13 Mart 2011 Pazar

TÜRKİYE'DEKİ NAMAZGÂHLAR

Bir Namazgâh
Bazı kaynaklarda musalla ya da secdegâh olarak geçen namazgâhlar, açık havada namaz kılmak için yapılmış ibadet yerleridir.
Peygamber Efendimiz (sas) ve Osmanlı döneminde, bilhassa yaz günlerinde sıklıkla kullanılmıştır.
Çitlembik ağacından duvarları, gökyüzünden kubbesi, çimenlerden halısı olan farklı bir mabedlerdir.
Dört duvar arasındaki sessizliğin verdiği huzurla kılınan namazların yerine, kuş cıvıltıları, su şırıltıları ve yaprak hışırtılarıyla gelen tefekkür...
Mevzubahis, Efendimiz Hz. Muhammed (sas) zamanında yaygın olarak kullanılan ama günümüzde isimleri, adresleri unutulan namazgâhlar.
Bir anlamda duvarları, kubbesi ve minaresi olmayan camilerdir.
Açık havada namaz kılmak için yapılmış bu ibadet yerlerinin genel özellikleri etrafı alçak duvarlarla çevrili, üstü açık mekânlar olmasıdır.
Her birinde kıble yönünü belli eden bir mihrap taşı var.
Yaz günlerinde ibadetin (özellikle cuma namazlarının) rahat kılınabilmesi için çevrelerine çitlembik ya da çınar ağaçları dikilmiştir.
Kiminin zemini toprak, kiminin çimen, kimininki taş.
Bazı namazgâhlar zeminle aynı hizada, bazıları zeminden biraz daha yüksektir.
Ortak özellikleri hemen hepsinde bir mihrap taşı bulunması ve abdest almak için yakınlarına inşa edilmiş çeşmeleridir.
Namazgâhlar aynı zamanda, İslam'ın ilk yıllarından beri birlik ve beraberliğin gelişmesine katkıda bulunan mekânlardır.
Kimi şehir içinde mesire yerlerine inşa edilmiş, kimi şehir dışında, kervan yollarına ya da ordu sevkiyatının yapıldığı önemli kavşaklara...
Şehir içindekiler yaz mevsiminde ibadetleri kolaylaştırma düşüncesiyle yapılmış.
Diğerleri ise seyahat sırasında insanların ibadet ve dinlenme ihtiyacını giderebilme amacı taşıyor.
Bu yüzden kenarlarına genellikle çeşme, kuyu ya da abdesthaneler ilave edilmiş.
Hepsi olmasa da birçoğu sadece namaz kılınan değil, aynı zamanda halkın çeşitli kararları tartışmak için bir araya geldiği yerler.
Hacca ya da askere gidecek insanlar, sefere çıkacak ordular buralardan dualarla uğurlanırmış. Sıcak yazlarda, yıldızlı gökyüzünün ve ay ışığının altında yatsı ve teravih namazları eda edilirmiş.
Yağmur duası bu namazgahlarda yapılır, insanlar bu namazgahlarda buluşurlarmış.
Sur dışında yüksekçe bir tepe üzerine kurulan namazgahlar, yağmur duası için kullanıldığı  gibi hacca giden grupların uğurlandığı ya da karşılandığı, şenliklerin düzenlendiği, misafirlerin ağırlandığı yapılardır.
Arabistan'dan Suriye'ye, Mısır'dan Fas'a kadar tüm İslam coğrafyasında örneklerine rastlamak mümkün.
Aslına bakarsanız ilk örnek, İslam'da ilk cami kabul edilen Efendimiz'in evinin avlusu.
Ancak o zamanlar bir mimari yapı olmaktan ziyade, ibadet edilen her açık mekân namazgâh kabul edilirmiş.
4 halife döneminden sonra bu mekânlara mihrap ve minber eklenmiş.
Osmanlı döneminde inşa edilenler de genellikle  'mihrap ve minberli' örnekler.
Fakat şehirlerin büyümesiyle çoğu şehir içinde kaldığından imar faaliyetleri sırasında yok edilmiş.
Bunlardan biri İstanbul'un bilinen en eski namazgâhı, Fatih Sultan Mehmet'in Okmeydanı'na yaptırdığı mabet.
Öyle ki, Fatih Sultan Mehmet bir fermanında bu namazgâhla ilgili:
"Ben Bizans'a karşı gaza ederken, ilk namazımı burada kıldım, burada ilk namazgâhımı kurdurdum.
Gazaya, şehadete buradan koştum.
Bu dağlar, bayırlar, ol yüce vasiyet ederim ki, kimseler buraya bina kurmaya."
diyor.
Ancak buranın 2006 yılına kadar koruma altına alınmayışı, namazgâhtan geriye yalnızca yıkılmak üzere olan bir minber kalmasına sebep oluyor.
Neyse ki namazgâh ve çevresindeki tekke, şu an restorasyon aşamasında.
  1. Anadolu Hisarı Namazgâhı, Beykoz, İstanbul
  2. Ayrılık Namazgâhı, Üsküdar, İstanbul
  3. Bezmiâlem Valide Sultan Namazgâhı, Beşiktaş, İstanbul
  4. Çengelköy Küçük Namazgah Camii, Üsküdar, İstanbul
  5. Daye Kadın Namazgâhı, Üsküdar, İstanbul
  6. Esma Sultan Namazgâhı, Fatih, İstanbul
  7. Hüseyin Avni Paşa Namazgâhı, Üsküdar, İstanbul
  8. Kadınlar Çeşmesi Namazgahı, Beyoğlu, İstanbul
  9. Küçük Çamlıca Namazgahı, Üsküdar, İstanbul
  10. Namazgah Camii, Üsküdar, İstanbul
  11. Okmeydanı Namazgâhı, Şişli, İstanbul
  12. Topkapı Sarayı'nın İçindeki Kıble Taşı, Fatih, İstanbul

İSTANBUL'DAKİ NAMAZGÂHLAR



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder