Serhazin Süleyman (Anber) Ağa Camii, İstanbul'un Beşiktaş İlçesinde Serencebey yokuşu ile Muhtarıevvel Sokağının kavşağında yer almaktadır.
H–1113/M-1701-1703 yılında inşa edilen bu mescid, Sıbyan Mektebi, hamam ve bir çeşme ile küçük bir külliye teşkil ediyordu.
H–1113 Tarihinde vefat eden Süleyman Ağa mescidin yanındaki mektebin mezaristanında medfundur. (1)
Yapım kitâbesi bulunmayan mescidin, yokuşa bakan avlu duvarında, çeşmenin sağ tarafında bulunan 6 beyitlik talik hatlı manzum kitâbesinden ilk olarak Süleyman Ağa tarafından inşa edildiği öğrenilmektedir. Aynı isim çeşme üzerindeki kitâbede de geçmektedir.
Söz konusu olan tamir kitâbesinde H–1277/M–1860–61 de yine bir başka Darus- Saade Ağası Anber Ağa tarafından yenilendiğini görmekteyiz. Mescid bu yüzden “Anber Ağa Mescidi” olarak da anılır.
Bu cami ayrıca, “Serencebey Mescidi”, “Hazinedar Ağa Mescidi” ve “Serhazin Süleyman Amber Ağa Mescidi” adlarıyla da bilinmektedir. (2)
Bulunduğu arsa nedeniyle düzgün olmayan bir plana sahip, ahşap çatılı, kâgir duvarlı (3), küçük bir yapı olan Süleyman Ağa Mescidi, önü kapatılmış bir son cemaat yeri ve harim kısmından meydana gelmektedir.
Mescide,
sokaktan, son cemaat yerinin doğu duvarında bulunan ve kıble ekseninde
olmayan bir kapıdan girilmektedir. Son cemaat yerinden ahşap bir
merdivenle, tahta bölmelerle ayrılmış, ön kısmı ince ahşap direklere
oturan, üç adet kavisli çıkma ile harim kısmına uzanan kadınlar
mahfeline ulaşılmaktadır.
Harime,
son cemaat yerinden kıble eksenindeki ahşap kanatlı bir kapıdan
girilmektedir. Çıtalarla oluşturulmuş dikdörtgen ve kare taksimatlı düz
ahşap bir tavana sahip olan yapının üzeri kiremitle örtülüdür.
Güneybatı duvarı pahlanmış olan
yapı, doğuda 4, güneyde 3, pahta 2, batı duvarında 2 tane olmak üzere
toplam 11 adet büyük boyutlu, basık yuvarlak kemerli pencere ile
aydınlatılmıştır. Ampir üslubunda, sade görünümlü madeni korkulukları
bulunan pencerelerin, dıştan kesme taş sövelerle çevrelendiği ve kilit
taşlarında çıkıntı yapan konsol şeklinde süslemeleri olduğu
görülmektedir.
Mihrap,
içten basık yuvarlak kemerli, fayans kaplı, basit bir niş şeklindedir.
Ahşap minberinin korkuluklarında, gösterilen ince bir işçilikle, aplike
ahşap oymalar kullanılmıştır. Vaaz kürsüsü basit ahşaptır. (4)
Günümüzde apartmanlar arasında sıkışıp kalmış olan mescid ile kesme taş minaresinin klasik öğeler taşıdığı, mescid ile
Muhtar-ı Evvel sokağından girilen meşruta binası arasından yükseldiğini
görürüz. Bir diğer meşruta binası da yapının doğusunda mescide girişi
sağlayan koridor şeklindeki geçişin üzerinde yer almaktadır. Şadırvan
diyebileceğimiz abdest alma musluklarıyla tuvaletler de bu koridor
üzerindedir. Avlu duvarının üzerindeki çeşme de Serhazin (Hazinedarbaşı) Süleyman Ağa’nın hayratıdır. Süleyman Ağa’nın mescid ve çeşme ile birlikte yaptırdığı hamam ve mektep zaman içinde yok olmuştur. Günümüze sadece mescid ve çeşme ulaşabilmiştir.
Mülkiyeti
vakıflar idaresine ait olan mescidin bir İmam-Hatip kadrosu vardır. Bir
İmam-Hatibin görev yaptığı camide vakit namazlarında 15-20, Cuma ve
bayram namazlarında 80-100 cemaat olmaktadır. Hanımların namaz
kılabilecekleri yer olup yaz Kur’an Kurslarında 15-20 öğrenci
olmaktadır.
1- Hadikatü-l Cevami-,C-2/ sh-103 2- D.B.Beşiktaş sh-1733- T.ÖZ İstanbul Camileri C-2/sh 304- D.B.İ.A. C-7 /sh -92-93
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder