30 Mart 2011 Çarşamba

Eşrefoğlu Camii'nin Çilehanesi, Kar Kuyusu ve Mihrabı görenlerde hayranlık uyandırıyor

Sırlı Tuğla ve Çini Mozaiklerle kaplı iç portali
Ahşap, taş, çinicilik, kalem süslemeleri, sırlı tuğla, sultan ve müezzin mahfili, çile odaları, ayrıca savunma amaçlı tüneller, dehlizler Eşrefoğlu Camii'ni farklı ve hususi kılan güzellikler.

Caminin Ortasındaki Kar Deposu
Asırlık direklerinin nem ihtiyacını karşılaması için caminin tam ortasında bulunan kar deposu ise o günün teknolojisi hakkında günümüze ışık tutuyor.
Caminin Mihrab ve Minberi
Bütün camiler dört cepheli inşa edilirken Eşrefoğlu Camii'nin beş cepheli olması dikkat çekiyor.
Cami'nin Eski İmamı İsmail Efe, sebebini şöyle anlatıyor:
"O yıllarda şehrin ana yollarından bir tanesi, yapılan plana göre caminin beşinci cephesinin olduğu yerden geçiyormuş.
O günün yetkilileri yolu camiye değil, camiyi yola uydurup beşinci cepheyi açmışlar.
Dolayısıyla bütün bu hususiyetlerin tamamını bir arada barındıran tek camidir.
Çinilerin hiçbiri bütün değil, çini mozaik diyoruz.
Al-i İmran Suresi'nin dört ayeti işlenmiştir.
Tam tepe noktasında ise Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (Sallalahü Aleyhi ve Sellem) ve dört halifenin ismi vardır."
Caminin Kubbesi
Camide bulunan bir başka hususi kısım ise 'çile odası'.
Efe, odalarla alakalı şu bilgileri veriyor:
"Dervişlerin kırk gün boyunca kaldıkları çile odası ya da çilehanelerde yalnızca hurma ya da başka bir rivayette kuru üzüm yedikleri bilinir.
Bir de zeytin ve su ile beslendikleri söylenmiştir.
Bu arada bu zeytinler birinci gün kırk adet,  ikinci gün otuz dokuz adet diye her geçen gün azaltılarak tüketiliyor.
Çile odaları bugün de varlığını sürdürüyor."



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder