Yahya Efendi Camii, Beşiktaş, İstanbul
Şeyh Yahya Efendi Câmii ve Türbesi, İstanbul'un Beşiktaş İlçesi, Çırağan’da Yıldız Tepeleri’nden denize (kıble yönüne) doğru dik bir meyille alçalan arazi üzerinde setlerle ayrılmış olan bu sahadaki setlerin en üst taraftaki setlerden biri üzerinde kurulmuştur.Bânîsi, 16. yüzyıl ileri gelen âlim, fazıl, şair, tabip ve mutasavvıf Beşiktaşlı Şeyh Yahya Efendi’dir.
Şeyh Yahya Efendi; cami-tevhidhane ve tekkesini, kendi imkanlarıyla satın alıp ıslah ettiği Yıldız sırtlarından leb-i deryaya (sahile) kadar uzanan …?.... metrekarelik arazide boğaza hakim bir tepe üzerinde 1538’de kurmuştur.
Mimarı bilinmiyor.
Şeyh Yahya Efendi Camii, (15x9 ebadında) dikdörtgen plânlı, kâgir, ahşap, kubbeli, minaresiz bir yapıdır. Caminin iç alanı 200 metrekare, toplam alanı ise 400 metrekaredir.
Şeyh Yahya Efendi cami-tevhidhanesi, şüphesiz İstanbul’daki benzerleri içinde konumu, özellikle çevreye açılışı ve manzaraya hâkimiyeti açısında müstesna bir yere sahiptir.
Şeyh Yahya Efendi’nin yaptırdığı camide tarih bulunmamaktadır.
Ancak Yahya Efendi Çıkmazı’na girdikten sonra cami girişine dönmeden sağ tarafta H-974/M-1538’de Şeyh Yahya Efendi’nin yaptırdığı bilinen ÇEŞME üzerinde bulunan kitabede, Şeyh Yahya Efendi’ye ait olan beyit ebced hesabıyla H-945 /M_1538 tarihini vermektedir.
“Bina tarihi bu inşalar olsun
Konup içenlere sıhhalar olsun”
Cami-tevhidhane ve tekkenin de bu tarihte yapılmış olduğunu düşünebiliriz.
Şeyh Yahya Efendi’nin yaptırdığı ve üzerinde kitabesi bulunan bu çeşme 1903 yılında Hacı Mahmud Efendi tarafından yeniden tamir inşa olunmuştur.
Çeşmenin üzerinde Şeyh Yahya Efendi’nin 1538’de inşa tarihini veren manzumesi ve altta ikinci banisinin adının yazılı olduğu mensur kitabe yer alır. Her iki kitabe de talikle yazılmıştır.
Şeyh Yahya Efendi Camii, bugün geniş bir alanı kapsayan etrafı mezarlarla çevrili büyük bir mezarlığın ortasında kalmıştır.
Hazirenin giriş kapısının sağ tarafında 1901 yılında Hacı Mahmud Efendi’nin yaptırdığı kütüphane bulunmaktadır.
Hacı Mahmud Efendi tarafından yaptırılan bu kütüphaneye 4492 yazma, 2512 basma eser olmak üzere toplan 7004 kitap vakfedilmiştir.
Daha sonraki yıllarda hayır sahiplerince vakfedilenlerle birlikte kütüphanedeki kitap sayısı 4651 yazma 2878 adet basma olmak üzere toplam 7529 esere ulaşılmıştır.
Bu kütüphanedeki eserler 1940 yılında Süleymaniye Umumi Kütüphanesi’ne nakledilmiş olup, orada ayrı bir bölüm olarak yer almaktadır.
Tek katlı olan kütüphane binası bugün bir işgalcinin tasallutundadır.
Yahya Efendi Camii’nde avlu bulunmamaktadır. Hazireye açılan büyük bir kapıdan girilerek caminin camekânlı giriş kapınsa varılır. Giriş kapısının önündeki taşlıkta mermer bir kuyu bileziği ile “Selim- Fatiha 1278/1861–62” kitabeli havan biçiminde bir sadaka taşı bulunmaktadır.
Girişin kapısının hemen solunda Sultan II. Abdülhamid’in yaptırdığı bir çeşme ve üzerinde Sultan II. Abdülhamid Tuğrası, tuğranın altında 1324–1906 tarihi, yanlarında da talikle yazılmış “Hamidiye Çeşmesi” ibaresi yer alır.
Cami ve türbenin girişi camekânlı ahşap bir kapıdandır. Kapının üzerinde “Edep Ya Hu” bunun altında da “Eline, diline, nefsine dikkat et” yazısı vardır.
Caminin giriş kapısından bir koridora girilir. Tavanı basit bir ahşap kaplama ile örtülü olan koridorun duvarları Kütahya Çinleri ile kaplanmış olup kuzey duvarlarındaki dört pencereden aydınlık almaktadır. Koridorun tam karşında abdest muslukları vardır. Burada Sultan II. Mahmud’un 1227/1812 tarihli tuğrası yer almaktadır.
Koridordan sağa (kıble istikametine) doğru ikinci bir koridor vardır. Bu koridorun solunda bir hazire ve sağ tarafında ise Şeyh Yahya Efendi’nin türbesi bulunmaktadır.
Bu koridorun tam karşısında bir grup ahşap mekân (bugün için müezzin meşrutasıdır) ve devamında Güzelce Ali Paşa’nın türbesi ve bitişiğinde selamlık-harem kitlesi vardır. (bu bölüm de bugün imam meşrutası olarak kullanılmaktadır.)
Güzelce Ali Paşa Türbesi’nin giriş kapısının karşısındaki duvarda Cezayirli Gazi Hasan Paşa Çeşmesi yer alır. Üzerinde Müderris Rüşti Ali Efendi’nin yazdığı bir kitabe bulunmaktadır. Bugün çeşme yoktur. Ancak üstündeki kitabe mevcuttur.
Şeyh Yahya Efendi Camii’nde; cami-tekke-türbe iç içedir. Onun için klasik Osmanlı Cami Mimari tarzındaki son cemaat yeri bu camide bulunmamaktadır.
Caminin ana giriş kapısından girilen koridordan sağa (kıble istikametine) doğru gidildiğinde sağda Yahya Efendi türbesi, devamında üst katta bulunan hünkâr mahfiline girişi sağlayan kapı ve hemen yanındaki sade, iki kanatlı ahşap kapıdan lâhûtî bir âleme geçercesine harime, cami içine girilir.
Dikdörtgen planlı(15.5x9metre), kubbeli cami tevhidhane şüphesiz İstanbul’daki benzerleri içinde konumu, özellikle çevreye açılışı ve manzaraya hâkimiyeti açsından müstesna bir yere sahiptir.
Cami-tevhidhane, ortasındaki kare planlı bölümün üzeri ahşap çatı altında gizlenmiş bağdâdî sıvalı basit bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbenin üzeri kurşunla kaplanmıştır. Kubbe içi kalem işi motiflerle bezelidir. Kubbe ortası(merkezi)nda ……… suresi….. ayeti yazılıdır. Ahşap kubbe eteklerindeki ahşap göğüslerde de Hulefâ-i Raşidin’in isimleri yazılı tablolar bulunmaktadır.
Kubbeye geçiş, kâgir mimari taklit edilerek, yüzeyi çıtalarla üçgen ve beşgenler ile taksim edilmiş, ahşap iskeletli maksurelerin düz ahşap tavanları ise “çubuklu” denilen türdedir. Üst kat mahfilerinde ise ahşap iskeletli ve bağdâdi sıvalı, aynalı tonozlar tercih edilmiştir.
Kuzeyde Şeyh Yahya Efendi Türbesi ile sınırlı olan (harimi) camiyi diğer yönlerde kuşatan duvarlar ahşap kaplama, içerden bağdâdi sıva ile donatılmıştır.
Harim kapsından girilince sağ tarafta bulunan Şeyh Yahya Efendi Türbesi cami içerisinden de ziyaret edilebilmesi için bu duvardaki pencereler kaldırılarak demir parmaklıklı büyük ve ferah bir şebeke oluşturulmuştur. Ayrıca harimin kuzey duvarında açılan üç pencereden başka kadınlar mahfili ile harim arasında (icabında) Sakal-ı Şerif veya başka emanetlerin ziyareti sırasında bağlantıyı sağlayan kapı kanatları gibi açılabilen kafesler yer almaktadır. Kuzey duvarı batı yönünde kadınlar girişinden bir miktar ileri taşmakta ve bu kesimde bir pencere bulunmaktadır.
Kuzey duvarında türbeye açılan üç pencere, ayrıca kıble duvarında mihrabın sağında ve solunda ikişer adet dikdörtgen plânlı, ahşap, demir parmaklıklı dört pencere, batı duvarında ise ayını özellikli üç pencere bulunmaktadır.
Cami dokuz büyük, yedi küçük avize ile aydınlatılmaktadır. Caminin kuzey- türbe- duvarında Kelime-i Tevhid, altında ise;
“Çün sefa kıldı cihanda Mustafa
Ummasın hiç kimse dünyadan vefa”
beytinin yazılı olduğu kabartma çiçek motifli nefis bir levha vardır. Kadınlar mahfilinin harime bakan yüzeyindeki panjurlara asılı üzerinde Ayete-l Kürsî yazılı bordo zeminli bir levha daha bulunmaktadır.
Kadınlar mahfili harim cephesi kıble tarafına yakın yüzeyde “Accilû bissalâti kalbe-l fevt”, levhanın tam karşınında bulunan hünkâr mahfili harim cephesinde ise “accilû bittevbeti kalbe-l mevt” Hadis-i Şeriflerinin yazılı olduğu nefis iki levha yer almaktadır.
Şeyh Yahya Efendi Camii’nin mihrabı mermer, minberi ile vaaz kürsüsü sade ahşaptır.
Kubbe eteklerinden itibaren harimin doğu cephesinde hünkâr mahfili batı cephesinde kadınlar mahfili, kuzey cephesinin batı tarafında ise harime cumba şeklinde çıkıntılı müezzin mahfili bulunmaktadır. Hünkâr mahfili ile kadınlar mahfilinin harime bakan cepheleri ahşap panjurla örtülüdür. Mahfilerinin üzeri beşik çatı ile kapatılmıştır.
Cami ve türbedeki birçok değerli tarihi –antika- özelliği bulunan levhalarla cami zeminin örten Sultan II. Abdülhamid’in yaptırdığı tek parça- yekpare- halı güvenlik için Vakıflar İdaresi’nce teslim alınmıştır.
Camideki yekpare halı Vakıflar İdaresi’nce teslim alındığında caminin zemini …. yılında seccade tipi Manisa Halısı ile yeniden döşenmiştir. Mülkiyeti Vakıflar İdaresi’ne ait olan Şeyh Yahya Efendi Camii’nin bir imam-hatip, bir de müezzin-kayyum kadrosu vardır.
Bir imam-hatip ve bir müezzinin görev yaptığı camide vakit namazlarında çok değişken (sayı bakımından) cemaat olmaktadır.
Sürekli ziyaretçisi bulunan bu caminin ziyaretçi gruplar dışında vakit namazlarında 5–10, Cuma ve bayram namazlarında 400–500 cemaat olmaktadır.
Hanımların namaz kılabilecekleri özel bölüm mevcut olup görevli lojmanları, cemaatin abdest alma yerleri ve tuvaletleri vardır.
Yaz Kur’an Kurslarında örgenci bulunamamaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder