Humayun-u Âbâd (Bebek) Camii, Beşiktaş, İstanbul
Hümayûn-u
Âbâd (Bebek) Camii, İstanbul'un Beşiktaş İlçesi, Bebek Semtinde;
Bebek-Rumeli Hisarı yolunun deniz sahilinde Bebek Vapur İskelesi’nin
yanında bulunmaktadır.
18.
yüzyılın birinci yarısında H-1138/M-1726 yılında Boğaziçi’nde Sultan
III. Ahmet’in ünlü Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından
Bebek Köyü yazlık bir yerleşim yeri olarak düzenlenirken, Padişah için
yapılan Hümâyûn-u Âbâd Kasrı yanına yine Padişah III. Ahmet adına bir de
cami yaptırılır.
Bebek Câmii hakkında Hadika’da Hüseyin Ayvansarayi bize şu bilgileri veriyor.
Altında mektebi ve minaresinin altında çeşmesi vardır.
Minareye çeşme haznesinden çıkılır. Çeşmenin üstünde 1138 tarihi vardır.
Karşısındaki tek hamam (Bebek Hamamı) bu caminin vakfı olan yapılardandır.
Cami-i Şerif’in yanında Hümayun-u Abad adında bir kasr vardır ki halk ağzında Bebek Köşkü denilir.”(1)
Hünkâr
mahfili de bulunan, alt katındaki bir mektep ve minaresinin yanında
çeşmesi ile fevkani bir bina olup, kâgir mi ahşap mı olduğu hakkında
kesin bir bilgiye ulaşamadığımız, ancak gördüğü çeşitli onarımlarla 20.
yy başlarına kadar gelmiş, uzun zaman bakımsızlıktan harap ve bitap
vaziyette olan Bebek Câmii Evkaf Nazırı Mustafa Hayri Efendi tarafından
yıktırılarak o dönemin Vakıflar Baş Mimarı Mimar Kemalettin Bey’e
1331-1913’te aynı yerde bugünkü cami yaptırılmıştır.
Kitâbesi son cemaat yerinin orta kemeri üzerindedir.(2)
Cami, alçak beton duvarlarla çevrili bir avlu içindedir.
Avlu kapısından girince karşımıza çıkan çeşme üzerindeki küçük kitâbede yazılı olan:
“Ve minel mâ-i külli şey’in Hay, sene 1138” sözü bizi adeta manevi hayat sunan camiye davet eder.
Hâdika’da
minare altında olduğu söylenen çeşme bu ve eğer yeni cami yapılırken
yerinden kaldırılmamış ise eski Bebek Câmii’nin minaresinin yeri bu
çeşmenin bulunduğu nokta olmak lazım gelir.
Bu takdirde eski caminin denize daha yakın hatta leb-i deryada olduğu anlaşılır.(3)
Bebek
Câmii, kare plânlı kesme kûfeki taşından inşa edilen, dört duvar
üzerine oturtulmuş yüksek bir kasnak üstünde bir kubbe ile örtülü harim
ile üç bölümlü son cemaat yeri revakından oluşan bir yapıdır.
Bebek
Câmii, Mimar Kemalettin ile Vedat Tek Bey’lerin öncülüğünde o dönem
yapılarına egemen olan I. Ulusal Mimari Üslubu’nun önemli bir
örneğidir.
Üç tanesi ön cepheye, ikisi yan cephelere bakan
beş sivri kemere destek teşkil eden payelerle teşkilatlandırılmış olan
son cemaat yeri revakının üzerini üç kubbe örtmektedir.
Bu bölüm son yıllarda kapalı bir mekân haline getirilmiştir.
Kemerli bir kapıdan girilen harim, duvara gömülü sekiz yarım paye ile desteklenen bir kubbe ile örtülüdür.
Kubbe geçişlerinde çeyrek kubbeler kullanılmıştır.(4)
Caminin, ikisi son cemaat yerine bakan ikisi mihrap duvarında, birer tanesi de yan duvarlarda altı tane büyük penceresi vardır.
Bu büyük pencerelerin üstünde, ortadaki uzun, iki yanındaki köşe üst kısımları kemerli 16 pencere vardır.
Cami bu şekilde altısı büyük, yirmi sekizi küçük olmak üzere toplam 34 pencere ile aydınlatılmıştır.
İstalaktit’li
mermer mihrabı mukarnas kavsaralı olup, bitkisel motifli kalem işleri
ile bezenmiş temiz bir taşçılık eseridir ve güzeldir.
Minberi ile vaaz kürsüsü ahşaptır.
Ahşap
olan kadınlar mahfiline, ahşap parmaklıklarla sınırlanmış olan müezzin
mahfilinin doğu tarafından yine ahşap bir merdivenle çıkılır.
Son
cemaat yerinin sağ tarafında batı duvarına bitişik olan taş minaresi
yüksek kaideli ve çokgen gövdeli olup şerefesinin altı üç sıra
mukarnaslıdır.
Minarenin girişi dışarıda, son cemaat yerinin sağ tarafındadır.
Mülkiyeti Vakıflar İdaresi’ne ait caminin bir İmam-Hatip ve bir Müezzin Kayyum kadrosu vardır.
Bir imam ve bir müezzinin görev yaptığı camide vakit namazlarında 20-25, Cuma ve Bayram namazlarında 400-500 cemaat olmaktadır.
Yaz Kur’an Kurslarında 30-40 öğrenci bulunmaktadır.
1-Hadikatü-l Cevami…C-2/S-124
2-D.B.İ.A………………….C-2/S-116
3-İ.A………………………..C-5/S-2332
4-D.B.Beşiktaş………….. S-5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder