Cami ALAEDDİN’in doğusunda Kürkçü hahallesinde ’nde Cumhuriyet alanında Hükümet konağına giderken caddenin sağındadır.
Eskiden mabedin önünde mesciler içine giden şimdiki kapısının seviyesinde bir yol varmış.
Buradan geçenlerin gözleri tamamen tuğla ile yapılan bu binanın üstünde düğümlenir.
Kapısı kuzeye açılan binanın içten içe eni 37.90, derinliği batıda 20.60, doğuda 20.15 metredir.
Kuzeyine birisi kapısının üstünde olmak üzere yedi, kıblesine dört, doğu ve batısına iki’şer pencere açılır.
Kıblesine ve kuzeyine 6’şar pencere vardır.
Caddeden mabedin avlısına 10 basamaklı taş merdivenle inilir.
Kitabesinde tamir ve tecdid esnasında KONYA’ya hükmeden hükümdarın adı anılmamıştır.
O vakit Konya ve havalisi selçuk saltanatının çökmesinden doğan bir perişanlık ve kararszlık içinde bulunduğu için olacak ki Ebubekir dua edecek ve kitabesini adıyla söyleyecek bir hükümdar ve sultan bulamadığından mutade aykırı hareket etmiştir.
Kitabeye göre mabed 733 yıl Recep ayı ortalarında SAMORACI şöhretini taşıyan Mesud zade Hacı Ebubekir tarafından genişletilmek suretiyle tamir ve tecdid edilmiştir.
Kitabeye göre mabed 733 yıl Recep ayı ortalarında SAMORACI şöhretini taşıyan Mesud zade Hacı Ebubekir tarafından genişletilmek suretiyle tamir ve tecdid edilmiştir.
Kitabesi caminin geçirdiği safhaları çok güzel ifade etmektedir.
İplikçi cami sinde en az dört devrin mimari hususiyetlerini, inşa malzemelerini buluyoruz.
Yakın tarih bilgilerinde ise 1947 yılında iplikci camii onarılmıştır.
1951-1960 yılları arasında Klasik Eserler Müzesi olarak kullanılan camii 1960 yılında tekrar ibadete açılmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder