Caminin kitabesi günümüze gelemediğinden inşa tarihi ve banisi bilinmemektedir.
Bununla beraber caminin avlusunda medfun bulunan Şeyh Muhammed-i Mağribi tarafından h.979’da (1571) yaptırıldığı söylenmektedir.
Ancak bu söylenti kesin bir belgeye dayanmamaktadır.
Mimari üslubundan XIV.yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı tahmin edilmektedir.
Cami kesme taştan dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır.
Cami kesme taştan dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır.
Caminin önünde üç kubbeli bir son cemaat mahalli bulunmaktadır.
Giriş kapısı sivri kemerli bir niş içerisinde olup, kesme taştandır.
Caminin batı yönündeki ana mekâna iki kemerle açılan, üzeri çapraz tonozlu ek yapının sonradan buraya eklendiği sanılmaktadır.
Bu mekâna da küçük bir mihrap yerleştirilmiştir.
İbadet mekânı orta bölümü pandantifli dıştan sekizgen kasnaklı ve basık bir kubbe ile örtülmüş, kubbe dışında kalan alanlar beşik tonozludur.
Mihrap oldukça sade ve bezemesizdir.
İç mekân batı duvarı dışındaki duvarlarda bulunan ikişer pencere ile aydınlatılmıştır.
Caminin orijinal minaresi günümüze gelememiş olup, bugünkü minare Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1968 yılında yaptırılmıştır.
Caminin orijinal minaresi günümüze gelememiş olup, bugünkü minare Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1968 yılında yaptırılmıştır.
Depremden zarar gören minare 1972 yılında bir kez daha tamir edilmiştir.
Son cemaat mahallinin içerisindeki minare kaidesi kesme taştan, dikdörtgen planlı olup, tek şerefeli minarenin gövdesi yuvarlak, üzeri zikzak motifleri ile hareketlendirilmiştir.
Avlusunda Şeyh Muhammed-i Mağribi dışında başka evliyadan zatların meftun olduğu bilinmektedir.
Avlusunda Şeyh Muhammed-i Mağribi dışında başka evliyadan zatların meftun olduğu bilinmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder