Ramazanoğlu Halil Bey’in kölesi Hasan Kethüda ile diğer azatlı köle Atike tarafından 1558 yılında yaptırılmıştır.
Yapının mimarı bilinmemekle beraber bazı kaynaklarda Mimar Sinan’ın eseri olduğu belirtilmişse de, bu konu açıklık kazanamamıştır.
Cami 1813 yılında büyük bir tadilat görmüştür.
Kesme taştan yapılmış olan cami, dört yuvarlak sütunun taşıdığı üç kubbe ile örtülü iki bölüm halindedir.
Bunlardan camiyi örten büyük kubbe dört duvar üzerine oturmaktadır.
Son cemaat mahalli iki bölüm halindedir.
Son cemaat mahalli iki bölüm halindedir.
İbadet mekânı 10.70x10.70 m. ölçüsündedir.
Müezzin mahfili ve mihrabı ağaçtan olup, siyah ve beyaz mermerlerle bezenmiştir.
Tek şerefeli minaresi kesme taştan klasik üslupta olup, 1730’da yapılmıştır.
Giriş kapısının kuzey duvarı bitişiğinde Lale Devri’nde yapılmış bezemeleri andıran oymalı süsler dikkati çekmektedir.
Caminin ilk kitabesi yerinde bulunmamaktadır.
Adana’dan 1671’de geçen Evliya Çelebi’nin imzalı bir yazıtı caminin güney duvarındadır.
Caminin bahçesinde Piri Mehmet Paşa tarafından öldürülen Hasan Ağa’nın mezarı bulunmaktadır.
Ulu Caminin inşasını yöneten Hasan Kethüda buradan arttırdığı malzemeyle, ondan daha güzel olduğu söylenen bu camiyi yaptırmıştır.
Söylentiye göre buna kızan Piri Mehmet Paşa Onun başını kestirmiştir.
Müezzin mahfili ve mihrabı ağaçtan olup, siyah ve beyaz mermerlerle bezenmiştir.
Tek şerefeli minaresi kesme taştan klasik üslupta olup, 1730’da yapılmıştır.
Giriş kapısının kuzey duvarı bitişiğinde Lale Devri’nde yapılmış bezemeleri andıran oymalı süsler dikkati çekmektedir.
Caminin ilk kitabesi yerinde bulunmamaktadır.
Adana’dan 1671’de geçen Evliya Çelebi’nin imzalı bir yazıtı caminin güney duvarındadır.
Caminin bahçesinde Piri Mehmet Paşa tarafından öldürülen Hasan Ağa’nın mezarı bulunmaktadır.
Ulu Caminin inşasını yöneten Hasan Kethüda buradan arttırdığı malzemeyle, ondan daha güzel olduğu söylenen bu camiyi yaptırmıştır.
Söylentiye göre buna kızan Piri Mehmet Paşa Onun başını kestirmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder