Sayfalar

Kuyucak Kasabası Aşağı Mahalle Camii, Akseki, Antalya

 Kuyucak Kasabası Aşağı Mahalle Camii, Akseki, Antalya
Caminin uzaktan görünümü
Antalya'nın Akseki İlçesine bağlı Kuyucak Kasabasındadır. Cami çatılı ve tek şerefeli tek minareden oluşmaktadır. Cami Dikdörtgen şeklinde yapılmıştır. Dışınan belli olmasa da içi çok güzel... Hiç bir masraftan kaçınılmamış. Duvarları, mihrabı, minberi vs. tezyinatı için her türlü fedakarlık yapılmış ve ortaya çok güzel eser çıkmış.

Kuyucak Kasabası Yukarı Mahalle Camii, Akseki, Antalya

 Kuyucak Yukarı Mahalle Camii, Akseki, Antalya
Antalya'nın Akseki İlçesine bağlı Kuyucak kasabasındadır.
Kasabanın iki camisinden biridir.
Kasabada zaten iki mahalle var.

25 Mayıs 2011 Çarşamba

Hızır Ali Paşa Camii, Bayavşar Kasabası, Beyşehir, Konya

Hızır Ali Paşa Camii, Bayavşar Kasabası, Beyşehir, Konya 
Hızır Ali Paşa Camii, Konya'nın Beyşehir İlçesine Bağlı Bayavşar Kasabasındadır. 
Tarihi bir camidir. 
Minaresi sonradan eklenmiştir. 

Bayavşar Kasabası Camii, Beyşehir, Konya

 Caminin uzaktan Görünümü...Sadece minaresi görünüyor.

24 Mayıs 2011 Salı

Sanayi Camii, Kadınhanı, Konya

Sanayi Camii, Kadınhanı, Konya
Konya'nın Kadınhanı ilçesinde sanayi içerisindedir. İkişer şerefeli iki minaresi vardır.

17 Mayıs 2011 Salı

Lamia Camii, Lamia, Yunanistan

 Lamia Camii, Lamia, Yunanistan
Merkezi Yunanistan bölgesinde bulunan Lamia şehri, Atina’ya 215 km mesafede olup, 869 yılından Yunan egemenliğine geçene kadar Slavca bir kelime olan Zitouni ismiyle anılmıştır.
Lamia şehri, 1446 yılında Türk hakimiyetine geçer ve bu egemenlik 1833 yılına kadar sürer.
Mora seferine çıkan Fatih Sultan Mehmet 1458 yılında Lamia’dan da geçer ve bu tarihten sonra Lamia; askeri, siyasi, kültürel ve ticari açıdan son derece gelişmiş bir kent halini alır.

Kanlıca İskender Paşa Hamamı, Beykoz, İstanbul

Kanlıca İskender Paşa Camii, Beykoz, İstanbul
Tamamen tarihe karışmış olan hamam hakkında C. Vada’ nın verdiği bilgilerden, soğukluk bölümünün ahşap çatılı olduğu, çepeçevre, soyunma mahallerini barındıran iki asma katla kuşatıldığı, 1916’da hamamın yakınındaki Ata Molla Yalısı’ndan sirayet eden yangında bütün bu ahşap aksamın yandığı öğrenilmektedir.

Kanlıca İskender Paşa Camii Muvakkithanesi, Beykoz, İstanbul

Kanlıca İskender Paşa Camii, Beykoz, İstanbul
Muvakkithane, camiden dört yüz yıl sonra inşa edilmesine ve ampir üslubunu aksetmesine rağmen, mütevazı boyutları ve sade cepheleri ve köşesine iliştirilmiş olduğu türbe ile uyum içindedir.
Sekizgen planlı yapının kagir duvarları sıva ile kaplanmış, üzeri basık sekizgen prizma biçiminde bir ahşap çatı ile örtülmüştür.
Dikdörtgen açıklıklı kapısı ile Boğaz tarafına (batıya) açılan üç adet yuvarlak kemerli penceresi mermer sövelerle kuşatılmıştır.

Kanlıca İskender Paşa Camii İle Alakalı Kaynaklar

  • Tanman, Baha, “İskender Paşa Külliyesi”, D. B. İstanbul Ansiklopedisi, c. IV, İstanbul, 2003, s. 207
  • Yüksel, İ. Aydın, “İskender Paşa’ nın eserleri”, Osmanlı Mimarisinde Kanuni Devri, c. 6, s.İstanbul, 2004, s. 261
  • Galitekin, Ahmet Nezih, Osmanlı Kaynaklarına Göre İstanbul Cami, Tekke, Medrese, Mekteb, Türbe, Hamam, Kütüphane, Matbaa, Mahalle ve Selatin İmaretler, İstanbul, 2003, s. 161
  • ÖZ, Tahsin, İstanbul Camileri, c. II, Ankara, 1997, s. 35
  • Yeşilbaş, Mehmet Ali, Bir Beykozlu’ nun Anıları, İstanbul, 2005, s. 16
  • Teksari, Serhat, İstanbul Türbeleri, İstanbul, 2005, s. 103

İskender Paşa’nın Türbesi, Beykoz, İstanbul

İskender Paşa’nın, Beykoz, İstanbul
Türbe, Kanlıca İskenderpaşa Camii'nin kuzeyindedir.
Bir zamanlar ihata duvarı var iken orta avlu kapısı solunda bulunuyordu.
Caminin kuzey tarafında bulunması, bani türbelerinin yerleşiminde gözlenen geleneğe aykırıdır.
Türbe, 1267/ 1850 yılında tamir görmüştür.

Kanlıca İskender Paşa Camii'nin Mimarî Üslûbu, Beykoz, İstanbul

 Kanlıca İskender Paşa Camii Minaresi
Cami, Mimar Sinan’ın çatılı camiler grubuna girmektedir.
Her ikisi de enine dikdörtgen planlı, bir harim ile ahşap duvarlarla kuşatılmış bir son cemaat mahallinden meydana gelir.
İki sıra tuğla hatıllı moloz taşla örülmüş duvarları ile kargir bir yapıdır.

Kanlıca İskender Paşa Camii'nin Tarihçesi, Beykoz, İstanbul

Kanlıca İskender Paşa Camii, Beykoz, İstanbul
Zaman içinde çeşitli tadilatlar geçiren bu Külliye, 19. yy’ da birtakım ek binalarla donatılmış, Tanzimat dönemi ileri gelenlerinden M. Sadık Rıfat Paşa (ö. 1857 ) türbeye bitişik bir muvakkithane inşa ettirmiş, aşağı yukarı aynı yıllarda caminin doğu yönüne, zemin katı kahvehane olarak kullanılan fevkani bir mektep yaptırılmıştır.

Kanlıca İskender Paşa Camii Nerededir?

Kalıca İskender Paşa Camii, Beykoz
Kanlıca İskender Paşa Külliyesi, İstanbul'un Beykoz ilçesi’nde, Kanlıca İskelesi’nin önündeki küçük meydanda bulunmaktadır.
Sultan I.Süleyman (Kanuni) ve II. Selim devirlerinde devletin ileri gelenlerinden, “Magosa Fatihi” olarak maruf Gazi İskender Paşa (Ö.1570) tarafından yaptırılmıştır.

Ahmediye Camii, Üsküdar, İstanbul

 Ahmediye Camii, Üsküdar, İstanbul
Ahmediye Camii, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde Ahmediye semtinde eski Ahmediye Caddesi'nde Yeni Gündoğumu Caddesi ile Esvapçı Sokağın birleştiği köşededir.
Kefçe Dede Camii de dedir.
Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi bir camidir.
Tersane emini İbn'ül Emin Ahmed Ağa tarafından yaptırılmıştır.

Bâyezîd Kethüda Camii, Kadıköy, İstanbul

Bâyezîd Kethüda Camii, İstanbul'un Kadıköy ilçesinde Kadıköy Çarşısı’nda bulunmaktadır.
Kadıköy'ün en eski camisi olarak düşünülmektedir.
Kethuda Camii yaklaşık 450 yıl önce muhtemelen Kanuni Sultan Süleyman devrinde yapılmıştır.
Üzerinde tarih yoktur.

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Salar Kasabası Eski Camii, Afyonkarahisar

Salar Kasabası Eski Camii, Afyonkarahisar'ın Salar Kasabası’nda yer almaktadır.
Sâhip Ataoğulları zamanında yapılmış olduğu, cami kapısının aynı asır sanat eseri olmasından anlaşılmaktadır.
Bu kapı Kubbeli Mescid’in kapısı gibi işlemelidir.

Kaledibi Mescidi, Afyonkarahisar

Kaledibi Mescidi, Afyonkarahisar'da şehir merkezinde bulunmaktadır.
Kalenin güney eteklerinde bir mescid kalıntısı bulunmaktadır.
Mescid kalıntısına Kaledibi Mescidi denilmektedir.

Mevlevihane Camii, Afyonkarahisar

 Mevlevihane Camii, Afyonkarahisar
Mevlevihane Camii, Afyonkarahisar'da bulunmaktadır.
Afyonkarahisar Mevlevîhânesi’nin ilk olarak kimin tarafından yaptırıldığı tartışmalıdır. 
Ancak bilinen ilk vakfiyesi, Germiyan Beyi I.Yakup Çelebi’nin 716/1316 yılında tanzim ettirdiği belgedir. 

Hacı Aşık Mescidi, Afyonkarahisar

 Hacı Aşık (Fevziye, Dilaver, Mehmet Paşa) Mescidi
Hacı Aşık Mescidi, Afyonkarahisar'ın Kâhil Mahallesi'nde bulunmaktadır.
Mescidin ne zaman ve kimin tarafın­dan inşa ettirildiği bilinmiyor.

Şeyh Lütfullah Camii, İsfahan, İran

   Nakş-ı Cihan Meydanı ve Şeyh Lütfullah Camii
Şeyh Lütfullah Camii (Farsça: مسجد شيخ لطف الّله) İsfahan, İran'da bulunmaktadır.
Safevi hanedanı sırasında Şah Abbas tarafından 1615 yılında inşa ettirilmiştir.
1618 yılında tamamlanan cami, Safevi mimarisinin başyapıtlarından biri olarak kabul edilmektedir.



    Şâhidi Camii, Menteşe, Muğla

    Şâhidi Camii, Muğla'nın Merkez Menteşe İlçesinde Camikebir Mahallesinde yer almaktadır.
    Osmanlı Devri eserlerindendir.
    Daha evvel caminin yerinde Muğla Mevlevihanesi bulunuyordu. 
    Bu mevlevihane 1390 yılında Şeyh Seyyid Kemâleddîn tarafından yaptırılmıştır. 

    Üçmihraplı Camii'nin Tarihçesi


    Aynı zamanda Hoca Hayreddin Camii ve Kazancılar Mescidi olarak da tanınan Üç Mihraplı Cami, Eminönü – Unkapanı Caddesi üzerinde ve Küçükpazar denilen yerdedir. Camiin banisi olan Hoca Hayreddin Efendi, Fatih Sultan Mehmed’e hocalık yapmış, güvenilir ve tanınmış bir zattır
    Hadika, camiin H. 874 (M. 1469 – 70) yılında yapıldığını, sonra Fatih Sultan Mehmed’ in mimber koydurmak için mescidi genişlettiğini ve bir mihrap koydurarak, onun yanında mimber yaptırdığını; daha sonra Hayreddin Efendi’nin oğlu olan ve Şam kadısıyken vefat eden Ahmet Efendi’nin zevcesinin kendi evini mescide ekleyerek bir mihrap daha yaptırdığını ve böylece üç mihraplı olduğunu, dolayısıyla da bu ismi aldığını bildirir.

    Üç Mihraplı Camii İle İlgili Diğer Bilgiler

    Bugün Üç Mihraplı Cami’de bir imam ve bir müezzin görev yapmaktadır. Ortalama cemaat sayısı vakit namazlarında 90 Cuma namazlarında 500 kişidir. Musalla taşı ve yeterli abdest alma yeri bulunmaktadır.

    Üç Mihraplı Camii'nin Mimari Yapısı


    Camiin iki ilavesi zamanla yıkılmış, Sultan Hamid döneminde yeniden ve çatılı olarak yapılmıştır. Bu nedenle bu iki bölümün kubbeli olup olmadığı bilinmektedir. Ancak ilk kısım kubbelidir ve son cemaat yerinde de iki kubbesi bulunmaktadır. E. Hakkı Ayverdi’nin verdiği bilgilere göre, yıkılan revakı 1959 – 1960 yıllarında yapıldı. Minare 1956 zelzelesinde yıkıldı ve yeniden yapıldı. Revak ve pencerelerin bozuk yerleri ince kesme taşla örülmüştür. Asıl taşlar moloz iken, tamirleri kesme taşla yapılmıştır ki, Ayverdi bunu “fuzuli ve manasız bir garibe” olarak değerlendiriyor ve şöyle diyor”…  bir kere olandan fazlaya gitmek, aslı bozmaktır; kaldı ki eğer para ve imkan bu kadar bolsa, onu yerine sarf etmek gerektir; yersiz ve ezber gösterişe değil, Yine bu tamirde yapılan revakın iç yüzünü murçla işlenmiş kaba bir halde ve sıvasız bırakmışlar; son derece çirkin görünmektedir. Cami tamamen moloz taşıyla yapılmıştır. Mihrap pek sivridir. Kubbe baklavalı bir kuşağa oturur. İlave ile asıl arasına ikişer küsür metrelik iki geçit açılmıştır. İki sahn seviyeleri arasında 1,30 metre kadar fark vardır”.

    Hekimoğlu Ali Paşa Camii İle İlgili Bilgilerin Kaynakları

    • Ahmet Vefa Çobanoğlu, "Hekimoğlu Ali Paşa Külliyesi", TDV İslam Ansiklopedisi c.17, İstanbul 1998.
    • Doğan Kuban, İstanbul Yazıları, YEM yayın, İstanbul 1998

    12 Mayıs 2011 Perşembe

    Mesih Mehmet Paşa Camii

    Mesih Mehmet Paşa Camii, Mimar Davud Ağa'nın III. Murad'ın sadrazamlarından Mesih Mehmed Paşa adına yaptığı, Karagümrük'te bulunan bir camidir. Kıble yönüne göre Hırkai Şerif Camii'nin solundadır. 1585'da yapılmıştır. Tek kubbeli, tek minareli, üç kapılı, çinilidir. Mihrabı çıkıntılıdır.

    İstanbul'un Fatih ilçesinde Muhtesip İskender mahallesinde, Yavuz Selim kavşağından aşağıya inerken sağda Eski Ali Paşa caddesi üzerindedir. Camide kabri bulunan Mesih Mehmed Paşa'nın türbesinde Cami'nin mimarının Mimar Sinan olduğu yazar. Fakat Ahmet Refik caminin Davut Ağa'ya "mal edildiğini" söyler. Caminin yakınında Hırkai Şerif Camii bulunmaktadır.

    Dikdörtgen planlı caminin mihrabı çıkıktır, sekiz kemerlidir. Son cemaat yeri beş kubbelidir. Mihrap ve minberindeki sanatkarlık açısından değerlidir. Cami yan galerileri de bu yapıya mahsustur.

    Levent (Afet Yolal) Camii, Beşiktaş

    Levent Camii ya da Afet Yolal Camii İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde yer alan Levent Semtinde Levent Caddesi üzerinde, Levent Mektep Sokağı ile Sümbül Sokağı’nın kesiştiği noktada yer alan yeni tarihli bir camidir. İbrahim Yola tarafından genç yaşta kaybettiği kızı Afet Yola adına yaptırılmıştır. 1945’te Mimar Vasfi Egeli tarafından projesi çizilip yapımına başlanan cami 1961’de ibadete açılmıştır.

    10 Mayıs 2011 Salı

    Hekimoğlu Ali Paşa Camii'nin Mimari Özellikleri

     Hekimoğlu Ali Paşa Camii'ninMihrab ve Minberinden Bir Görünüm
    Cami, tekke, türbe, şadırvan, kütüphane, sebil ve çeşme'den oluşan bir külliyedir. Cami, baldakenli merkezi mekan geleneğine uygun yapılmıştır. Yüksek bir subasman üzerindeki caminin 3 avlu kapısı, 3 cami kapısı olup yapı kesme küfeki taşından yapılmıştır. Giriş kapısı taş kemerlidir ve sülüs kitabede Cihangirli Mustafa Efendi'nin hattıyla İshak Efendi'nin şiiri yer alır. Bu cümle kapısı üzerindeki fevkani yapı kütüphanedir. Kütüphanenin eserleri Süleymaniye Kütüphanesi'ne aktarılmıştır. Doğu kapısı kırma çatılı bir sundurmayla kaplıdır ve cami kapılarına yedi sekiz merdivenle çıkılır. Avlu taş döşemelidir ve çimenli bahçeleri çam ve çınar ağaçlarıyla kaplıdır. Şadırvan, mermer hazneli sekiz sütunla taşınan ahşap çatılıdır ve üzeri kiremit döşelidir. Şadırvanın yapında türbe bulunmaktadır. Türbede Abdal Yakub, Şeyh İbrahim sol bölümdeki sandukalarda yatar. Sağ bölümde Hekimoğlu Ali Paşa, karısı Muhsine Hatun ve ailesi yatmaktadır. Avlu cephesi ahşap sundurmalı olan türbenin kapı alınlığında talik yazılı kitabesi vardır. Avluda su terazisi ve bir kuyu bulunmaktadır.

    Ferhad Paşa Camii, Çatalca, İstanbul

    Ferhad Paşa Camii, Çatalca'da bir cami.
    1575 yılında Ferhat Paşa tarafından Çatalca tepesinin eteğine Mimar Sinan'a yaptırılmıştır.

    Kaptan Hasan Paşa Camii, İstanbul

    Sultan II. Abdülhamit’in Bahriye Nazırı olan Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa’nın ismini taşıyan Hasan Paşa Mahallesi’nde 1900 yılında kendisi tarafından yaptırılmıştır.

    9 Mayıs 2011 Pazartesi

    Zincirlikuyu Camii, İstanbul

    Edirnekapı semtindedir. 1499 yılında Hadım Atik Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen ana mekânı iki ayağa dayanan altı kubbe örter. Duvarlar kesme taş ve tuğladır. Kesme taştan kalın bir minaresi vardır.

    Teşvikiye Camii, Şişli, İstanbul

     Teşvikiye Camii, Şişli, İstanbul
    İstanbul'un Şişli İlçesinde Teşvikiye Semtinde bulunmaktadır.
    Buradaki ilk cami 1209/1794-95`te III. Selim tarafından yaptırılmıştır.
    Mevcut kitabesi de 1209 tarihlidir.

    Rumî Mehmet Paşa Camii, Üsküdar, İstanbul

    Rumi Mehmet Paşa Camii, Üsküdar, İstanbul
    Rum Mehmet Paşa Camii ya da Rumi Mehmet Paşa Camii, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde bulunmaktadır.
    Caminin bulunduğu bölge 2008 yılındaki düzenlemelere kadar, Rumi Mehmed Paşa Mahallesi olarak anılıyordu.

    Sinan Paşa Camii, Beşiktaş, İstanbul

    İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde Barbaros Anıtı'nın karşısında yer almaktadır.
    1553-1555 yıllarında Mimar Sinan tarafından yapılmıştır.

    Osman Ağa Camii, Kadıköy, İstanbul

    Osman Ağa Camii, Kadıköy, İstanbul
    Osman Ağa Camii, İstanbul'un Kadıköy İlçesinde Söğütlü Çeşme Caddesinde yer almaktadır.
    Cami, Fatih Sultan Mehmet dönemine (1451-1481) ait Kadı Mehmed Efendi Mescidi'nin yerine 1612 tarihinde yaptırılmıştır.

    Molla Aşkî Camii, Fatih, İstanbul


    Molla Aşkî Camii, İstanbul'un Fatih İlçesinde Balat Semtinde bulunmaktadır.
    Cami, Fatih Sultan Mehmet devri alimlerinden ve şairlerinden Aşkî Mehmet Efendi tarafından inşa ettirilmiştir.

    Koca Mustafa Paşa Camii (Haghios Andreas Klisesi), İstanbul

    Cerrahpaşa'da, Hagios Andreas adına yapılmış kilisedir. İlk yaptıranı ve yapım tarihi bilinmemektedir. İkonoklast dönemin ardından I. Basileos kiliseyi onartmıştır. Latin egemenliğinden sonra, VIII. Mikhael'in yeğeni Teodora Raouleina kilise ve manastırı yeniden yaptırmıştır. İstanbul alınınca, 1491 yılında Koca Mustafa Paşa tarafından camiye çevrilmiştir.

    Kilise, ana mekân ile dehliz biçiminde yan mekânlardan oluşmaktadır. Ana mekân, dört ayağa dayalı kubbe, dehlizler ve tonozla örtülüydü. Kilise camiye çevrildiğinde, yan dehlizler orta mekânla birleştirilmiş, üstleri yarım kubbe ile örtülmüştür.

    Hırkai Şerif Camii, Fatih, İstanbul.

    Hırkai Şerif Camii, Fatih, İstanbul.
    Atikali semtinde bulunan camiyi 1850 yılında Sultan Abdülmecit yaptırmıştır. Mihrap önündeki kubbeli bölümde, Hz. Muhammed'in Veysel Karani'ye verdiği hırkası korunmaktadır. Kesme taştan, sekiz köşeli yapı, pencereli bir kubbeyle örtülüdür. Mihrap ve minber al somaki mermerdir.


     İSTANBUL’DAKİ  DİĞER CAMİLER



    Bali Paşa Camii, Fatih, İstanbul

     Bali Paşa Camii, Fatih, İstanbul
    Fatih semtindedir. 1504 yılında Bali Paşa ve hanımı Hüma Hatun tarafından yaptırılmıştır.
    Hüma Hatun Camii de denilmektedir. 1935 ve 1958 yıllarında onarılmıştır.
    Kesme taştan yapı, 12 m. çapındaki kubbeyle örtülüdür. 1504 tarihli kitabesinde şair Kenan Hüdai'nin dizeleri yer alır.
    Caminin yakınında Neccar Mehmet ve Hüsrev Paşa'nın türbeleri bulunmaktadır.


    Zühtü Paşa Camii, Kadıköy, İstanbul

    Zühtü Paşa Camii,İstanbul'un Merkez Kadıköy ilçesi, Kızıltoprak semtindedir.
    1884 yılında Ahmet Zühtü Paşa yaptırmıştır.
    Taş yapıya basamaklarla çıkılmaktadır.

    Kazasker İvaz Efendi Camii, Fatih, İstanbul

    Kazasker İvaz Efendi Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde Suriçi Ayvansaray Eğrikapı'da, Kara surlarına cepheli olarak 1585 yılında Rumeli Kazaskeri İvaz Efendi tarafından Mimar Sinan’a inşa ettirilmiştir.
    Buna karşı Mimar Sinan eserlerini anlatan tezkerelerde caminin ismi yoktur.

    Sultan III.Mustafa İskele Camii, Kadıköy, İstanbul

    İstanbul'un Kadıköy ilçesinde Kadıköy İskelesinin yakınındadır.
    1761 yılında Sultan III.Mustafa'nın yaptırdığı camiyi, 1859 yılında Abdülmecid tadilattan geçirtmiştir.
    1975 yılında bir tamirat daha geçirmiştir.

    Gül Camii, Fatih, İstanbul

    Gül Camii (Ayia Theodosia), İstanbul'un Fatih ilçesinde, Unkapanı ile Ayazkapı semtleri arasında bulunmaktadır.
    Doğu Roma (Bizans) döneminden kalma tarihi ve dinî bir eserdir.
    Eski adı ve yapım tarihi hakkında kesin malumat olmamakla birlikte 10. ya da 11. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir.

    Azapkapı (Sokullu Mehmet Paşa) Camii, Beyoğlu, İstanbul

    Sokollu Mehmet Paşa Camii, İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde Unkapanı köprüsünün Galata ayağının dibinde, Azapkapı semtinde yer almaktadır.
    Mimar Sinan tarafından 1578'de Sokullu Mehmet Paşa adına yapılmıştır.
    Selimiye Camii stilinde yapılmış olan caminin altı mahzendir.

    6 Mayıs 2011 Cuma

    TAŞOLUK YEŞİL CAMİİ, ARNAVUTKÖY, İSTANBUL

    .....

    Camii'nin Mezar Bölümünü

     Bodrum Mesih Paşa Camii, İstanbul
    Caminin sağ tarafındaki merdivenlerle aşağı inilince demir kapılardan sonra mezar bölümününe ulaşılır.
    İlk olarak Romanos Lekapenos'un karısı Teodora 922 de buraya gömülmüştür.Romanos'un emriyle, 604 yılında öldülülen imparator Mavrikios ve çocuklarının lahitleri de buraya getirilmiştir.948 de Kınalıada'daki ölümünün ardından kendiside buraya gömülmüştür.932 de ölen oğlu Kristoforos ve 961'de ölen kızı Helena da buraya gömülmüşlerdir.(kaynak: EYİCE Semavi,DBİA.cilt 2 sf.263.istanbul,1994)

    Cami'deki Temizleme Çalışmalarında, Ortaya Ne Çıkmıştır?


    Bodrum Mesih Paşa Camii, İstanbul
    Cami altında yapılan temizleme çalışmalarından birinde , bilin bakalım ne çıkmıştır? Evet bildiniz, heykelin eksik olan kısmına tam olarak uyan, porfir taşından bir ayak parçası.
    Şimdi bunun anlamı nedir. Bu heykel haşa! İstanbuldan götürülmemiştir. Bilinmeyen bir tarihte(Kilise 1200lü yıllarda yapıldığına göre bu tarihten sonra olmalı) ismi lazım olmayan barbar birileri bu eserin bir ayağını kırıp, İstanbula kaçırmışlar ve bilinmeyen bir nedenle Bodrum cami mahzenine atmışlardır.  

    Topografik Kaynaklara Göre Eser Neyi Simgeler?

    Caminin İçindeki Bir Sütun
    Bizim inandığımız bu eserin Bizans döneminde filedelfion(barış) meydanında bulunan bır anma anıtı olduğudur. Topografik kaynaklara göre filedelfion meydanı, Bodrum camiinden çok uzak olmayan bugünkü Şehzade başı meydanıdır. Eserin neyi simgelediğine gelince: Konstantin öldüğünde, oğulları taht kavgasına düşmüş ve çok kan dökülmüş ve sonunda dört kardeş bir araya gelerek birbirlerine bağlılık yemini etmişlerdir. Eser bu yeminin, barışın, anlaşmanın anısına yapılmış olmalıdır. ancak imparator figürlerinin yüzlerindeki sevimsiz ifadeler bile bu barışın uzun sürmeyeceğinin kanıtır ve öyle de olmuştur.

    İstanbul'un Latin İşgali Sırasındaki Yaşadığı Barbarlıklar


    Bodrum Mesih Paşa Camii, İstanbul
    Bodrum cami veya Myraleon Manastırı kilisesi olan bu yapı sanat tarihinde uzun yıllar süren bir çekişmenin de sonuna işaret etmiştir. malumunuzdur, bizans 1204 yılında Latin işgaline uğradığında, İstanbulda 1261 yılına kadar yaşayabilecek bir Latin krallığı kurulmuştu. Latinler bir yandan şehrin nimetlerinden yararlanırken bir yandanda(ceneviz ve venediklilerin önderliğinde, kentin değerli eserlerini, Roma imparatorluğunun ilk yıllarındaki gibi barbarca bir anlayışla gemilere doldurup, başta venedik olmak üzere avrupanın değişik kentlerine KAÇIRMIŞLARDIR. 
     
    Venedik San Marco kilisesinin büyük kanala bakan yüzündeki bir köşesinde, Tetrarklar(dörtlü anlamında) olarak bilinen, bir tür kırmızı mermer demek olan porfir taşından 4lü bir imparator grubu heykeli vardır. Batılı sanat tarihçilerin çoğunluğu bu heykelin batıya ait olduğunu iddia ederken, karşıt görüştekiler, eserin Latin işgali sırasında İstanbuldan getirildiğini iddia ederler. İşte çekişme konusu budur.
    Bugün, heykel grubundaki 4 imparatordan birinin ayağının kırık olduğu, alçı veya başka beyaz bir malzemeyle tamamlandığı görülmektedir.

    Orta Bizans Dönemi Yapılarının Genel Özelliği

    Bodrum Mesih Paşa Camii'nin İçinden Bir Görünüm
    Yapının plan tipi, kapalı Yunan haçı planlı olup, tek nartekse sahiptir.Bu mekandan sonra naos(asıl ibadet mekanı)kısmına geçilir.Naos mekanının üzeri Orta Bizans dönemi yapılarının genel özelliği olan yüksek kasnaklı kubbe ile örtülüdür. Buradan Bema kısmına ve daha sonra Apsis kısmına geçilir.Apsisin her iki yanında yer alan Pastophorion hücreleri yer alır.Kilisenin Apsisi içten yarım yuvarlak diştan üç köşelidir.Kilisenin aydılatılması Apsis,Yüksek kasnaklı kubbe ve haçın kollarında açılmış yine dönem uslubuna uygun olarak düzenlenmiş üçüz pencerelerle sağlanmaktadır.süsleme olarak doğu cephe vurgulanmıştır. Malzemesi almaşık duvar tekniğiyle örülüdür.(taş ve tuğla)

    Cami'nin Eski Hali İle Yeni Hali Arasındaki Bazı Farklar

     Bodrum Mesih Paşa Camii, İstanbul
    Eski fotoğraflarında, caminin içinde ilgi çekici kalem işi nakışlar vardır. 1930’da duvarlarda mozaik veya fresko bulmak için bütün sıvalar kazındığından, bu nakışlar yok olmuş ayrıca gibi hiçbir Bizans duvar resmi de bulunmamıştır. Sağdaki minare tamamen taştan yapılmış olup, şerefe çıkmasının sade oluşu, bunun en azından üst kısmının 16. yüzyıl  başına ait olmadığını gösterir. Yine eski fotoğraflarında caminin etrafında evvelce bir avlu duvarının dolaştığı görülür. Bugün bu duvardan hiçbir iz kalmadığı gibi, etrafındaki plansız ve eski esere saygısız yapılaşma, caminin hemen yakınına kadar apartmanların inşasını mümkün kılmıştır. Üsteki cami ihya edildikten sonra, altta bulunan mahzen kısmı da namaz mekânı haline getirilmiş bulunmaktadır. Eski fotoğrafta izleri görülen ahşap çatılı son cemaat yeri de son tamirde ihya edilmemiştir.

    Üç bölümlü Giriş Narteksi

    Camii'nin İç Kısmı
    Bu alt yapının üstünde yükselen esas kilise ise tuğladan yapılmıştır. Plan bakımından Bizans mimarisinde bilhassa 9. yüzyıldan itibaren çok yaygın olarak uygulanan dört destekli, kapalı haç biçiminde yapılmıştır. Üç bölümlü bir giriş narteksinden (hol) sonra gelen ana mekânda ortada yüksek ve pencereli kasnaklı bir kubbe bulunur. Kubbeye geçişi sağlayan Pandantiflerin oturduğu dört paye taştan yapılmış kaba desteklerdir. Bunların yerlerinde evvelce mermer sütunların bulunduğu ve bir yangında (belki 1784) bu sütunların herhalde kavrulması üzerine bu payelerin yapıldıklarına ihtimal verilir. Haçın kollarının üstleri değişik biçimde tonozlarla örtülmüştür. Yapının doğu tarafında içten yarım yuvarlak, dıştan üç cepheli bir apsis ile iki yanında yonca biçiminde planlı pastoforion hücreleri vardır.

    Camii'nin Dış Mimarisi

    Bodrum Mesih Paşa Camii, İstanbul
    Dış mimari bakımından, hareketli bir estetiğe sahip olan cephelerde yarım yuvarlak payandalarla duvarlar desteklenmiştir. Orijinal biçimini koruyabilmiş olan kubbenin, kademeli kemerler içinde açılan pencereleri dalgalı bir üst silme ile belirtilmiştir. Payandaların hâkim kıldığı vertikal hatlar hâkimiyeti, mermer bir silme testere dişi tuğla saçak ile dengelenmiştir. Rus sanat tarihçisi N. Brunov tarafından ileri sürülen, bütün bu tip Bizans kiliselerinin yanlarında birer nef daha oluğu yolundaki hipotez, bunu destekleyecek bir bilgiye kavuşmamıştır.

    Eski Manastırdan Bugün Her Hangi Bir İz Var mı?

     
    Bodrum Mesih Paşa Camii, İstanbul
     Mirelaion Manastırı’ndan bugün hiçbir iz yoktur. Roma dönemine ait olduğu anlaşılan büyük bir yuvarlak yapı kalıntısının kenarında inşa edilen kilisenin altında, ana çizgileri ile üsteki yapıya uyan ve ona temel olan bir mahzen yapılmıştır. Bunun İmparator Romanos ve ailesinin mezarlarına mahsus olduğu düşünülmüşse de bazı lahit ve kemikler bulunmakla beraber bir imparator ve imparatoriçeye layık lahitlere rastlanmamıştır. Bu mahzenin bir duvarında bir fresko resim meydana çıkarılmıştır.


    Cami, Bir Dönem Kömür Deposu Olarak Kullanılmış

    Bodrum Mesih Paşa Camii, İstanbul
    Müzeler İdaresi’ne bağlanmakla beraber, ilgilenilmediği için çok kötü durumda olan Bodrum Camii kömür deposu ve yersizlere barınak olmuş, 1950’li yıllarda bilgisizce yapılmasına başlanan fakat yarım kalan bir restorasyon denemesi de görmüştür. Tekrar camiye dönüştürülmesi hususunda çevrede oturanların istekleri de devamlı geri çevrilmiştir. 1965’ten sonra C. L. Sriker, caminin altındaki mahzeni temizlemiş, aynı yıllarda R. Naumann, caminin hemen yanında bir kazı yaparak, Romanos’un sarayının izlerini ortaya çıkarmaya gayret etmiştir. 1986’da bir dernek tarafından, Bodrum Camiinin restorasyon ve canlandırılmasına girişilmiş belki yeteri kadar ilmi olmamakla beraber, en azından bu çok önemli tarihi eser utanç verici görünümünden kurtulmuştur.

    Bodrum Camii Denmesinin Sebebi Nedir?

    Bodrum Mesih Paşa Camii, İstanbul
    Bodrum Camii isminin kaynağı ise caminin altında büyük bir su sarnıcının bulunmasındandır. İstanbul’un büyük yangınlarından 1782 tarihindekinde zarar gören Bodrum Camii, 1911’de Mercan’dan, Laleli’ye kadar uzanan yangında harap olmuş ve uzun yıllar öylece kalmıştır. 1930’da bir İngiliz arkeoloji heyeti D. Talbot Rice idaresinde caminin içinde ve çevresinde araştırmalar yapmış, fakat önemli bir buluntu ortaya koyamamıştır. Yalnız binanın güneybatısında Mesih Paşa Caddesi’nin karşı tarafında bir yuvarlak bina kalıntısının varlığı tespit edilmiştir.

    Fetih Zamanında Kilisenin Durumu Nasıldı?

    Bodrum Mesih Paşa Camii'nin İçinden Bir Bölüm...
    Mihrab ve Sütunlar  Görülmektedir.
    Manastır ve kilisenin fetih sıralarında ne durumda olduğu bilinmez. Yalnız son yıllarda yapılan kazı ve araştırmalarda, kilisenin geç bir dönemde, belki de Latin işgali sırasında 13. yüzyılda bir yangın geçirmiş olduğu tespit edilmiştir. Fetihten bir süre sonra II. Bayezid döneminde metruk kalmış eski kilise ve manastırları “şenlendirme” politikası uyarınca hayır sahipleri tarafından ihya edilerek, İslam vakıfları yapıldıklarında, Sadrazam Mesih Ali Paşa’da kiliseyi camiye çevirmiştir. 953/1546 tarihli İstanbul Vakıfları Tabrir Defteri’nde, caminin Rebiyülevvel 907/Eylül-Ekim 1501’de yazılmış bir vakfiyesi olduğu bildirildiğine göre camiye dönüştürülme bu tarih civarında olmalıdır. Bu vakfiyede, hayratın yakınında ki gelirleri vakfa ait birçok hücre ve evin bulunduğu bildirilir. Ayrıca başka hayır sahipleri de bu camide Kuran okunması için vakfiyeler düzenlemişler ve bu hizmet karşılığında mülkler bırakmışlardır. Mesih Paşa, vakfiyesinin yazıldığı yıl Galata’da çıkan bir yangının söndürülmesi için çalışırken, damdan düşerek yaralanmış ve 907/1501’de ölmüştür. Kabri, Aksaray’da Murad Paşa Camii haziresindedir.

    Bodrum Mesih Paşa Camii'nin Giriş Kapısı, İstanbul

    Camii'nin Giriş Kapısı
    II. Romanos kız kardeşi Anna’yı rahibe olarak 960’ta bu manastıra kapattırmış, I. İsaakios Komnenos, 1059 tahtan inip keşiş olarak bir manastıra çekildiğinde karısı Katerina ile kızı Maria’da bu manastıra rahibe olmuşlardır. Böylece Mirelaion Manastırı’nın bir kadınlar manastırı olduğu anlaşılır.

    Manastırın Kurulmasının Nedeni

    Bodrum Mesih Paşa Camii, İstanbul
    Bu manastırın kurulmasının bir diğer nedeni de aile mezarlığı olarak da kullanılmak istenmesidir. İlk olarak Romanos’un  karısı Teodora 922’de buraya gömülmüştür. Söylentiye göre 602’de öldürülen imparator Mavrikios ile çocuklarının lahitleri de Romanos’un emri ile buraya taşınmıştı. 932’de ölen büyük oğlu Kristoforos ve 948’de sürgün olduğu Kınalıada’da ölümünden sonra Romanos buraya gömülmüştür. Daha sonra Romanos’un kızı ve VII. Konstantinos’un karısı Helena’da 961’de babasının yanına gömüldü.

    İmparator Romanos, Özel Sarayını Manastıra Dönüştürmüştü

    Bodrum Mesih Paşa Camii, İstanbul
    Camii'nin Eski Hali, İçler Acısı Bir Durumda İken...İstanbul
    Ordu Caddesi’nin güneyinde bulunan Bodrum Camii, eski bir Bizans kilisesi olup cami olarak kurucusunun adıyla “Mesih Paşa Camii” olarak tanınır. Bodrum Camii’nin, 10. yüzyılda VII. Konstantinos Porfirogennetos’un yanında taht ortağı olan I. Romanos Lekapenos tarafından kurulan Mirelaion Manastırı’nın kilisesi olarak yapıldığı düşünülür. Romanos, özel sarayını manastıra dönüştürmüştü. Bu manastırın esasında daha eski ve 8. yüzyılda var olduğu, İkonoklazma döneminde, bu akımın taraftarı imparator V. Konstantinos’un, kokulu yağ, misk anlamına gelen “Mirelaion” adını, “Psarelaion”a (balık kızartma yağı) dönüştürmesini çok sonraları İkonoklazma düşmanları tarafından uydurulduğu açıkça bellidir.
    Caminin restorasyondan sonraki hali...Rezil halden kurtuluyor.

    Kapalı Haç Planında Bir Cami

    Bodrum Mesih Paşa Camii, İstanbul
    Kilise tuğladan yapılmıştır. Dört destekli kapalı haç planındadır. Ana mekan yüksek ve pencereli bir kubbe ile örtülüdür. Yapının doğu tarafında, içten yarım yuvarlak, dıştan üç cepheli bir apsis ile iki yanında yonca biçiminde planlanmış hücreler bulunur. Kubbenin orijinal hali korunmuştur. Caminin yanında bir de su sarnıcı vardır.

    Bizans İmparatoru Romanos Lekapenos Döneminden Kalma Bir Eser

    Bodrum Mesih Paşa Camii, İstanbul
    Kilisenin hemen yakınında 5. yüzyıldan kalma bir rotunda vardır. Romanos Lekapenos 10. yüzyılda binanın üstünü kapatarak günümüze kalmamış olan bir saray yaptırmıştı. Kilise de bu dönemde inşa edilmişti.

    Eski Mireloin Kilisesi, Yeni Bodrum Mesih Paşa Camii

     Eski Mireloin Kilisesi, Yeni Bodrum Mesih Paşa Camii
    Bodrum Camii (Bodrum Mesih Paşa Camii veya eski adıyla Mireloin Kilisesi), İstanbul'da Laleli yakınındaki Doğu Roma döneminden kalma dini yapıdır. 10. yüzyılda Mireloin Manastırı'nın kilisesi olarak İmparator Romanos Lekapenos tarafından yaptırılmıştır. İstanbul'un fethinden sonra II. Bayezid döneminde Sadrazam Mesih Paşa tarafından camiye çevrilmiştir.

    Kilise'den Camii'ye Çevrilen Çok Güzel Bir Cami

    Bodrum Mesih Paşa Camii, İstanbul
    İstanbul'da, kiliseden camiye çevrilen ibadethaneler arasında belki de en güzellerinden biri bu cami. Laleli'de, gözlerden uzak, tramvay yoluna paralel arada-derede bir yere sıkışmış durumda.