Çapanoğlu (Büyük Cami-Ulu Cami) Camii, Yozgat
Çapanoğlu (Büyük-Ulu) Camii, Yozgat şehir merkezi, İstanbulluoğlu
Mahallesi’nde Cumhuriyet Meydanı yakınında yer almaktadır.Cami,
kitabesinden öğrenildiğine göre Bozok Sancağı Valisi Çapanoğlu Mustafa
Bey tarafından h.1193 (1779) yılında yaptırılmıştır.
Halk arasında Büyük Cami veya Ulu Cami olarak da anılmaktadır.
Muallâ Kubbesin bulmuş Kıbab-ı Çer-ı efrayiş
Halk arasında Büyük Cami veya Ulu Cami olarak da anılmaktadır.
Hakkı Acun’dan alınan Kitabe metinleri şöyledir:
Birinci Kitabe:
Bozok Sancağının valisi Seyit Mustafa Bey kim
Vücudun kıldı Hak ol kadre mahz-ı emn-ü asayiş
Hadis-i men benayı fikr idüp bünyan-ı ikbalin
Müesses kılmaı dar-ı bekada eyledi hahiş
Yapup bu camiyi gerdun tıbâk seyredenlerdir:
İki alemde kadrin Hz.Mevlâ
Gübah-ı sacidad ittikçe sahn-ı pakine maliş
Kumaş-ı vasfını tahsil için suk-i maarifte
Ederken hukte süphan, sarf-ı nakt-i rayiç danış
Havas-ı hamsesin cem eyleyüp Hayri didi tarih
Bu cami virdi din-i Mustafa’ya Zib-ü arayış
1193 (1779).
İkinci Kitabe:
Binây-i Camiü’l-hayrı tasvir ettirdi ânâ
Husule geldi mânadan zuhura çıktı nâpeyda
Çapanzade Süleyman Bey muvaffak oldu hamdolsun
Civar-i Hz.Hakkı bula ecrini lâ yuhsâ
Resul-ü Kibriyâ’nın riş-ı pâk-i hâbegâhını
Rızay-i Hâkk’a vâsıl olmağ içün kıldı istibna
Habib-i Lâyezalin galibâ i’câz-ı sırrından
Mübârek oldu riş-i pâk içün bu cami-i hübzibâ
İlâhi hürmet-i ismin Resulün nûr-u lihyesi
Süleyman’a şefi’ola ferdâ Muhammed Mustafa
Nazifi çıktılar melekler didiler iki tarih
Bu camii kıldı meclis envâr-ı ziynet İslama
Sene 1209 (1794).
Cami, kesme taştan iki ayrı dönemde yapılmıştır.
Bunlardan İçeri Cami
denilen ve eserin güneyini oluşturan bölüm 1779 yılında Çapanoğlu
Mustafa Bey’in yaptırdığı kısımdır.
Buna kuzeyden eklenmiş olan Dışarı
Cami denilen mekân ise bugünkü giriş revakı üzerindeki kitabeden
öğrenildiğine göre, Mustafa Bey’in kardeşi Süleyman Bey tarafından
h.1208 (1793–1794) yılında yaptırılmıştır.
Caminin iki vakfiyesi olup,
bunlardan h.1195 (1780) tarihli vakfiye Mustafa Bey tarafından, h.1208
(1793) tarihli vakfiye de Süleyman Bey tarafından düzenlenmiştir.
Süleyman Bey’in oğlu Abdülfettah Bey ‘in de h.1212 (1798) tarihli
vakfiyesi bulunmaktadır.
Kesme taştan yapılmış olan caminin güney bölümü dikdörtgen planlıdır.
Kesme taştan yapılmış olan caminin güney bölümü dikdörtgen planlıdır.
İbadet mekânı iki kalın paye ve üç duvar üzerine dayanan 15.15 m.
çapında bir kubbe ile örtülmüştür.
Kubbeye geçiş tromplarla
sağlanmıştır.
İbadet mekânının kuzeyinde enlemesine dikdörtgen planlı
bir bölüm daha bulunmaktadır.
İki kemerle üç bölüme ayrılan bu mekânın
üstü mahfil olarak hazırlanmıştır.
Bu bölümün üzeri iki yanda birer
küçük kubbe, ortada da ayna tonoz ile örtülmüştür.
İlk inşasında caminin
son cemaat mahalli olarak düşünülen bu mekâna diğer bölüm eklenince
fonksiyonu tamamen değişmiştir.
Bu yeni bölümün üzeri de aynı örtü
sistemi ile örtülmüştür.
Caminin kare planlı ibadet mekânı tromplu merkezi bir kubbe ile örtülmüştür.
Caminin kare planlı ibadet mekânı tromplu merkezi bir kubbe ile örtülmüştür.
Bu bölüm iki yan kenarda altlı üstlü üçer, mihrabın iki
yanında da birer pencere ile aydınlatılmıştır.
Caminin tüm bölümleri ve
kubbe kasnağı da dâhil olmak üzere 54 pencere ile aydınlatılmıştır.
Mihrap dışarıya çıkıntı yapacak biçimdedir.
Kirli beyaz, yeşil ve bej
renkli mermerden işlenmiş olan mihrap, iki yanda çifte sütunlarla
sınırlandırılmıştır.
Bunun yanındaki minber de renkli mermerlerden
dekoratif biçimde yapılmıştır.
Caminin bezemesi barok üslupta olup, bu tür bezemenin Anadolu’daki en erken örneklerinden birisidir.
Caminin bezemesi barok üslupta olup, bu tür bezemenin Anadolu’daki en erken örneklerinden birisidir.
Giriş kapısının çevresinde renkli
mermerlere işlenmiş akantus yaprakları, istiridye nişleri, “C” ve “S”
kıvrımlı kabartmalar bulunmaktadır.
Ayrıca iç mekân natürmort ağırlıklı
ve peyzaj görünümlü kalem işleri ile bezenmiştir.
İbadet mekânının ilk
sıra pencerelerinin üzerine lacivert zemin üzerine beyaz renkte girift
bir nesih yazı ile Fetih suresi yazılmıştır.
Bu yazı frizi üç duvar
boyunca da bir şerit halinde uzanmaktadır.
Caminin minaresi kare kaide üzerinde, yuvarlak gövdeli ve tek
şerefelidir.
Ancak iki bölümün birbirine eklenmesinden ötürü de minare batı cephesinin ortasında kalmıştır.
Caminin doğu cephesinde kare planlı, üzeri kubbeli kesme taştan Çapanoğulları ailesinin türbesi bulunmaktadır.
Bu türbeye caminin içerisinden girilmektedir.
Caminin şadırvanı avlu içerisinde olup, eski şadırvanın parçalarının kullanılması ile yeniden yapılmıştır.
Ancak iki bölümün birbirine eklenmesinden ötürü de minare batı cephesinin ortasında kalmıştır.
Caminin doğu cephesinde kare planlı, üzeri kubbeli kesme taştan Çapanoğulları ailesinin türbesi bulunmaktadır.
Bu türbeye caminin içerisinden girilmektedir.
Caminin şadırvanı avlu içerisinde olup, eski şadırvanın parçalarının kullanılması ile yeniden yapılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder