Defterdar Nazlı Mahmut Efendi Camii, Eyüp, İstanbul
Defterdar Nazlı Mahmut Efendi Camii, İstanbul'un Merkez Eyüp İlçesinde eski Defterdar iskelesi karşısında Ya Vedud Caddesi ile Çömlekçiler Sokak'ın arkasında yer almaktadır.
Kanuni Sultan Süleyman devri defterdarlarından Nazlı Mahmut Efendi tarafından 1541 yılında inşa ettirilmiştir.Yapı Mimar Sinan eseridir.
Cami karşısında bulunan iskeleye Defterdar iskelesi denmesi camiden dolayıdır.
Aynı zamanda çevre mahallede ismini camiden alır.
Bu gün yapı Eyüp sahil yolunda Haliç köprüsünün batısındadır.
Feshane’nin karşısında bulunmaktadır.
Nazlı Mahmut Çelebi ismiyle tanınan kişi Kanuni Sultan Süleyman döneminde iki defa defterdarlık görevinde bulunmuştur.
1537- 1549 arasında 12 yıl bu görevi yapmıştır.
Daha sonra bir daha kısa süreli ölümünden evvel defterdarlık yapmıştır.
Defterdar Mahmut Çelebi döneminin en önemli hattatı Şeyh Hamdullah’ın talebesi olmuştur.
Aynı hat ekolünden eserler vermiştir.
Hattat olduğu için caminin minare alemin de bir hokka bulunur.
Caminin içinde bulunduğu alan zaman içinde daraltılmıştır.
Yol genişletme çalışmalarından dolayı geri alınmıştır.
Çevre duvarında belli miktarda pencereler vardır.
Bu pencereler demir şebekelidir.
Ama çevre duvarı bile yol yükseltilmiş olduğu için toprağa gömülü durumdadır.
Defterdar Caddesine açılan iki söveli avlu kapısı, 1973 senesinde yol yükseldiğinden çukurda kalmıştır.
Kapının sağında toprağa gömülü vaziyette 1543 tarihli Defterdar Çeşmesi bulunmaktadır.
Caminin kapısında iki kitabe vardır.
Bunlardan biri Arapça, diğeri Farsçadır.
Bu kitabelerden caminin 1541 yılında inşa edildiği ortaya çıkar.
Camii muntazam kesme taştan yapılmış olup merkezi tek kubbelidir.
1768 zelzelesinde epeyce hasar gördüğü için tamir edilmiştir.
Bugün bu merkezi kubbe kaldırılmıştır.
Ahşap kırma bir çatısı vardır.
Bu çatı bugün kiremit ile örtülmüştür.
Yan cephelerde iki sıra halinde iki pencere bulunur.
Minaresi güney cephededir.
Caminin son cemaat yeri üç kemerle taşınmaktadır.
Cemaat yerini dört sütun taşımaktadır.
Caminin çatısı değiştiği için son cemaat yeri de ana çatı altına girmiştir.
Caminin ilk halinde merkezi kubbe ile örtülü idi.
Son cemaat yeri de geleneksel olarak kendi kubbeleri ile örtülü idi.
Bir de ana yapıdan farklı yükseklikte idi.
Zaman içinde bir kırma çatı olunca cami çatısı son cemaat yerinin çatı yüksekliğine uydurulmuştur. Tabi ortaya çok garip bir yapı çıkmıştır.
Camii ile berber yapılmış olan medrese ve sıbyan mektebinden bugün eser kalmamıştır.
Mahmut Efendi 1552 yılında vefat etmiş olup, caminin haziresinde açık bir türbede medfundur.
Bu türbe küçük kubbesi sekiz yüzlü bir kasnağa oturmaktadır.
Ana sistemi dört mermer sütun taşımaktadır.
Sütunların başlıkları baklava şeklindedir.
Bu sütunların arasında kenarları dilimli mermer kemerler bulunmaktadır.
Sütunlar arasında mermer bir şebeke bulunmaktadır.
Asma kapısı üzerinde ise Kelime-i Tevhid yazılmıştır.
Caminin avlu kapısının sağında 1543 kitabeli bir çeşme bulunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder