13 Eylül 2020 Pazar

Terzi Baba'nın Hayatı ve Tesirleri, Erzincan

Terzi Baba Camii ve Külliyesi, Erzincan
Mahmud Sadreddin'in Şevkistan adlı kaynak eserinde aslen Erzincanlı olduğu, ikâmet yerinin ise Câmi-i Kebîr ile Kurşunlu Cami arasında bir bölgede olduğu geçmektedir.
Terzilikte çırağı olan bir başka Terzi Baba ile karıştırıldığı için bazı kaynaklarca Erzurumlu olarak verilmektedir.

Aşçı İbrâhim Dede de bu ayrıma dikkat çeken isimlerden biridir.
Terzi Baba yıllardır süregelen rivayetlere göre Şirvânlızade unvanı ile tanınan bir Kadirî şeyhine bağlıdır.
Eğitimini küçük yaşlardan itibaren sözlü kültür yolu tekkelerden almıştır.
Kırk yaşlarına gelince de Hâlid-el Bağdâdi'nin haleflerinden Abdullah Mekkî'ye bağlanmıştır.
Başka rivayetlerde Terzi Baba'nın Abdullah Mekkî'nin Erzincan"a gelmesini haber alarak onu ziyaret ettiği, ondan önemli bir emanet aldığı, ardından da Nakşibendî-Halidî halefi ilan edildiği yönündedir.
Bu olay sonrasında Terzi Baba'nın şöhreti civar şehirlerinden Erzurum, Sivas, Gümüşhane ve Bayburt'a kadar yayılmış, menkıbeleri ise günümüze kadar gelmiştir.
Caminin İçinden Bir Görünüm
Terzi Baba'nın soyu kızları aracığıyla devam etmiştir.
İsminin yaşatılması için dernek kurulmuş; bir cami ile bir de külliye yaptırılmıştır.

Halîdiyye tarikatının Erzincan ve çevresinde yayılmasını sağlayan Terzi Baba, damatları Mustafa Fehmi Efendi ve Mehmed Rüştü dışında Leblebici Baba (Süleyman Efendi), Abdulbâki Baba, Abdüssamed Efendi ve İrşâdî Baba gibi isimleri yetiştirmiştir.
Caminin 50 m Çapındaki Kubbesi
Aşçı İbrahîm Efendi'nin Hatıralar'nda Terzi Baba ve çevresindeki isimler hakkında geniş bilgiler bulunmaktadır.
Terzi Baba'nın tasavvufi konuları işlediği Kenzü'l-Fütûh adlı bir eseri bulunmaktadır.
Aralık 1869'da bu adla mensur yapıda basılan nüsha, sonraki yıllarda Rüşdü Efendi tarafından Miftâh-ı Kenz adıyla nazıma dönüştürüldü.
Eser 1242 beyitten oluşmaktadır ve son kısımlarında Rüşdü Efendi'ye ait olan yirmi altı beyitlik bir münacaat ile “Medhiyye-i Hayyât” başlıklı manzume yer almaktadır.
Eserin türü hakkında farklı görüşler mevcuttur.
Yazma nüshaslarından biri de İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'nde yer almaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder