Hicrî 1421/ Milâdî 2000 senesinde tecdîd edilmiştir (yenilenmiştir).
Peygamber Efendimiz Cin Mescid'nin bulunduğu yerde cinlerden gelen bir heyetle görüşmüştür.
Peygamber Efendimiz muhtelif zaman ve mekânlarda cinlere vahiy tebliğ etmek için Kur'ân-ı Kerim okurdu.
Bir gün Abdullah b. Mes'üd'la birlikte Hacûn yakınlarında bir yere gittiklerinde toprağa bir çizgi çekerek ondan bunu aşmamasını istemiş ve çizginin ilerisinde cinlere Kur'ân-ı Kerim okumuştur.
Bu hususu Abdullah İbn-i Mes'ud şöyle anlatıyor:
Cinler Peygamber Elendimiz'e: "Senin, Allah'ın Rasülü olduğuna kim şahitlik eder?" diye sordular.
Yakınlarında bir sakız ağacı vardı.
Peygamber Efendimiz o ağaca işaret ederek; "Şu ağacı gördünüz mü? O şahitlik ederse iman eder misiniz?" dedi.
Cinler; "Evet iman ederiz" dediler.
Bunun üzerine Peygamberimiz ağacı çağırdı, ağaç dallarını budaklarını sürükleyerek geldi; "Benim Allah'ın Rasülü olduğuma şehadet eder misin?" diye sordu.
Ağaç: "Şehadet ederim ki sen Allah'ın Rasülüsün" dedi.
O ağacın bulunduğu ve bu mucizenin tahakkuk ettiği yere mescid yapıldı
Başka bir rivayet de şöyledir:
Peygamber Efendimiz bir gün burada iken bazı müşrikler mucize göstermesini istediklerinde O, mübarek parmakları ile tam bu mevkide duran bir ağaca gelmesi için işaret eder.
Ağaç köklerini sökerek ilerler ve tam Efendimiz’in önüne gelince O’nun peygamberliğini tasdik eder.
İşte bu mucizenin gösterildiği yer sahabeler tarafından hiç unutulmamış, ağaç Efendimiz’in hatırlandığı bir sembol gibi yıllarca orada kalmıştır.
Sonrasında ağacın kuruması ve dökülmeye başlaması ile bu mekânın kaybolmaması için buraya bir mescid inşa etmişler.
Adına da Mescid-i Şecere (Ağaç Mescidi) demişler.
Bu hadiseyle bizler Efendimiz’in mübarek parmaklarıyla işaret buyurduğunda ayın ikiye bölünmesi, avucuna aldığı taşların zikretmesi, bulutların O’na gölge yapması gibi ağaçların bile kendisini tasdik ettiğini hatırlıyoruz.
Şecere Mescidi’nin bugünkü mimarisi çeyrek asırlık olup daha önceleri tarihi bir Osmanlı Mescidi görünümündeydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder