galata Kulesi’nden veya Haliç’in Galata kesiminden, bu imparatorluk eseri bütün haşmeti ile görülebilir. Dört minaresi olan caminin esas mekânını büyük bir kubbe örter. Caminin ana girişi etrafı revaklarla çevrili, ortasında şadırvanı olan iç avludandır. İç mimarideki açıklık, bütünlük, ölçülü bir süsleme buranın haşmetli etkisini güçlendirir. 53 metre yüksekliğinde 26.50 m. çapındaki merkezi kubbeyi fil ayağı denilen dört büyük paye taşır. Mekânın bütün elemanları uyumlu bir armoni içerisindedir. Statik bakımından da yapının dengesi kusursuzdur. Zaman içinde İstanbul şehrini sarsan depremler burada tek bir çatlağa bile sebep olamamıştır. Kubbenin içi geçen yüzyılda yapılmış barok tesirli dekorasyondur.
    Yerdeki el yapısı tek örnek, mihraplı halı 1950’li yıllarda yerleştirilmişti. İçerideki en göz alıcı yer mihrap duvarındaki 16. yy. orijinal, fevkalade renkli, Türk motifleri ile süslü vitraylardır. Gayet sade mevlithanlar balkonu ve minber yanında, yine mermerden yapılmış mihrap nişinin etrafı çinilerle süslüdür. Sultan locası mihrabın solunda bulunur. Duvarlar Kuran’dan alınan ayetlerle süslüdür. Bunlar Türk kaligrafi sanatının çok güzel örnekleridir. Giriş ve yan cephelerde kadınlara ayrılmış balkonlar yer alır. Girişin sağında bronz kafesli bölme 18. yy. Türk maden işçiliğinin güzel bir örneğidir. Caminin arka avlusunda Sultan Süleyman’ın, bunun yanında da çok sevdiği karısı Roksana’nın büyük türbeleri bulunur. Etrafta değişik asırlarda yapılmış önemli kişilerin mezarları vardır. Süleymaniye kompleksinin bir ucunda küçük ve gayet mütevazı bir mezar bulunur. Burası 99 yıl şan ve şöhret ile yaşamış 50 yıl süre ile İmparatorluk baş mimarlığı yapmış, büyük usta Mimar Sinan’ın mezarıdır. Koca Sinan çalışkan ve verimli bir mimardı; uzun yaşamı boyunca 400’den fazla eser tamamlamıştı. Kurucusu olduğu klasik Türk mimarisinin en önemli temsilcisi de oydu. Eğittiği öğrencileri diğer İslam ülkelerinde de eserler üretmişlerdi.

    Şeyh Muhammed El Tavil Türbesi, Samandağ, Hatay

    Muhammed El Tavil Türbesi, Hatay'ın Samandağ ilçesine bağlı Gözene Köyü’nde bulunnmaktadır.
    Türbe, yörenin halk tarafından en çok ziyaret edilen türbelerinden birisidir.

    Hz.Hıdır’ın Türbesi (Makamı), Samandağ, Hatay

    Hz.Hıdır’ın Türbesi (Makamı), Hatay'ın Samandağ ilçesinde bulunmaktadır.
    Halk arasında “Hz.Hıdır’ın (Hızır) Makamı”, Hz. Hıdır’ın Hz.Musa ile buluştukları yer olarak inanılmıştır. Burası Müslüman ve Hıristiyanlar’ın kutsal kabul ettikleri yerlerden birisidir.

    Gemilerçekeği Camii, Giresun

    Gemilerçekeği Camii, Giresun merkezde yer almaktadır.
    Giriş kapısı üzerindeki 1884 (h.1301) tarihli kitabeden anlaşıldığına göre, bu camiden önce aynı yerde bir mescid vardı.

    Kale Camii, Giresun

     Kale Camii, Giresun
    Kale Camii, Giresun şehir merkezinde, Hükümet Konağı yakınındaki meydanda bulunmaktadır.
    Caminin iki kitabesi mevcuttur.
    Caminin Giriş kapısı üzerindeki 1830 tarihli kitabeden öğrenildiğine göre, Dizdarzade Emetullah Hanım l830 yılında yaptırmıştır.

    Şeyh Kerameddin Camii, Giresun

    Şeyh Kerameddin Camii, Giresun şehir merkezinde Şeyh Kerameddin Mahallesinde bulunmaktadır.
    Cami, kagir bir eserdir.
    Daha evvel, Şeyh Kerameddin adlı zat tarafından yeri vakfedilerek inşa ettirilen ahşap caminin yerinde yaptırılmıştır.

    Hacı Hüseyin Camii, Giresun

    Hacı Hüseyin Camii, Giresun merkezinde bulunmaktadır.
    Trabzon Vakıflar Müdürlüğü’ndeki kayıtlara göre Çobanoğlu Hacı Hüseyin 1594 yılında yaptırmıştır.
    Sonraki yıllarda yıkılan camiyi Dizdaroğlu Murat Bey’in kızı Ayşe Emetullah Hanım 1861 yılında yeniden yaptırmıştır.

    Hacı Miktad Camii, Giresun

     Hacı Miktad Camii, Giresun
    Hacı Miktad Camii, Giresun'da şehir merkezinde yer almaktadır.
    Hacı Mikad Camisi’nin üç ayrı kitabesi bulunmaktadır.
    Bunlara göre;

    Kurşunlu Camii, Şebinkarahisar, Giresun



    kurşunlu cami (şebinkarahisar-giresun)

    Kurşunlu Camii (Şebinkarahisar-Giresun)
    Kurşunlu Camii, Giresun'un Şebinkarahisar ilçesi, Taş Mahalle’de bulunmaktadır.
    Cami 1587 yılında inşa edilmiştir.
    Caminin kitabesi bulunmamaktadır. 

    Fatih Camii, Şebinkarahisar, Giresun



    fatih camii (şebinkarahisar-giresun)1
    Fatih Camii (Şebinkarahisar-Giresun)

    Fatih Camii, Giresun'un Şebinkarahisar İlçesinde yer almaktadır.
    Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalmadır. Fatih Sultan Mehmet Otlukbeli Savaşını kazandıktan sonra Şebinkarahisar’a geldiğinde, bu gelişinin anısı olarak bir cami yapılmasını emretmesi üzerine Fatih Camii yapılmaya başlanılmış ve inşası 5 yıl sürmüştür.

    Seyyid Vakkas Türbesi, Giresun

    Seyyid Vakkas Türbesi, Giresun'da Kapu Mahallesi’nde bulunmaktadır.
    19. yy.dan kalma bir türbedir.
    Fatih Sultan Mehmet zamanında büyük faydalar gösteren ve bir çatışma sırasında şehid düşen uç beyi Seyyit Vakkas’a aittir.

    29 Mart 2010 Pazartesi

    İskender Baba Türbesi, Kemah, Erzincan

    İskender Baba Türbesi, Erzincan'ın Kemah İlçe'sinde, Mektepönü Mahallesinde, yolun altında Fikri Erol’un bahçesinin içinde bir türbedir.
    Türbenin kime ait olduğu ve ne zaman yapıldığı hususunda pek bir bilgi yoktur.
    Yoldan bakıldığında pek belli olmayan türbe iki bölmeden müteşekkil.

    Kelem Yakup Türbesi, Kemah, Erzincan

    Kelem Yakup Türbesi, Erzincan'ın Kemah İlçesinin 3 km doğusunda, Jandarma binasının üst tarafında Kemeryaka yolunun sağ tarafında etrafı,mezarlık olan bir tepenin üzerinde yer almaktadır.
    Halk tarafından “Kelem Yakup Türbesi”diye anılır ve Sultan Melik’in büyük kardeşi olduğunu söylerler.

    Midilli Baba Türbesi, Kemah, Erzincan

    Gülabibey Camisi’nin güneyinde,Abdülbaki Ertuğrul’un evinin bahçesinin içerisindedir.
    Halk tarafından “Midilli Baba Türbesi”diye anılır.
    Kim olduğu ve nereden geldiği hususunda hiçbir bilgi yoktur.

    Behramşah Türbesi, Kemah, Erzincan

    Behramşah Türbesi, Erzincan'ın Kemah İlçesinde, Melik Gazi kümbetinin yanında bulunmaktadır.
    Biri tromplu,öbürü pandantifli iki kubbeyle örtülüdür.
    Birbirine geçmeli iki kare mekandan oluşmaktadır.

    Melik Gazi Türbesi, Kemah, Erzincan

    Melik Gazi Türbesi, Erzincan'ın Kemah İlçesinde, Kemah’ın kuzey batısındaki, kayalık platform üzerinde bulunmaktadır.
    Burası daha evvel Kemah’ın kenar mahallelerinden biri iken, şimdi terkedilmiştir.

    Tavil Ahmet Ağa (Yalı) Camii, Çanakkale

    Tavil Ahmet Ağa (Yalı) Camii, Çanakkale'de bulunmaktadır.
    Cami, kare planı, kırma çatısıyla şehrin mühim camilerinden biridir.
    Mevcut tadilat kitabesinden anlaşıldığına göre Tavil Ahmet Ağa tarafından yaptırılan ilk caminin yanması üzerine 1854 yılında Miralay Halil Bey’in gayretleriyle yenilenmiştir.

    Çimenlik Kalesi Mescidi, Çanakkale

    Çimenlik Kalesi Camileri, Çanakkale'de Çimenlik Kalesi içerisinde bulunmaktadır.
    Mescid, 12.12×5.24 m. ölçüsünde ince uzun dikdörtgen planlıdır.
    Mescidin alt kısmı taştan, üst kısmı da tuğladan yapılmıştır.

    Sofucu Halil Camii, Çanakkale

    Sofucu Halil Camii, Çanakkale'de Alaaddin Mahallesinde bulunmaktadır.
    Eski bir mescid iken 1961 yılında Cami koruma derneği tarafından yıktırılarak yerine yeni kubbeli bir cami yaptırılmıştır.

    Yazıcızade Camii, Çanakkale

    Yazıcızade Camii, Çanakkale'de Yazıcızade Mahallesinde, bugünkü halk kütüphanesi yakınında bulunmaktadır.
    Fatih Sultan Mehmet devri eserlerindendir.

    Kadı İskelesi Camii, Çanakkale

    Kadı İskelesi Camii, Çanakkale'nin Alaaddin Mahallesi Eceabat Caddesi üzerinde bulunmaktadır.
    Bahari Kadızade Mehmet tarafından 1546 yılında yaptırılmıştır.

    Hallaç Hüseyin Camii, Çanakkale

    Hallaç Hüseyin Camii, Çanakkale'de Yazıcızade Mahallesinde, Mevlevihane yakınında bulunmaktadır.
    Eskiden Hallaç Hüseyin Mescidi olarak hizmet vermiştir.

    Cerrah Hüseyin Camii, Çanakkale

    Cerrah Hüseyin Camii, Çanakkale'de Cami-i Kebir mahallesinde çarşı mevkii'nde bulunmaktadır.
    Cerrah Hüseyin tarafından yaptırılmıştır.
    Önceleri tekke olarak görev yapmış, bilahare mescid haline getirilmiş, sonra camiye çevrilmiştir.

    Namazgah, Gelibolu, Çanakkale

    Namazgah, Çanakkale'nin Gelibolu İlçesinde yer almaktadır.
    Namazgah, 1407 yılında Beşe oğlu İskender Bey tarafından sefere çıkan Deniz Tüfekçi erleri için inşa edilmiştir.

    28 Mart 2010 Pazar

    Bursa'daki Türbeler


    türbe

    Şeyh Kutbettın Camı Ve Türbesi,
    Eşref-i Rumî Camı Ve Türbesi,
    Yakub Çelebi Zaviyesi Ve Türbesi, 
    Kırgızlar Türbesi ,
    Sarı Saltuk Türbesi,
    Çandarli Hayrettin Paşa Türbesi,
    Çandarli İbrahim Paşa Türbesi Ve İmareti,
    Çandarli Halil Paşa Türbesi,
    Huysuzlar Türbesi,
    Ahiveyn Sultan Türbesi,
    Abdülvahap Sancaktarı Türbesi İznik’in önemli türbeleridir.

    27 Mart 2010 Cumartesi

    Boludaki Camiler


    bolu_buyuk_cami


    Bolu’da bulunan Büyük Cami (Yıldırım Beyazıt Cami), 
    Kadı Cami, 
    Saraçhane Cami, 
    İmaret Cami,
    Ilıca Cami, 
    Ilıca Cami, 
    Süleyman Paşa Cami, 
    Yıldırım Cami, 
    Kanunî Cami, 
    Yukarı Tekke Cami, 
    Eskiçağa Yıldırım Cami görülmeye değer eserledir.

    Boludaki Türbeler

    Tokad-i Hayreddin Türbesi, Akşemseddin Türbesi, Ömer Sekkin Türbesi, Aşağı Tekke Türbesi, Ümmi Kemal Türbesi, Kasım Dede Türbesi, Babahızır Türbesi başlıcalarıdır.


    25 Mart 2010 Perşembe

    Halil Bey (Yukarı) Camii, Bartın

    Halil Bey (Yukarı) Camii, Bartın şehir merkezinde yer almaktadır.
    1872 yılında Halil Bey tarafından yaptırılmıştır.
    Kubbesiz, dikdörtgen planlı, iki pencere ile aydınlanan kagir bir yapıdır.

    İbrahimpaşa (Orta Cami) Camii, Bartın

    Bartın çarşısındadır. Bosna Valisi İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yapım yılı bilinmemekle birlikte 150 yıllık bir geçmişe sahip olduğu tahmin edilmektedir, 1864 ve 1897 yıllarında iki yangın geçirdiği, 1898 yılında yeniden yaptırılarak 1901 yılında ibadete açıldığı bilinmektedir.

    Şadırvan (Aşağı Cami) Camii, Bartın

    1903-1905 yıllarında halktan toplanan paralarla yaptırıldığı söylenmektedir. Minaresinin ise 1913 yılında yapıldığı şerefedeki kitabeden anlaşılmaktadır. Dikdörtgen planlı olup, duvarları köşelerde kesme taş, diğer kısımları tuğla ve moloz taştan harçla yapılmıştır.

    İçkale Mescidi, Amasra, Bartın

    İçkale Mescidi, Bartın'ın Amasra İlçesinde, Amasra Kalesi içinde bulunmaktadır.
    Mescid, eski bir şapeldir.
    15.asırda mescide dönüştürülmüş, 1930 yılında ibadete kapatılmıştır.
    9.asırda çok itinalı bir tuğla-taş örgü sistemi ile yapılan şapel, 11×7 m. boyutlarındadır.

    Ebu'd Derda Camii ve Türbesi, Bartın

     Ebu Derda Türbesi, Bartın
    Hz. Peygamberimizin Sancaktarı Ebu'd Derda Hazretlerine ait olduğu söylenir. 
    Ancak; tarihi kaynaklara göre, Hicretin 50. yılında İstanbul’un kuşatılması sırasında bu bölgeden geçerken buralarda bir süre kaldığı tahmin edilen Ebu Derda Hazretleri hatırasına sonradan bir türbe yapıldığı ve burasının manevi bir makam olarak kabul edildiği muhtemeldir.

    Kurşunlu (Hekimzade Yusuf Sinan) Camii, Edremit, Balıkesir

    Kurşunlu (Hekimzade Yusuf Sinan) Camii, Balıkesir'in Edremit ilçesinde, Kapıcıbaşı Mahallesi Kurşunlu Caddesi’nde bulunmaktadır.
    Mazbut vakıf olan caminin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü' ne aittir.

    24 Mart 2010 Çarşamba

    Ahi Bayram (Ahi İbrahim) Türbesi, Çine, Aydın

    Ahi Bayram (Ahi İbrahim) Türbesi, Aydın'ın Çine İlçesinde Ahmet Gazi Paşa Camii'nin avlusunda bulunmaktadır.
    İnşa tarihinin 14.asırda Menteşe Beyliği zamanında olduğu tahmin edilen türbe eyvan tipi türbeler grubunda olup dörtgen bir plana sahiptir.
    İki katlı ve türbe ile örtülmüş olan türbe  yapılmıştır.
    Kuzey cephede yer alan, eyvan açıklığı, geniş yuvarlak kemerlidir.

    Balat Köyü İlyas Bey Camii, Didim, Aydın

    İlyas Bey Camisi      (Söke)
    Balat Köyü İlyas Bey Camii, Didim, Aydın
    İlyas Bey Camii, Aydın'ın Didim ilçesinde, Miletos’un yanındaki Balat Köyü’nde yer almaktadır.
    Menteşoğullarından İlyas Bey tarafından 1404 yıllarında yaptırılmıştır.
    Cuma Camii ismiyle tanınan bu caminin inşasında, Miletos antik kentinin mermer blok taşlarından istifade edilmiştir.

    22 Mart 2010 Pazartesi

    Muratlı Köyü Camii, Borçka, Artvin

    Muratlı Köyü Camii, Artvin'in Borçka ilçesi, Muratlı (Maradit) köyünde bulunmaktadır.
    1846 yılında yaptırılmıştır.
    Tümüyle ahşap olan yapının içteki ahşap elemanları muhtelif tezyînata sahiptir.
    Hâssaten cümle kapı kanatları, minberi ve mihrabı ağaç oymacılığının güzel örneklerindendir.

    Ömer Paşa Camii ve Türbesi, Elmalı, Antalya

    Ömer Paşa Camii ve Türbesi, Antalya'nın Elmalı ilçesinde çarşı içinde yer almaktadır.
    Yapı Manavgatlı Ketencizade Ömer Paşa tarafından 1610 yılında yaptırılmıştır.
    (Cami kitabesinde ve vakfiyesinde 1677’de yaptırıldığı yazmaktadır.)

    Abdal Musa Türbesi, Elmalı, Antalya

    Abdal Musa Türbesi, Antalya'nın Elmalı ilçesine bağlı Tekke Köyü’nde bulunmaktadır.
    Horasan erenlerinden Abdal Musa Türbesi’nin ne zaman yapıldığı konusunda kesin bir malumat bulunmamaktadır.
    Türbenin yanında bulunan Abdal Musa Dergahının üzerindeki kitabeye dayanılarak XIII.yüzyılda yapıldığı anlaşılmaktadır.

    Şeyh Şücâeddin Mescidi ve Türbesi, Muratpaşa, Antalya

    Şeyh Şücâeddin Türbesi, Antalya'nın Merkez Muratpaşa İlçesinde, Çaybaşı Mahallesi’nde bulunmaktadır.
    Türbenin kitabesinden 1238 yılında yapıldığı bilinmektedir.

    Şeyh Sinan Türbesi, Muratpaşa, Antalya

    Şeyh Sinan Türbesi, Antalya'nın Merkez Muratpaşa İlçesinde Şeyh Sinan Mahallesi, Recep Peker Caddesi üzerinde bulunmaktadır.
    17.asırda yapılmıştır.
    Türbe, Şeyh Sinan Camii'nin karşısında bulunmaktadır.

    Ahi Yusuf Türbesi, Muratpaşa, Antalya

    Ahi Yusuf Türbesi, Antalya'nın Merkez Muratpaşa İlçesinde, Selçuklu Mahallesi Mermerli Sokak’ta Ahi Yusuf Camii’nin yanında bulunmaktadır.
    Cami üzerindeki kitabeden 1249 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır.

    Nigâr Hatun Türbesi, Muratpaşa, Antalya

    Nigâr Hatun Türbesi, Antalya'nın Merkez Muratpaşa İlçesinde, Yivli Minare ile Mevlevihane arasındaki terasta bulunmaktadır.
    Türbe, Şehzade Korkut’un annesi Nigâr Hanım’a aittir.
    Selçuklu kümbetlerini andıran Nigâr Hatun Türbesi 1502 yılında yapılmıştır.

    Zicirkıran Mehmet Bey Türbesi, Muratpaşa, Antalya

     Yivli Minare ve Camii, Muratpaşa, Antalya
    Zicirkıran Mehmet Bey Türbesi, Antalya'nın Merkez Muratpaşa İlçesinde, Yivli Minare’nin avlusunda yer almaktadır.
    1377 yılında yapılmıştır.
    Aynı zamanda Mevlevihane’nin doğusundaki küçük bir terasta bulunan bu türbe, sekizgen planlı olup, kesme taştan yapılmıştır.

    Alanya Arkeoloji Müzesi, Alanya, Antalya


    Alanya Arkeoloji Müzesi 1967 yılında ziyarete açılmıştır.
    Müze arkeoloji ve etnoğrafya bölümlerinden oluşmaktadır.
    Müzenin belli başlı eserleri, Alanya çevresinde bulunan ve MÖ.625 yılına tarihlenen Fenike Yazıtları, Helenistik, Roma, Bizans dönemlerine ait mimari parçalar ile heykellerdir.

    Antalya Atatürk Müzesi (Merkez)

    Atatürk Müzesi 1986 yılında açılmıştır. Müzenin bulunduğu bina XX.yüzyılın başlarına tarihlenen iki katlı yığma taş duvarlı bir yapıdır. Bu müzede Atatürk’ün özel eşyaları ile Atatürk pulları ve para koleksiyonları sergilenmektedir.
    Haşim İşcan Mahallesi
    Atatürk Caddesi

    Antalya Müzesi (Merkez)

    Antalya Müzesi


    Antalya Müzesi ilk defa 1922 yılında Süleyman Fikri Erten tarafından Kale İçi’ndeki Alaaddin Camisi’nde kurulmuş, İtalyan Konsolosluğu bahçesinde ve çeşitli oklularda bulunan eserler müzenin ilk koleksiyonlarını oluşturmuştur. Müze, 1939 yılında Yivli Minare’nin de bulunduğu Selçuklu Külliyesine taşınmıştır.
    Antik Çağın önemli kentlerinin bulunduğu yöreden toplanan ve arkeolojik kazılardan getirilen eserler kısa zamanda müze koleksiyonlarını geliştirmiş, Yivli Minare bunları sergileyecek kapasitede olmadığından yeni bir müzenin yapımına gereksinim duyulmuştur. Konyaaltı Caddesi’nde yeni müzenin 1965 yılında başlanmış, 1971 yılında müze binası tamamlanmış, sergileme ve düzenleme çalışmalarından sonra 25 kasım 1972’de müze ziyarete açılmıştır.

    21 Mart 2010 Pazar

    Yivli Minare, Muratpaşa, Antalya

    Yivli Minare, Antalya
    Yivli Minare Külliyesi içerisinde camiinin hemen güneydoğusunda, XIII. yüzyıla ait bir Selçuklu eseridir. I. Alaeddin Keykubat tarafından (1219-1238) tarihleri arasında yaptırılmıştır.
    Kare planlı bir kaidenin üstünde silindirik bir kısmı ve yarım sütun şeklinde gövdesi vardır.

    Sultan Süleyman (Kale) Camii, Alanya, Antalya

    Sultan Süleyman (Kale) Camii, Alanya, Antalya
    Sultan Süleyman (Kale) Camii, Antalya'nın Alanya ilçesinde bulunmaktadır.
    Şehir surlarının zirve kısmında, İç Kalenin hemen dışında kalan caminin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir.
    Bununla beraber, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad tarafından kentin yeniden düzenlenmesi sırasında 1231 yılında yaptırıldığı sanılmaktadır.

    18 Mart 2010 Perşembe

    Amasya Müzesi

    Amasya Müzesi, şehir merkezinde yer alır.
    1925 yılında Sultan II. Bayezit Külliyesi’ne ait medrese binasının iki odasında toplanan az sayıda arkeolojik eser ile İslami devir mumyaları bir araya getirilerek bir “Müze Deposu” oluşturulmuştur.

    Hazeranlar Konağı (Etnoğrafya Müzesi), Amasya

    Hazeranlar Konağı (Etnoğrafya Müzesi), Amasya'da yer almaktadır.
    Hatuniye Camii’nin doğusunda yer alan Yalı Evleri dizisindeki en güzel konaktır.
    19. yüzyıl geleneksel sivil mimari örneklerinden biridir.

    17 Mart 2010 Çarşamba

    İmaret Camii, Afyonkarahisar

    İmaret Camii, Afyonkarahisar'da Kurtuluş caddesinde bulunmaktadır.
    Sadrazam Gedik Ahmet Paşa, 1472’de Mimar Ayaz Ağa’ya yaptırmıştır.
    Bu yüzden Gedik Ahmet Paşa Camii adıyla da tanınır.

    15 Mart 2010 Pazartesi

    Kurşunlu Camii, Besni, Adıyaman

    Kurşunlu Camii, Besni, Adıyaman
    Kurşunlu Camii, Adıyaman'ın Besni ilçesinde yer almaktadır.
    Kuzey cephede son cemaat yerine açılan cümle kapısı üzerindeki kitabeye göre 17.asırda yaptırılmıştır.
    Camii, buradaki diğer camilerde olduğu gibi muntazam bir plana sahip değildir.

    Adıyaman Müzesi'nin Tarihi




    adiyaman_muzesi
    1978 Yılında aşağı Fırat Projesi doğrultusunda yörede yürütülen kurtarma kazılarından elde edilen eserlerin İl Halk Kütüphanesinde depolanmasıyla Adıyaman’da ilk Müzecilik faaliyetleri başlamıştır.
    1982 Yılında modern binasına kavuşmuş ve bu tarihten sonra kendi binasında hizmet vermeye başlamıştır.
    Müzede arkeolojik eserler yanında yöresel kültüre ait etnografik eserler de sergilenmektedir.
    Paleolitik dönemden başlayarak bu döneme ait çakmak taşından yapılmış el baltaları, kazıyıcılar ve kesici aletler , Neolitik döneme ait çakmaktaşı ve obsidyen’den ok uçları, Kalkolitik döneme ait pişmiş topraktan yapılmış çeşitli kaplar, Tunç Çağına ait bronz mızrak uçları ve benzeri eserler, Demir Çağına ait hiyeroglif yazıtlar, çeşitli mutfak kapları ve süs eşyaları , Helenistik döneme ait heykel,mozaik, yazıt ve çeşitli kaplar, Roma dönemine ait heykel, yazıt ,mozaik , kandil, koku şişesi, çeşitli kaplar ve süs eşyaları, Bizans dönemine ait çeşitli kaplar ve süs eşyaları, İslami ve özellikle Selçuklu dönemine ait sırlı kaplar, cam eserler ve süs eşyaları ile Osmanlı dönemine ait çeşitli eserler sergilenmektedir.
    Etnografik eser salonunda ise yöresel halı, kilim ve cicim gibi el dokumaları, kadın ve erkek giysileri, gümüş takılar ile bakır mutfak eşyaları teşhir edilmektedir.

    Yenipınar Camii, Adıyaman

    Yenipınar Camii, Adıyaman'ın Yenipınar mahallesinde bulunmaktadır.
    Düz bir alan üzerine inşa edilmiştir.

    Ebuzer Gıffârî Türbesi ve Çeşmesi, Adıyaman






    Abuzer Gaffari Türbesi ve çeşmesiAbuzer Gaffari Türbesi ve Çeşmesi, Adıyaman 5 km doğusundaki Ziyaret Köyünde yer almaktadır.
    Kapısındaki kitabeden H.1136 tarihinde anlaşılmaktadır.

    Adıyaman Müzesi

    Müzede arkeolojik ve etnografik eserler sergileniyor.

    14 Mart 2010 Pazar

    Adana ilinde Bulunan Müzeler


    Adana Arkeoloji Müzesi
    buyuk adana arkeoloji muzesi
    Adana’nın ve bütün Çukurova’nın tarihi eserlerinin sergilendiği Müze, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuştur. Bu nedenle Türkiye’nin en eski on müzesinden birisidir. İlk olarak çevredeki sütun, sütun başlıkları ve lahitlerin Polis Dairesinde toplanmasıyla kurulan Müze, Adana’lı Alyanakzade Halil Kamil Bey’in müdür olarak atanması ve başarılı çalışmaları sonunda, 1928′de Taşköprü’nün başındaki şimdi yıkılmış olan Cafer Paşa Camii’nin Medresesi’nde ziyarete açılmıştır.

    1950 yılında, Kuruköprü’de şimdiki Etnografya Müzesi’ne taşınmıştır. Özellikle Tarsus/Gözlükule (1934), İçel/Yumuktepe (1936), Ceyhan/Sirkeli (1938) ve Yüreğir/Misis (1958) höyüğü kazılarında bulunan, Çukurova’nın ilk çağlarına ait seçkin eserler müzede toplanmıştır. Müzenin etnografik eser açısından zenginleşmesine Müze Müdürü Ali Rıza Yalman’ın (Yalkın) büyük katkıları olmuştur.
    Müze 5 Ocak 1972 yılında şimdiki binasına taşınmıştır.
    Hitit İmparatorluk dönemine ait “Dağ Kristali Heykelciliği” çok ilgi görmektedir.
    Seyhan Caddesi, Adana
    Tel : (0322) 454 38 55
    Faks : (0322) 454 38 56
    Pazartesi dışında her gün 08.30-12.30 / 13.00-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.

    11 Mart 2010 Perşembe

    Adana Taş Eserler Müzesi

    Bahçede kûfi, sülüs ve nesih hatla yazılmış kitabe ve mezar taşları teşhir edilmektedir.
    Güney ve kuzey kısımda sade, sikke başlıklı, mecidiye tipi, kavuklu, fes ve barok başlıklı, 17. yy.’dan kalma Osmanlı kadın ve erkek mezar taşları yer almaktadır. Bunlar arasında yörenin ileri gelenlerinden Adana Valisi Süleyman Paşazade Ahmet Paşa, Karaisalı Kaymakamı Hasan Fevzi Bey, Adana Askeri Alaybeyi Miratizade İbrahim Bey, Adana Defterdarı Sofyalı Mustafa Bey, Orman Başmüfettişi Akif Efendi’ninkiler de vardır.

    Adana Arkeoloji Müzesi


    buyuk adana arkeoloji muzesi
    Adana’nın ve bütün Çukurova’nın tarihi eserlerinin sergilendiği Müze, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuştur. Bu nedenle Türkiye’nin en eski on müzesinden birisidir. İlk olarak çevredeki sütun, sütun başlıkları ve lahitlerin Polis Dairesinde toplanmasıyla kurulan Müze, Adana’lı Alyanakzade Halil Kamil Bey’in müdür olarak atanması ve başarılı çalışmaları sonunda, 1928′de Taşköprü’nün başındaki şimdi yıkılmış olan Cafer Paşa Camii’nin Medresesi’nde ziyarete açılmıştır.

    Mevlâna Celâleddîn-i Rumi Kimdir?

    Mevlana’nın asıl adı Muhammed Celaleddin’dir.
    Mevlana ve Rumi de, kendisine sonradan verilen isimlerdendir.
    Efendimiz manasına gelen Mevlana ismi, ona, daha pek genç iken Konya’da ders okutmaya basladığı tarihlerde, Rumi adı ise; Anadolu’ya yerleşip orada yaşadığı dönemlerde verilmiştir.

    10 Mart 2010 Çarşamba

    KONYA EREĞLİ MÜZESİ

    00107044 
    Konya iline bağlı Ereğli ilçesinde Müze kurma düşüncesi ilk defa 1960’larda ortaya açılmış ve Bulvar Caddesi üzerinde yapımına başlanan müze, 1968 yılında ziyarete açılmıştır. Başlangıçta memurluk olan müze 1978 yılında Müdürlük haline getirilmiştir.

    İPLİKÇİ CAMİİ, MERAM, KONYA


    Mabet yeni cadde açılırken çukurda kalmıştır. 
    Eskiden mabedin önünde mesciler içine giden şimdiki kapısının seviyesinde bir yol varmış. 
    Buradan geçenlerin gözleri tamamen tuğla ile yapılan bu binanın üstünde düğümlenir. 
    Kapısı kuzeye açılan binanın içten içe eni 37.90, derinliği batıda 20.60, doğuda 20.15 metredir. Kuzeyine birisi kapısının üstünde olmak üzere yedi, kıblesine dört, doğu ve batısına iki’şer pencere açılır. Kıblesine ve kuzeyine 6’şar pencere vardır. Caddeden mabedin avlısına 10 basamaklı taş merdivenle inilir.

    KONYA ALAADDİN CAMİİ





    alaaddin cami
    Konya Alaeddin Camii özelliklerinden dolayı ayrı bir başlığı hakediyordu. Ancak bu gün fırsat bulup hazırlıklarımı tamamlayabildim.
    Kuzeyden, Karatay Medresesi tarafından bakıldığında minytür bir kaleyi andıran Alaeddin Camii Konyadaki en eski camidir.  Yapımı yüz yıldan fazla sürmüş ve Sultan Birinci Alaeddin Keykubat döneminde bitirilmiş. Bu yüzden de Alaeddin Camii adını almış.  Yanında inşa edilen su deposu ve bazı görüşlere göre de Alaeddin  Tepesi çevresinde inşa edilen yol yüzünden bu değerli caminin oturduğu zeminde kaymalar oldu ve cami esaslı bir sağlamlaştırma çalışması gördü.    Ayrıca bu yıl restorasyonu da tamamlandı ve şu anda ziyarete açık. Görülmesi gereken farklı bir yapı. Restorasyon çalışmalarının da başarılı olduğunu söylemeliyim.

    Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî ve Mevlânâ Müzesi

    Selimiye (Sultan Selim) Camii, Karatay, Konya
    Tefekkür ve tasavvuf tarihimizin meşhur siması Mevlâna Celaleddin Rûmi (D. 30.09.1207, Belh- Ö. 17.12.1273, Konya)’nin babası Sultânu’l Ulemâ Bahaüddin Veled, 1231 yılında vefat eder.

    KONYA ETNOGRAFYA MÜZESİ

    Konya Etnografya Müzesi binası 1975 yılında Milli Eğitim Bakanlığı için hizmet vermek amacıyla Bölge Müzesi olarak inşa edilmiştir. Daha sonra düzenlenerek ziyarete açılmıştır. Üç katlıdır. Bodrum kat halı seksiyonu olarak düzenlenmiş ve 17.12. 2000’de ziyarete açılmıştır. Bu bölümde Selçuklu dönemine ait Beyşehir Eşrefoğlu Camii’nden ve Konya Alâeddin Camii’nden getirilen en eski ve nadir halı parçaları bu müzemizdedir. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait Konya ve Karapınar, Sille, Ladik, Küçükmuhsine, Kavak, Karaman, Derbent v.b. çevresinde dokunan halılar ile Uşak, Kula, Gördes, Mucur gibi önemli halı merkezlerinden örnekler sergilenmektedir.

    KONYA ARKEOLOJİ MÜZESİ

    1
    Konya Arkeoloji Müzesi, 1901 yilinda Karma Orta Okulunda açilmistir. Daha sonra 1927 yilinda Mevlâna Müzesine, 1953 yilinda Iplikçi Camii’ne tasinmistir. 1962 yilinda ise bugünkü müze binasi kurularak hizmete girdi. Müzede, Neolitik, Eski Tunç, Orta Tunç (Asur ticaret kolonileri), Demir (Frig, Urartu), Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans çaglarina ait eserler sergilenmektedir.

    9 Mart 2010 Salı

    Sırçalı Medrese, Meram, Konya

    Sırçalı Medrese (Mezar Anıtları) Müzesi
    Sırçalı Medrese Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde medrese olarak kullanılmıştır. XVII. yüzyılda terk edilmiş olan medresenin talebe odaları yıkılmıştır. XIX. yüzyılda ise kerpiçle yapılan bu odalarda eğitime devam edilmiştir.

    Medrese 1954 yılında yeniden onarıma ve korumaya alınarak 1960 yılında Konya Müzesi’ne bağlı “Mezar Anıtları” seksiyonu olarak ziyarete açılmıştır. 1969 yılında Kültür Bakanlığı aslına uygun olarak Kültür Bakanlığı tarafından restore edilmiştir.
      Sırçalı Medrese, Meram, Konya
    1988-1990 yılları arasında yeniden restorasyona alınan ve teşhir tanzimi yapılarak yenilenen müzenin bahçesinde toprak altında olan Bizans Devrine ait katakomp da onarılarak ziyarete açılmıştır. Sırçalı Medrese Mezar Anıtları Müzesi’nde çoğunluğu zaman içerisinde yok olan mezarlıklardan toplanan tarih ve sanat tarihi açısından değerli olan Selçuklu, Karamanoğlu ve Osmanlı Dönemlerine ait mezar taşları sergilenmektedir. Mezar Anıtları Müzesi’nin üst katı halen “Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü”nün kullanımındadır.
    Sırçalı Medresenin İçinden Bir Görünüm, Meram, Konya
    Konya’nın ve Anadolu’nun önemli medreselerinden biri olan Sırçalı Medrese Konya İli, Meram İlçesi, Gazialemşah Mahallesi’ndedir. Açık avlulu, iki eyvanlı ve iki katlı medreselerden olan Sırçalı Medrese, II. Gıyaseddin Keyhüsrev Devrinde Bedreddin Muslih tarafından yaptırılmıştır. Binanın önemli bölümlerinde kesme taş diğer kısımlarda moloz taş kullanılmıştır. Çeşitli değişikliklerle 1924 yılına kadar medrese olarak kullanılmıştır.

    Doğu-batı yönünde uzanan medresenin dikdörtgen biçimindeki ön cephesi kesme taştandır. Öne çıkıntı yapan taç kapı çeşitli geometrik ve rumi süslerle bezenmiştir. Giriş kapısının üstüne rastlayan kısımda kitabe bulunmaktadır. Bunun iki yanında üstü mukarnaslı süs işçilikleri vardır. Ayrıca klasik Selçuklu taç kapılarında rastladığımız gibi kapının iki yanında iki niş bulunmaktadır. Giriş kapısından sonra beşik tonozlu eyvan gelir.
      Sırçalı Medresenin Avlusu, Meram, Konya
    Bu bir bakıma ikinci eyvan durumundadır. İkinci katın oluşumundan dolayı Bursa kemeri şeklinde sırlı tuğla ve çinilerle kaplı tonoz örtüsü biraz basıktır. Sağ tarafta türbe, solda ise medrese odası vardır. Türbe kubbemsi tonoz örtülü olup bir penceresi cepheye, diğeri avluya açılmaktadır. Duvarları ve örtüsü, sırlı tuğlalarla balık sırtı şeklinde örülmüştür. Soldaki medrese odası beşik tonola örtülü olup bir pencere cepheye açılmaktadır. Günümüze kalan sağlam medrese odası bu odadır.
    Medresenin dikdörtgen bir avlusu ve avlunun ortasında bir havuzu vardır. Avlu üç yönden revaklarla çevrilidir. Revakların kalan kısımlarından ayakların duvar yüzeylerinin çeşitli şekillerde sırlı tuğla ve çinilerle kaplı olduğu anlaşılmaktadır. Avlunun sağında ve solunda dörder öğrenci hücresi bulunmaktadır. Üst kattaki odalarla birlikte toplam oda sayısı onaltıdır. Odaların kapı ve pencereleri avluya açılmaktadır.
    Ana eyvanın sağında ve solunda kubbeli birer oda vardır. Bunlar klasik kışlık dershanelerdir. Yapının en süslü ve gösterişli yeri olan ana eyvan bugün oldukça sağlam durumdadır. Yalnız eyvan kemerinin yeri kadar olan altıgen çiniler ve eyvanın üst kısmındaki çiniler dökülmüş ve bozulmuştur. Eyvan bir basamakla avludan ayrılmaktadır. Cephesi çeşitli şekillerde ve görünüşlerde çinilerle ve yazılarla bezelidir. Bu yazılar Kuran’dan alınmış surelerdir. Kemer içinde yer alan altıgenin ortasında, binanın mimarının kitabesi bulunmaktadır. Medreseyi “Tuslu Mehmet Usta”nın yaptığı yazılıdır. Yazı bordürleri eyvanın cephesini çepeçevre dolaşmaktadır. Eyvanın güney duvarında çinileri dökülmüş mihrap bulunmaktadır. Sırçalı Medrese çinileri çini sanatı yönünden önemli bir yer tutmaktadır.
    Sırçalı Medrese, Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhusrev zamanında 1242 yılında fıkıh ilmi okutulmak üzere Bedreddin Muhlis tarafından yaptırılmıştır.

    Medresenin mimari Tuslu Mehmet Usta'dır. Medreseyi yaptıran Bedreddin Muhlis, II. Alaeddin Keykubat'ın lalası ve II. Gıyaseddin Keyhusrev'in emirlerinden olup, Lala Hadim Hoca olarak da tanınır. Türbesi Sırçalı Medrese'nin içindedir. Muhlisiye Medresesi de denilen medresenin içi firuze, kahverengi, mor ve siyah çinilerle süslü olduğu için Sırçalı ismini almıştır. 

    Doğu-batı yönünde uzanan medresenin dikdörtgen biçimindeki ön cephesi kesme taştandır. Öne çıkıntı yapan taç kapı çeşitli geometrik ve rumi süslerle bezenmiştir. Cephesi çeşitli şekillerde ve görünüşlerde çinilerle ve yazılarla bezelidir. Bu yazılar Kuran'dan alınmış surelerdir. Yazı bordürleri eyvanın cephesini çepeçevre dolaşmaktadır. Ayrıca eyvanda yapının mimarı Tuslu Mehmet'e ait  “Yaptığım eserin dünyada eşi yoktur, ben baki değilim, bu eser hatıra olarak bakidir.” yazılı bir kitabe bulunmaktadır. Eyvanın güney duvarında çinileri dökülmüş mihrap bulunmaktadır. Sırçalı Medrese çinileri çini sanatı yönünden önemli bir yer tutmaktadır.

    Medrese 1954 yılında yeniden onarıma ve korumaya alınarak 1960 yılında Konya Müzesi'ne bağlı "Mezar Anıtları" seksiyonu olarak ziyarete açılmıştır. 1969 yılında Kültür Bakanlığı aslına uygun olarak Kültür Bakanlığı tarafından restore edilmiştir.

    1988-1990 yılları arasında yeniden restorasyona alınan ve teşhir tanzimi yapılarak yenilenen müzenin bahçesinde toprak altında olan Bizans Devrine ait katakomp da onarılarak ziyarete açılmıştır. Sırçalı Medrese Mezar Anıtları Müzesi'nde çoğunluğu zaman içerisinde yok olan mezarlıklardan toplanan tarih ve sanat tarihi açısından değerli olan Selçuklu, Karamanoğlu ve Osmanlı Dönemlerine ait mezar taşları sergilenmektedir. 

    Pazartesi dışında her gün 08.30-12.30/13.30-17.30 saatlerinde ziyarete açıktır.





    ·  KONYA’DAKİ DİĞER CAMİLER



    KONYA KAPU CAMİİ.

    Konya’da merkezde sarraflar (Tevfikiye) caddesi üzerindedir. Asıl adı İhyaiyye olup eski Konya Kalesinin kapılarından birinin çevresinde yer aldığından Kapı Camii adıyla anılır.

    Cami ilk defa 1658 yılında Mevlevi Dergahı Postnişinlerinden Pir Hüseyin Çelebi tarafından yaptırılmıştır. Bir süre sonra yıkılan bu camiiyi 1811 yılında Konya Müftüsü Esenlilerlizade Seyyid Abdurrahman yenilemiş, 1867 yılında bir yangın, cami ile birlikte bu civarda ki vakıf dükkanları da yoketmiş. Bu olaydan bir yıl sonra camii üçüncü defa yeniden yapılmıştır.

    Kapu Camii Konya’da yer alan Osmanlı Dönemi camilerinin en büyüğüdür.

    Eski Konyada şehrin iç kalesi ve kalenin dışarıya açılan 12 adet kapısı var imiş. Bu kapılardan biride iç kale surlarının doğuya açılan kapılarından olan Telli kapı adı verilen kapıdır. Bu kapı KAPI CAMİİ önünde bulunduğu için mabet bu kapıya nisbetle meşhur olmuştur. Çevrede attariye çarşısı ile meşhurmuş.

    Konya ve çevresinde dağlar kesif çam ormanları ile kaplı imiş FRİCYA da çam mukaddes sayılmış, kimse çam kesmediği için bütün dağlar çamlarla kaplanmıştır. İşte eskiden Takkeli dağ ve çevresi kesif çam ormanları ile kaplıyken Kapı Camii yapımında camiinin direklerinin buradaki ormanlardan kesildiği söylenir. Sonrasında osmanlı zamanında madenler işletilmeye başlanınca ormanlar kesilmiş ve dağlar çırılçıplak kalmıştır.

    Cami İle İlgili Diğer Linkler