Caminin kitabesi bulunmadığından inşa tarihi ve banisi bilinmemektedir.
Eski Hurufat Defterlerinde bu caminin Şeyh Gökçe tarafından 1746 yılında yapıldığına dair notlar bulunmaktadır.
Evliya Çelebi; Tabakhane Camisi kireç örtülüdür diye söz etmektedir.
Sultan II.Abdülhamid albümlerindeki bir fotoğraftan da caminin avlulu ve avlunun kuzeyinde de medrese hücrelerinin bulunduğu, beş kemerli son cemaat yeri ile dikdörtgen planlı toprak örtülü bir yapı olduğu anlaşılmaktadır.
Son cemaat mahallinin mihrabiyesi üzerindeki kitabeden Hacı Haydar ile Veli isimli iki kişi tarafından 1694 yılında tadilattan geçirildiği öğrenilmektedir.
Bu duruma göre caminin 15.-16.asırlarda inşa edildiği zannedilmektedir.
Bunun dışında caminin orijinal durumu ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır.
Cami 1932, 1956-1958 yıllarında tadilattan geçirilmiştir.
Bunun ardından Abdüsselam isimli bir kişi tarafından da 1968’de yeniden tamirattan geçirilmiştir.
Bu münasebetle de cami orijinalliğini tamamen kaybetmiştir.
Cami avlusunun kuzeydoğu köşesinde minaresi bulunmaktadır.
Kesme taştan yapılmış olan minare 2.50x2.50 m. ölçüsünde, köşeleri pahlı bir kaide üzerinde onaltıgen gövdelidir.
Tek şerefeli minarenin kitabesi bulunuyorsa da bu kitabe bozulmuş ve okunamayacak bir durumdadır.
Günümüzde cami dikdörtgen planlıdır. Önünde duvar uzantılarının arasında dört paye ve üzeri çapraz tonozlu beş bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır.
İbadet mekanı enine dikdörtgen planlı olup, dört paye ile iki sahna ayrılmıştır.
Üzeri toprak dam ile örtülüdür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder