Cami muhtelif devirlerde yapılan tadilatlarla kısmen özelliğinden uzaklaşmıştır.
Selçuklu Ulu Camii plan tipini akseden bu caminin giriş kapısı üzerindeki kitabeden, Karamanoğlu Alâeddin Ali Bey tarafından 1410 yılında yaptırıldığı öğrenilmektedir.
Cami kesme taştan, dikdörtgen planlı olup, ibadet mekânı beşer ahşap direkle dikine beş sahna ayrılmıştır.
Cami kesme taştan, dikdörtgen planlı olup, ibadet mekânı beşer ahşap direkle dikine beş sahna ayrılmıştır.
Üzeri ahşap bir tavanla örtülmüştür.
Caminin üst örtüsü ilk inşasında yöre mimarisine uygun düz damlı iken, son restorasyon sırasında kırma çatıya dönüştürülmüştür.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan restorasyon esnasında cephe özgünlüğünü tamamen kaybetmiştir.
Caminin giriş kapısı diğer yapılardan toplanmış bitkisel bezemeli mermer parçalarından yapılmıştır.
Caminin giriş kapısı diğer yapılardan toplanmış bitkisel bezemeli mermer parçalarından yapılmıştır.
Bu kapı dikdörtgen bir çerçeve içerisinde basık kemerlidir.
Giriş kapısı üzerinde de kitabeye yer verilmiştir.
İbadet mekânı mihrabın sal yanında iki, sol yanında bir, iki uzun kenardan sol yanda altı, diğer kenarda da dört pencere ile aydınlatılmıştır.
Minber niş şeklinde olup, herhangi bir özellik göstermemektedir.
Caminin son cemaat mahalli yoktur.
Son cemaat mahalli olarak düşünülen mekâna merdivenle çıkılmakta ve burada geniş bir balkon yer almaktadır.
Caminin kesme taş kaideli, yuvarlak gövdeli ve tek şerefeli bir minaresi bulunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder