Kısaca İsfahânî Mescidi veya bulunduğu mahalleden dolayı Tabakhane Mescidi olarak da anılır.
Mescidin inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber 1963 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen tadilat işlemleri esnasında bulunan bir kitabeye göre 1570 yılında Abdülkadir İsfahânî tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir.
Öte yandan bazı kaynaklara göreyse mescid, 15. yüzyılda yapılmıştır ve
mimari üslubu gereği çağdaşı olan diğer Osmanlı binalarıyla uyuşmadığı
dile getirilmektedir.
Orijinal halinde bir kubbe ile inşa edildiği
düşünülen tavanı, örtü sistemi bakımından devrin Ankara mimarisinden
farklı özellikler taşımaktadır.
Bu bağlamda mescidin daha çok Selçuklu mimarisine bağlı kalınarak tasarlandığı ve inşa edildiği söylenebilir.
Mescid, taş temelli ve boyuna dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiştir.
Toplamda 70 m² kullanım alanına sahip küçük bir mesciddir.
Üzeri kiremit kaplı çatı ile örtülü mescidin altında bir bodrum katı mevcuttur.
Mescidin giriş kapısının bulunduğu kuzey duvarı kesme taş, diğer cepheler yontma moloz taş örgülüdür.
Kuzey cephe ekseninde bulunan taç kapı ile iki yanında yer alan ikişer sivri kemerli pencereler dikkat çekicidir.
Harimin üzerini örten ve 17-18. yüzyıllarda yapıldığı tahmin edilen ahşap kirişlemeli tavan, aşı boyalı nakışlarla süslenmiştir.
Harimin kuzey tarafında bulunan kadınlar mahfelinin altı çıtalarla süslüdür.
Kıble duvarı üzerindeki mihrabın çevresinde cepheyi kaplayan bir kemer bulunmaktadır.
Mihrap, çokgenlerden oluşan geniş bir bordürle çevrilmiştir.
Mukarnas kavsaralı, alçı mihrabın köşelerinde zar başlıklı sütunceler vardır.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1963, 1973, 1977, 1987, 1993 ve 2007 yıllarında tadilattan geçirilmiştir.
Mescid, gördüğü son tadilattan sonra tekrar ibadete açılmıştır.
Kubbesi ve minaresi olmayan eserin üstü ahşap saçaklar ve kiremit çatıyla örtülüdür.
Merdivenle çıkılan giriş kapısı sivri tuğla kemerlidir ve her iki yanında birer pencere bulunur.
Mekanın aydınlatması bütün cephelerde bulunan pencerelerle sağlanmaktadır.
Pencerelerde ise ahşap kanatlar bulunur.
Abdülkâdir İsfahânî Kimdir?
Ankara’da Abdülkâdir İsfahanî Vakfı’nı kuran, mezkûr Abdülkadir İsfahanî hakkında yeterli bilgi yoktur. Hicrî 832 yılının Evâil-i Şaban’ında (Milâdî 5-15 Mayıs 1429) kurulan vakfın vakfiyesine göre Abdülkadir İsfahanî, bu vakfı Hacı Bayram-ı Velî, Müderris Mevlâna Hacı Hıdır, Mevlâna Yakub, Mevlâna Ebubekir, Şeyh Ahmed Kemâl ve Ayan Ahmed Bey’in şahitliklerinde kurmuştur.
Buna göre Abdülkadir İsfahanî, Seyyidler Seyyidi ve Şeyhler Şeyhidir.
Vakfiyede vâkıfın tam adı “Seyyidü’l-Esyâd Fahrü’l-Meşâyih-i ‘İzâm el-Hac Abdülkadir İsfahanî ibn Seyyid Yusuf İsfahanî”dir.
Vâkıf bütün emlâkini vakfetmiştir.
Vakfın vakf-ı aslîsi olarak 7 dükkân, hayratı olarak da bir mescid ile bir çeşmesi bulunmaktadır.
Abdülkadir İsfahanî, vakfın idaresini yaşadığı sürece kendi üstlenmiş, sonra evlâdiyet üzere nesline bırakmıştır.
Bu vakıf, kuruluş tarihinden Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından zaptedildiği 1937 yılına kadar 508 yıl vâkıf ve neslinin evlatları tarafından, 74 yıl da devlet tarafından idare edilmiş görünmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder