Kastamonu il merkezinde bulunan bu külliye, Sultan II.Beyazıt döneminde Nasrullah Kadı tarafından 1506 yılında yaptırılmıştır.
Cami büyük bir ihtimalle daha önce burada bulunan Selçuklu dönemine ait bir ulu caminin yerine yapılmış olmalıdır.
Bu konuda araştırma yapan Yrd.Doç.Z.Kenan Bilici’ye göre; Selçuklu devrinde yapılmış olan bu cami ya büyük ölçüde tahrip olmuş, ya da bir süre sonra ihtiyaca cevap verememiştir.
Bunun üzerine XVI.yüzyılda arsası üzerine bugünkü yapı yapılmıştır.
Zamanla yapı topluluğu bazı eklerle genişletilmiştir.
Külliye içerisinde başta Münire (Bayraklı) Medresesi olmak üzere şadırvan ve köprü bulunmaktadır.
Tapı topluluğu 1746,1876 yıllarında onarılmış, 1945’te de alçı pencereleri tümüyle değiştirilmiştir.
Kastamonu’nun önemli yapılarından olan külliyenin camisi; çok kubbeli ulu cami tipinde Osmanlı yapılarından bir örnektir.
Moloz ve kesme taştan yapılan caminin kuzeyinde on sütunlu, yedi kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır.
İbadet mekanı ilk yapıldığı zaman altı kubbe ile örtülü iken, sonradan cami genişletilmiş üç kubbe daha ilave edilerek bugün dokuz kubbesi bulunmaktadır.
Bu kubbeler pandantiflerin yardımıyla sivri kemerler üzerine oturmuştur.
Caminin mihrabı oldukça sade, minberi ise Kastamonu’ya özgü ağaç işçiliğinden güzel bir örnektir.
Üzeri birbirine geçme geometrik motiflerle bezenmiştir.
XVIII.yüzyılda cami iki büyük onarım geçirmiş, XIX.yüzyılda son cemaat yeri yenilenmiştir.
Caminin kuzeyinde bulunan şadırvanı Kadı Nasrullah yaptırmıştır.
Kadı Nasrullah’ın aynı zamanda Kastamonu’da Nasrullah Köprüsü ile Araba pazarı’nda bir de çifte hamam yaptırıp bu camiye vakfettiği vakfiyelerinden öğrenilmektedir.
Şadırvan köşe payeleri ve sütunlar üzerine oturan dikdörtgen bir yapı olup, kasnaklı iki ayrı kubbesi ile dikkati çekmektedir.
Yapı topluluğunun medresesi caminin güneyinde yer almakta olup, Reis-ül Küttap Hacı Mustafa Efendi tarafından 1824 yılında yaptırılmıştır.
Kesme taştan yapılmış olan bu medrese at nalı şeklindeki avlu etrafında sıralanmış 23 odadan meydana gelmiştir.
İki katlı medresenin üzeri çatı ile örtülüdür. Odaların içerisinde ocak, baca ve avluya açılan birer kapısı vardır.
Medresenin günümüzde alt katına dükkanlar sıralanmıştır.
İkinci katta yuvarlak kemerli odalar bulunmaktadır.
Önü revaklı ve kubbeli olan bu medrese yakın tarihlerde onarılmış ve turizm amaçlı El Sanatları Çarşısına dönüştürülmüştür.
Cami büyük bir ihtimalle daha önce burada bulunan Selçuklu dönemine ait bir ulu caminin yerine yapılmış olmalıdır.
Bu konuda araştırma yapan Yrd.Doç.Z.Kenan Bilici’ye göre; Selçuklu devrinde yapılmış olan bu cami ya büyük ölçüde tahrip olmuş, ya da bir süre sonra ihtiyaca cevap verememiştir.
Bunun üzerine XVI.yüzyılda arsası üzerine bugünkü yapı yapılmıştır.
Zamanla yapı topluluğu bazı eklerle genişletilmiştir.
Külliye içerisinde başta Münire (Bayraklı) Medresesi olmak üzere şadırvan ve köprü bulunmaktadır.
Tapı topluluğu 1746,1876 yıllarında onarılmış, 1945’te de alçı pencereleri tümüyle değiştirilmiştir.
Kastamonu’nun önemli yapılarından olan külliyenin camisi; çok kubbeli ulu cami tipinde Osmanlı yapılarından bir örnektir.
Moloz ve kesme taştan yapılan caminin kuzeyinde on sütunlu, yedi kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır.
İbadet mekanı ilk yapıldığı zaman altı kubbe ile örtülü iken, sonradan cami genişletilmiş üç kubbe daha ilave edilerek bugün dokuz kubbesi bulunmaktadır.
Bu kubbeler pandantiflerin yardımıyla sivri kemerler üzerine oturmuştur.
Caminin mihrabı oldukça sade, minberi ise Kastamonu’ya özgü ağaç işçiliğinden güzel bir örnektir.
Üzeri birbirine geçme geometrik motiflerle bezenmiştir.
XVIII.yüzyılda cami iki büyük onarım geçirmiş, XIX.yüzyılda son cemaat yeri yenilenmiştir.
Caminin kuzeyinde bulunan şadırvanı Kadı Nasrullah yaptırmıştır.
Kadı Nasrullah’ın aynı zamanda Kastamonu’da Nasrullah Köprüsü ile Araba pazarı’nda bir de çifte hamam yaptırıp bu camiye vakfettiği vakfiyelerinden öğrenilmektedir.
Şadırvan köşe payeleri ve sütunlar üzerine oturan dikdörtgen bir yapı olup, kasnaklı iki ayrı kubbesi ile dikkati çekmektedir.
Yapı topluluğunun medresesi caminin güneyinde yer almakta olup, Reis-ül Küttap Hacı Mustafa Efendi tarafından 1824 yılında yaptırılmıştır.
Kesme taştan yapılmış olan bu medrese at nalı şeklindeki avlu etrafında sıralanmış 23 odadan meydana gelmiştir.
İki katlı medresenin üzeri çatı ile örtülüdür. Odaların içerisinde ocak, baca ve avluya açılan birer kapısı vardır.
Medresenin günümüzde alt katına dükkanlar sıralanmıştır.
İkinci katta yuvarlak kemerli odalar bulunmaktadır.
Önü revaklı ve kubbeli olan bu medrese yakın tarihlerde onarılmış ve turizm amaçlı El Sanatları Çarşısına dönüştürülmüştür.
KASTAMONU'DAKİ CAMİLER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder