Seyit Gazi Camii, Melikgazi, Kayseri
Seyit Gazi Camii, Kayseri'nin Merkez Melikgazi İlçesi Seyitgazi Mahallesi, Dinçtürk Sokak’ta bulunmaktadır.
Caminin üzerinde herhangi bir kitabe bulunmadığından mütevellit inşa tarihi bilinmemektedir.
Bu bakımdan mescidin XX.yüzyılın bidayetinde yapıldığı tahmin edilmektedir.
Caminin inşasında kullanılan malzeme, plan özellikleri ve inşa tekniğine bakıldığında ise eserin 19. yüzyılın sonlarında yapıldığı anlaşılmaktadır.
Caminin Mihrab, Minber ve Vaaz Kürsüsü
Caminin mimari yönden bir özelliği bulunmamaktadır.Kuzey-güney doğrultusunda, dikdörtgen plânlı küçük bir mesciddir.
Caminin kuzey duvarı, kıbleye paralel olmayıp, yaklaşık bir metre kadar yamulma görülür.
Mescide kuzey yönünde saç ve camla kapatılmış ayakkabılık bölümüne doğudan girilir.
Fakat harime kuzeyden basık kemerli bir kapıdan girilir.
Harimin üzeri; dört adet yuvarlak gövdeli sütuna oturan, altı yuvarlak kemer ve onların üzerine yatay olarak atılmış ahşap kirişlerle örtülüdür.
Kemerler, kıbleye paralel ve iki sıra olarak düzenlenmiştir.
Ortadaki kemer, yandakilerden daha geniştir.
Camiin güneyinde ve kuzeyinde eşit aralıkta ikişer pencere; doğusunda eşit aralıkta olmayan iki pencere ve batı cephesinde (girişe yakın bir yerde) küçük bir pencere bulunmaktadır.
Girişin üst kısmına sonradan mahfil yapılmıştır.
Buraya cümle kapısının hemen solundaki basit bir ahşap merdivenle çıkılmaktadır.
Mihrab; yuvarlak kemerli, etrafı silmelerle pervazlanmış bir niş şeklindedir.
Mihrab aynasında kabartma olarak “Küllemâ dehale aleyhâ Zekeriyyê'l Mihrâb” Âyet-i Kerîmesi beyaz renkte yağlıboyayla basitçe yazılmıştır.
Sağ köşede yer alan ahşap minber sade bir işçilik sergiler.
Külahı sekizgen piramit olan bu minberin üstünde güzelliği gözden kaçmayan zarif, armûdî bir pirinç alemi vardır.
İçinde; kenarları oymalı Lafza-i Celâl ve altında müsennâ (simetrik) olarak da İsm-i Nebî yazılıdır.
Caminin ilk inşasında minaresi bulunmamaktadır.
Ancak, küçük bir mahalle mescidi şeklindeki camiden ayrı olarak daha sonraları bir köşk minare inşa edilmiştir.
Minber-Köşk Minaresi 1.07x1.07 m. ölçüsünde kare bir kaide üzerinde dört kesme taş sütundan meydana gelmiştir.
Minare, dörtyol üzerinde caminin kuzeybatı yönünde taştan yapılmıştır.
Çeşme üzerindeki minareye 12 basamaklı taş merdivenle çıkılmaktadır.
Minare, kesme taş malzemeden inşa edilmiştir.
Minarede dört adet sekizgen sütun yer almaktadır.
Sütun kaideleri kare olup köşeleri pahlıdır.
Sütun başlıkları zarif biçimlerde baklava dilimli üçgenlerle süslüdür.
Kemerler ince ve sivri Osmanlı kemeri tarzında iken,kemer aynalarında köşelerde birer selvi motifi dikkati çeker.
Sekizgen formunda peteği bulunmaktadır.
Sekizgen piramit formundaki külah yarısına kadar kırılmış olduğundan, üzerine galvanizli sacdan bir kaplama yapılmış ve bir alem takılmıştır.
Ancak, küçük bir mahalle mescidi şeklindeki camiden ayrı olarak daha sonraları bir köşk minare inşa edilmiştir.
Minber-Köşk Minaresi 1.07x1.07 m. ölçüsünde kare bir kaide üzerinde dört kesme taş sütundan meydana gelmiştir.
Minare, dörtyol üzerinde caminin kuzeybatı yönünde taştan yapılmıştır.
Çeşme üzerindeki minareye 12 basamaklı taş merdivenle çıkılmaktadır.
Minare, kesme taş malzemeden inşa edilmiştir.
Minarede dört adet sekizgen sütun yer almaktadır.
Sütun kaideleri kare olup köşeleri pahlıdır.
Sütun başlıkları zarif biçimlerde baklava dilimli üçgenlerle süslüdür.
Kemerler ince ve sivri Osmanlı kemeri tarzında iken,kemer aynalarında köşelerde birer selvi motifi dikkati çeker.
Sekizgen formunda peteği bulunmaktadır.
Sekizgen piramit formundaki külah yarısına kadar kırılmış olduğundan, üzerine galvanizli sacdan bir kaplama yapılmış ve bir alem takılmıştır.
Çeşmede yer alan 55x42 cm ebatlı mermer üzerine dört satırlık sülüsle yazılmış kitabesi şöyledir:
Damla damla göl olup ab-ı seyah-ı ehl-i cud
Eyledi icra bu dil cu çeşmeden azb-ı fürat
Yazdı tarihi güher atşana nehr-i su gibi
Sen de iç bu çeşmeden ba afşiyet ab-ı hayat
Sene 1322”
Yazdı tarihi güher atşana nehr-i su gibi
Sen de iç bu çeşmeden ba afşiyet ab-ı hayat
Sene 1322”
Camide herhangi bir süs unsuru bulunmamaktadır.
Ancak mescidden ayrı yapılan Minare Kayseri minarelerinin yanında oldukça farklı özellikler taşımaktadır.
Öncelikle kemer köşeliklerinde kullanılan selvi motiflerine ilk defa rastlamaktayız.
Kemer formu,sütun başlıkları ve bilhassa peteği ile oldukça abidevi külahı bize klasik Osmanlı minaresindeki petek ve külahı andırmaktadır.
Bu sebepten dolayı eserin daha önceki dönemlerde inşa edilmiş belki yeri değiştirilerek buraya konulmuş olabileceği düşünülebilir.
Seyit Gazi Mescidi’nin içi ve dışı sıvalı olmakla beraber malzeme olarak moloz taş kullanılmıştır.
Cami, günümüzde ibadete açıktır.
Kaynaklar:
- Doç.Dr.Yıldıray ÖZBEK, Yrd.Doç.Dr.Celil ARSLAN, Kayseri Taşınmaz Kültür Varlıkları Envanteri, Kayseri, 2008. (Kayseri Büyükşehir Belediyesi), s.289, 290, 291.
- İlhan Özkeçeci, Tarihi Kayseri Cami ve Mescitleri, Kayseri, 1997, s.175.
- İlhan Özkeçeci, Kayseri Cami Mimarisinde Minber Minareler, Kayseri, 1993, s. 123.
- Nazım Şanlı, Kayseri’deki Mescitler, E.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Kayseri 1999.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder