Ulu Cami, Burdur
Şehrin merkezinde Pazar Mahallesinde, şehre hakim bir tepe üzerinde yer almaktadır.Vakıf kayıtları ve Burdur Müzesinde bulunan kitabesine göre H.700 (M.1300) tarihinde Feleküddin Dündar Bey tarafından yaptırılmıştır.
Tamamen harap olan camii 1747’de Çelik Mehmet Paşa tarafından yeniden yaptırılmıştır.
1914 depreminde yıkılan camii 1919-1922 yılları arasında Vakıflar İdaresi ve halkın yardımları ile neoklasik tarzda yeniden inşa edilmiştir.
Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne aittir.
Cami düzgün bir plan şeması göstermemektedir.
Dikdörtgen planlı cami kesme taştan yapılmıştır.
Son cemaat yeri caminin ibadet mekanından daha alçak olup önünde doğu, batı kenarlarında birer, kuzeyde de üç sivri kemerli açıklıkları bulunmaktadır.
İlk yapılışında açık olan bu son cemaat yerleri camekanla kapatılmıştır.
İbadet mekanını üzeri ahşap bir tavan ile örtülmüştür.
Üst örtüsü de oluklu kiremit çatılıdır.
İç mekanda herhangi bir süsleme elemanına rastlanmamaktadır.
Mihrap dikdörtgen bir niş içerisinde yuvarlak bir niş şeklindedir.
Yanına basit bir minber eklenmiştir.
Caminin ilk yapılışından kalan oyma tekniğinde yapılmış ahşap minberi Burdur Müzesindedir.
Bu minberin oldukça zengin, birbiri içerisine girmiş bitkisel motifleri bulunmaktadır.
Buna dayanılarak caminin ilk yapılışında kapı, pencere ve dolap kapaklarının da Osmanlı ağaç işçiliğinin en güzel örneklerini sergilendiği sanılmaktadır.
Caminin kuzey doğu ve kuzey batı köşelerine kare kaideli yuvarlak gövdeli iki minare yerleştirilmiştir. Minarelerin şerefe altları klasik baklava ve stalaktitlidir.
Kuzey, doğu ve batı yönlerinde üç giriş kapısı bulunan caminin ana duvarlarında iki sıra halinde Neo-Klasik üslubun özelliklerini yansıtan ince uzun,sivri kemerli pencereleri bulunmaktadır.
Ulu Cami, Burdur
Camii kesme blok taşlardan yapılmıştır.Ahşap tavanlı ve kiremit çatılıdır.
Beden duvarlarında iki sıra halinde sivri kemerli pencereler yer almaktadır.
Geniş kare planlı camiinin kuzey cephesinde dikdörtgen şekilli son cemeat yeri beden duvarlarından daha alçak ve ayrı bir yapı görünümündedir.
Son cemaat yerinin kuzeyindeki üç doğu ve batısından birer sivri kemer açıklıkları sonradan camekanla kapatılmıştır.
Selçuklu ve beylikler dönemi Ulu camiilerinde görülen mimari karakteristiğe uygun olarak camiinin kuzeyi, doğu ve batısında üç girişi vardır.
Mihrap ve mimberi mermerden yapılmıştır.
Camiinin kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerinde bulunan iki minaresi kare kaideli silindire yakın çokgen gövdelidir.
Şerefe altları klasik baklava ve stalaktitlerle süslenmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder