2 Temmuz 2010 Cuma

Ahmed Dâi Camii, Osmangazi, Bursa

Ahmed Dâi Camii, Bursa'nın Merkez Osmangazi İlçesi, Cumhuriyet Caddesi ile birleşen Ahmed Dâi Sokağı’nın başında yer almaktadır.
Kitabesine göre; Edincikli Hızıroğlu Yahşi Bey tarafından, Fatih devrinde h.876 (1471) yılında yaptırılmıştır.
Daha önce giriş kapısı üzerinde bulunan kitâbe, 1953 yılında yapılan tadilat esnasında, kuzey yönündeki son cemaat mahallinin kalkan duvarına yerleştirilmiştir.
Mermerden üzerine küçük boy nesih harflerle, Arapça olarak yazılmış beş satır bulunmaktadır.

Mahallenin adı Ahmed Dâi olduğundan, cami de aynı isimle zikrolunmuştur.
Ahmed Dâi; Germiyanlı olup, Gazi Süleyman Paşa’nın hizmetinde bulunmuş, I.Murad devrinde öldüğü belirlenmiş bir şairdir.

Eser, esas olarak iki kısımdan meydana gelmektedir:
Tek kubbeli asıl ibadet mekanı ile kuzey yönündeki son cemaat mahallinden teşekkül etmektedir.
Tek kubbeli asıl mekân; kare bir plana sahiptir.

Son cemaat mahalli 4,47 metre derinliğinde, ortada dar, yanlarda geniş üç göz halindedir.
Ortada iki yığma ayak, doğu ve batı yan duvarlarına sivri kemerlerle birbirlerine bağlanmıştır.
Yan bölmeler beşik, orta bölme daire tonoz ile örtülüdür.
Son cemaat mahalli kuzey yönündeki kalkan duvarında üç niş, değişik tuğla biçimleri ile süslenmiştir.
Orta nişte sonradan yerleştirilen, caminin kitabesi bulunmaktadır.
Kemer üzengi seviyesinden başlayan, dışa çıkıntılı profilli kuşak, üç sıra kirpi saçaklı kalkan duvarının altını dolanmaktadır.
Cephe; üç sıra tuğla, bir sıra kesme taş, aralarında dikey, tek sıra tuğla ile kurulmuştur.
Kemer boşlukları sonradan demir konstrüksiyonlu camekânla kapatılmıştır.

Asıl ibadet mekanının üstünü örten kubbe, dıştan sekizgen kasnaklı, üstten kurşunla kaplıdır.
İçeride, aktarmalar, büyük boyda baklava motifleri veren, bir kuşakla sağlanmış bulunmaktadır.

Güney duvarında iki alt pencere kapatılarak dolaba dönüştürülmüştür.
Alt sırada altı, üstte dört, kubbe kasnağında açılan üç sivri kemerli pencereyle caminin içerisinin aydınlanması sağlanmıştır.

Yarım daire kesitli mihrap nişi, dokuz sırayla düzenlenmiş mukarnaslardan oluşmaktadır.
Dikdörtgen çerçeveli, dış köşeliklerde sütunçeleri bulunan mihrap, kalın bir yağlı boya tabakasıyla kapatılmış, üzerine kalem işi ile Ayet-el Kürsî yazılmıştır.

Minareye son cemaat mahallinin batısındaki bir kapıdan çıkılmaktadır.
Tuğla ve taş örgülü minare kaidesinden üçgenler aracılığı ile yirmi dört dilimi bulunan tuğla gövdeye geçilmektedir.
Beş sıra kirpi saçaklı diziye sahip olan şerefe altı, kademeli olarak genişletilmiştir.
Peteği yıkık olan minare, 1953 yılında Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından aslına uygun olarak tadilattan geçirilmiştir.
Aynı yıl, cami bünyesinde de tamirat yapılmıştır.
Minarenin korkuluğu demir parmaklıklı, petek kısmı gövdenin devamı şeklindedir.
Yapı günümüzde sağlam ve ibadete açıktır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder