Caminin minaresinde 1785 ve mihrapta da 1834 tarihli iki kitabe daha bulunmaktadır.
Bu kitabelerden de caminin XVIII.yüzyılın ikinci yarısında Mehmet Nuri Paşa tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Cami dikdörtgen planlı olup, mihrap duvarına paralel kare gövdeli dört ayakla ibadet mekanı iki sahna ayrılmıştır.
Mihrap önüne rastlayan bölüm kubbe, onun dışında kalan bölümler de çapraz tonozlarla örtülmüştür. Mihrap sarı, siyah ve bordo renkli mermerlerden yapılmış olup, yer yer farklı renklerde zikzak motifleri ile bezenmiştir.
Mihrabın yanına balkon şeklinde mahfil yerleştirilmiştir.
Bu mahfil kalem işleri ve geometrik, bitkisel motiflerle bezenmiştir. Ahşap minber kündekâri tekniğinde olup, örgü ve geometrik geçmelerle süslenmiştir.
Caminin önündeki son cemaat yeri siyah ve beyaz taşlarlardan oluşan sütunların taşıdığı kemerlerle kubbeli beş bölüme ayrılmıştır.
Caminin dış avlusu ile son cemaat yerinin birleştiği köşede Klasik Osmanlı üslubunda iki şerefeli minaresi bulunmaktadır.
Cami değişik dönemlerde yapılan onarımlarla özgünlüğünü yitirmiştir.
Gaziantep’in Fransız işgali sırasında zarar görmüş, işgalden sonra bir süre askeri depo olarak kullanılmış, Cumhuriyetin ilanından sonra 1958-1968 yılları arasında müze olarak kullanılmıştır. Ardından onarılmış ve cami olarak ibadete açılmıştır.
Cami avlusunun doğusundaki duvarla çevrili hazirede Mehmet Nuri Paşa’nın mezarı bulunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder