Kitabesi günümüze gelememiştir.
İ.Hakkı Konyalı kapı kitabesinin 1909’da çalındığını yazmıştır.
Şer’iyye Sicil Defterlerinde bu mescidin iki tamirat kaydına rastlanmıştır.
Buradan da mescidin yanında zaviye, türbe ve hamam olduğu öğrenilmiştir.
Bunlardan günümüze yalnızca mescid ve türbe gelebilmiştir.
Bu mescid, Anadolu Selçuklu dönemi Mutasavvıflarından Türkmen Dervişi Ahmet Fakih’in (Fakih Kudbüddin) şehir dışında yaptırdığı zaviye çevresindedir.
Hoca Ahmet Fakîh Camii'nin Mihrabı
Mescid, avlu kapısından yaklaşık 15 m. içeride, bir bahçenin ortasında bulunmaktadır.
Günümüze ulaşan bu mescid ile türbenin mimari bir değeri kalmamıştır.
Önündeki son cemaat mahalli dört ağaç direkle taşınan ahşap örtülüdür.
İbadet mekânından son cemaat mahalline iki sıra halinde dört pencere açılmıştır.
Giriş kapısının söveleri beyaz mermer, kemeri ise beyaz ve mor mermerlerden meydana gelmiştir.
Mescidin giriş kapısı üzerinde bulunan kalıntılardan mavi çinilerle kaplı olduğu tahmin edilmektedir.
Giriş kapısının sağında bir sarnıç, solunda da bir çeşme bulunmaktadır.
İbadet mekânının üzeri iki ahşap direğe oturan bir çatı ile örtülü olduğu tamirat kayıtlarından öğrenilmektedir.
Bugün mescidin üzeri kırma bir çatı ile örtülüdür.
Mescidin minaresi yoktur.
Hoca Fakih Mescidi ve Türbesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1990 yılında restore edilmiştir.
Hoca Fakih Mescidi ve Türbesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1990 yılında restore edilmiştir.
Hoca Ahmet Fakîh Camii ve Türbesi, Meram, Konya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder