Ulu Cami (Cami-i Kebir), Tokat'ın Turhal İlçesi'nde bulunmaktadır.
Varvara tarafından yapılmıştır.
Battal Gazi, kaleye esir düşünce, ondan etkilenerek Müslüman olmuştur.
Battal Gazi sesli olarak zindanda devamlı Kur'an okur ve namazını kılardı.
Varvara, Müslüman olduğunu gizleyerek, babasından kilise yapmak için izin ister.
Amacı cami yaptırmaktır.
İnşaat bitiminde babası kontrole gelir.
Bir bakar ki ne görsün kilise yerine cami yükseliyor.
Kızgınlıkla kızına kılıcını sallar.
Yaralanan Varvara sürüne sürüne (vara vara) oradan uzaklaşır.
Varvara suyunun çıktığı bölgeye gelince ruhunu teslim eder.
Öldüğü yerden bugünkü Varvara suyu ve gözeleri-kaynakları çıkar.
Cenazesini de yanındaki tepenin zirvesine defnederler.
Tepenin ismi de bundan böyle Varvara tepesi adını alır.
Cami 762 m2 arsa üzerine yapılmış olup, iç alanı 450 m2'dir.
İbadet kapasitesi de 600 kişidir.
Zaten caminin yapılış planına bakıldığında farklı bir plan uygulanmıştır.
Şöyle ki; genelde camilerin yapılış planına göre, ana giriş kapısı kıblenin, mihrabın karşısındadır.
Yani kuzeydedir.
Hâlbuki bu caminin giriş kapısı diğerlerinden farklı olarak batı taraftadır, yan kısımdadır.
Aynı kilise mimarisinde olduğu gibi.
Caminin tamiri ise Emir İshak tarafından M.950 / H.1530 tarihinde yapılmıştır.
İshak Bey, Kanuni Sultan Süleyman'ın komutanlarındandır.
Turhal'a Abaza Mehmet Paşa'nın cezalandırılması için gelmişti.
Caminin bakımsız durumunu görünce tamir ettirmeye karar verip, tamir ettirmiştir.
Bu konudaki kitabe caminin iç giriş kapısının üzerindedir.
Yanına ilave bölüm yapıldığı için kitabe içeride kalmıştır.
Çukurda kaldığı ve zeminden su çıktığı için, H:1319/M: 1802 yılında zemin toprakla doldurulmuştur.
Almus barajı yapılana kadar Yeşilırmak sık sık taşardı.
Ekili alanlara ve yerleşim yerlerine çok zarar verirdi.
Taştığı zaman Ulu Camii'nin duvarının dibine kadar ulaşırdı.
Yeşilırmak'ın taşması son bulduğu için günümüzde tekrar eski haline getirilmiştir.
Bugün ana camiye girmek için merdivenle aşağı doğru inilerek girilmektedir.
Ana caminin arkasındaki asma katta kaldırılmıştır.
İki kubbelidir.
İkişer basık kemerle doğu-batı yönünde genişletilmiştir.
Cami girişindeki bölüm sonradan ilave edilmiştir.
1939 depreminde ( halk arasında büyük zelzele denir) minarenin şerefe üzeri yıkılmıştır.
Şerefe tamir edilirken biraz da uzatılmıştır.
Turhal'ın en eski camisidir.
İkinci Dünya Savaşı esnasında camide atlı askerler ağırlanmıştır.
Muhtemelen tek parti'nin cami düşmanlığından bu da nasibini almış.
1951 yılında tamir edilerek tekrar ibadete açılmıştır.
2006 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu yapılarak tekrar hizmete sunulmuştur.
İbadet kapasitesi de 600 kişidir.
Zaten caminin yapılış planına bakıldığında farklı bir plan uygulanmıştır.
Şöyle ki; genelde camilerin yapılış planına göre, ana giriş kapısı kıblenin, mihrabın karşısındadır.
Yani kuzeydedir.
Hâlbuki bu caminin giriş kapısı diğerlerinden farklı olarak batı taraftadır, yan kısımdadır.
Aynı kilise mimarisinde olduğu gibi.
Caminin tamiri ise Emir İshak tarafından M.950 / H.1530 tarihinde yapılmıştır.
İshak Bey, Kanuni Sultan Süleyman'ın komutanlarındandır.
Turhal'a Abaza Mehmet Paşa'nın cezalandırılması için gelmişti.
Caminin bakımsız durumunu görünce tamir ettirmeye karar verip, tamir ettirmiştir.
Bu konudaki kitabe caminin iç giriş kapısının üzerindedir.
Yanına ilave bölüm yapıldığı için kitabe içeride kalmıştır.
Çukurda kaldığı ve zeminden su çıktığı için, H:1319/M: 1802 yılında zemin toprakla doldurulmuştur.
Almus barajı yapılana kadar Yeşilırmak sık sık taşardı.
Ekili alanlara ve yerleşim yerlerine çok zarar verirdi.
Taştığı zaman Ulu Camii'nin duvarının dibine kadar ulaşırdı.
Yeşilırmak'ın taşması son bulduğu için günümüzde tekrar eski haline getirilmiştir.
Bugün ana camiye girmek için merdivenle aşağı doğru inilerek girilmektedir.
Ana caminin arkasındaki asma katta kaldırılmıştır.
İki kubbelidir.
İkişer basık kemerle doğu-batı yönünde genişletilmiştir.
Cami girişindeki bölüm sonradan ilave edilmiştir.
1939 depreminde ( halk arasında büyük zelzele denir) minarenin şerefe üzeri yıkılmıştır.
Şerefe tamir edilirken biraz da uzatılmıştır.
Turhal'ın en eski camisidir.
İkinci Dünya Savaşı esnasında camide atlı askerler ağırlanmıştır.
Muhtemelen tek parti'nin cami düşmanlığından bu da nasibini almış.
1951 yılında tamir edilerek tekrar ibadete açılmıştır.
2006 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu yapılarak tekrar hizmete sunulmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder