11 Haziran 2021 Cuma

GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ (Republic of South Africa)

Güney Afrika Cumhuriyeti Haritası

  1. Gauteng'de Bir Cami
  2. Nizamiye Camii, Midrand, Johannesburg
  3. Nûru'l Hamîdiye Camii, Cape Town
  4. Soofie Camii, Ladysmith


Güney Afrika Cumhuriyeti Nerededir?

Güney Afrika Cumhuriyeti, Afrika kıtasının en zengin ülkesidir.
Güneydoğuda bağımsız bir devlet olan Lesotho’yu tamamen kuşatır.
Bağımsız statüleri milletlerarası alanda tanınmayan Transkei, Bophuthatsvana, Venda ve Ciskei cumhuriyetleri hariç tutulduğunda yüzölçümü 1.123.226 km2, nüfusu 2020 yılı tahminlerine göre 60.000.000  civarındadır.
Para Birimi; Rand'dır. 
Ülkenin yasama başşehri; Cape Town, yürütme başşehri Pretoria, diğer önemli şehirleri de Johannesburg, Durban ve Port Elizabeth’tir.


Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki Müslümanların Sayısı

Müslüman sayısı 2015 yılında 737,139
2021 yılında ise 1 milyonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
Ülke genelinde nüfusun %79,7'si Hristiyan dinine mensuptur. 
Burada Protestan mezhebine göre inancını yaşayanların oranı %36,6 olarak ifade edilirken katolik mezhebine inananların oranı %7,1 düzeyindedir. 
Diğer Hristiyan mezheplerine göre inancını yaşayanların oranı ise %36 seviyesindedir. 
2001 verilerine göre ülkede İslamiyet dinine inananlar %1,5 ile düşük seviyede bulunmakta olup Müslümanlar Güney Afrika Cumhuriyeti'nde azınlıkta yer almaktadır. 
Güney Afrika'da nüfusun %2,3'ü diğer dinlere inandığını beyan ederken %15'i herhangi bir dine inanmadığını, %1,5'i ise dini ile ilgili bilgi vermek istemediğini ifade etmiştir.


Güney Afrika Cumhuriyeti'nde İslâmiyet
Ülkedeki müslümanların ataları, 1654’ten itibaren Hollanda’nın Uzakdoğu sömürgelerinden çiftliklerde çalıştırılmak üzere köle olarak gönderilen yerlilerle mahkûm ve siyasî sürgünler arasında bulunan müslümanlardır. 
Bunlardan Şeyh Yûsuf, Bentem Sultanlığı’nın bağımsızlığı için Hollandalılar’a karşı verilen mücadelede önce Seylan adasına sürgün edilmiş olan önemli bir liderdi. 
Oradan kırk dokuz müridiyle birlikte gönderildiği Kaap kolonisinde dinî bir çevre oluşturmaya çalıştı ve 1699’da öldüğünde Eerst nehrinin ağzında Zandvlei denilen yere gömüldü. 
Şeyh Yûsuf, bugün de Güney Afrika’ya İslâm’ı getiren kişi olarak saygıyla anılmaktadır. 
1713’te çıkan bir salgın hastalıkta sayıları 570 olan mahkûm müslümanlardan 200’ü hayatını kaybetti; kalanlar İslâmiyet’i kabul eden zenci kadınlarla evlendiler. 
Sonradan hürriyetini elde eden bu topluluk buradaki müslümanların çekirdeğini oluşturmuştur.  
Güney Afrika’da İslâmiyet’i yaymaya çalışan iki önemli şahsiyet, mahkûm olarak gelen ve mahkûmiyetlerini tamamladıktan sonra burada kalan Yemenli Saîd Alevî ile İmam Abdullah Kādî Abdüsselâm’dır. Bölgede Tuan (Malayca “hoca efendi”) Saîd adıyla tanınan Saîd Alevî, 1743’te girdiği Table körfezi açıklarında bulunan Robben adasındaki hapishaneden on bir yıl sonra çıktığında polis oldu ve bu durum onun İslâm’ı öğretmeyi amaçladığı köleler arasına kolayca girmesini sağladı. 
Cape Town müslümanlarının Tuan Guru dedikleri İmam Abdullah da (ö. 1807) Robben adasındaki mahkûmiyetinden sonra İslâmiyet’i yaymaya başladı ve bu arada Arap alfabesinin kullanıldığı Malayca ile İslâm fıkhına dair bir kitap yazdı. 
İmam Abdullah, bugün Evvel Cami adıyla bilinen bir de medrese kurmuş (1797) ve bu medrese 1830’larda Bengalli İmam Ahmed tarafından geliştirilmiştir.  
XIX. yüzyılın başından itibaren İngilizler’in Hollandalılar’ın yerini alması üzerine Uzakdoğu’dan Güney Afrika’ya çeşitli yollarla müslüman gönderilmesi işi durdu. 
1804 yılında Cape genel valisi, müslümanların yetkililerden izin almaksızın dinî vecîbelerini yerine getirebileceklerini bildiren bir kararnâme yayımladı. 
1822’de Cape Town’da çoğu Malay asıllı 3000 müslüman bulunuyor ve İslâmiyet hür zencilerle köleler arasında gün geçtikçe yayılıyordu; 1843’te bu nüfus 7830’a çıktı. 
Şehirde ilk resmî İslâmî okul ve cami 1850’lerde açıldı. 
XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti Cape müslümanları ile ilgilenmeye başlayarak dinî eğitimlerine yardımcı olmak üzere buraya Ebûbekir Efendi (ö. 1880) adında bir âlimi gönderdi ve şehirde açılan Mekteb-i Osmânî’nin masraflarını karşıladı. 
Özellikle Hanefî mezhebinin bölgede yerleşmesinde etkili olan Ebûbekir Efendi 1869 yılında Beyânü’d-dîn adında bir ilmihal kitabı yazmış ve eser 1877’de İstanbul’da basılmıştır.
Daha sonra M. Brandel-Syrier tarafından İngilizce’ye tercüme edilen kitap Leiden’de iki defa daha yayımlanmıştır. 
Ebûbekir Efendi’nin gayretiyle kız çocukları için de ayrı bir mektep açılmış ve hanımı burada hocalık yapmıştır. 
Ebûbekir Efendi’nin torunları halen Cape Town’da yaşamaktadır.  
1860’lardan sonra Güney Afrika’da İslâmiyet’in gelişmesi Hintli müslümanların buraya gelişiyle yeni bir döneme girdi. 
Natal eyaletinin tarım kesiminde ortaya çıkan işçi sıkıntısı üzerine İngiliz koloni yönetiminin Hindistan’dan getirdiği anlaşmalı işçiler arasında müslümanlar da bulunuyordu. 
1869’da ticaret yapmak amacıyla Kuzey Hindistan’dan büyük bir müslüman grubu geldi ve bunların çoğu Johannesburg’a yerleşerek ertesi yıl burada yapılan ilk camiyi ibadete açtılar. 
Hint kökenli müslümanlar zamanla zenginleştiler ve birçok şehre dağıldılar. 
Güney Afrika’da İslâm için bir başka dönem, 1875’te Doğu Afrika sahillerindeki Zengibar’dan sayıları birkaç yüzü bulan müslümanların Durban şehrine gelip yerleşmesiyle başladı. 
Bu müslümanlar Afrikalı olmalarına rağmen dinî bağlarından dolayı Asyalı telakki edildiler.
Hintli müslümanların oturduğu mahallelere yerleştiler ve çocuklarını onların okullarına gönderdiler.
Müslümanların Güney Afrika’ya ilk ayak basmalarından itibaren karşılaştıkları güçlükler ve çeşitli yasaklamalara rağmen İslâmiyet ülkede gittikçe yayıldı. 
Yalnız Cape Town’daki müslümanların sayısı 1906’da 22.575’e, 1925’te de 24.434’e ulaşmıştı. 
Bu dönemde şehir ve çevresinde en az yirmi üç cami ile Arapça ve dinî ilimlerin okutulduğu çeşitli özel okullar bulunuyordu.
The Moslem Outlook, The Cape India, The African World gibi haftalık İslâmî gazeteler yayımlanıyordu. 

1989 sayımına göre ülke nüfusunun yaklaşık % 1,2’si (462.000 kişi) müslüman olup ayrı dil ve etnik yapının doğurduğu tabii sonuçla bu azınlık biri melezler, diğeri Asyalılar arasında gelişmek üzere iki topluluğa ayrılmış durumdadır. 
Müslüman sayısı 2015 yılında 737,139
2021 yılında ise 1 milyonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
Bunlardan melezler genellikle Cape Town’da, Asyalılar ise bu şehirden başka daha yaygın olarak Johannesburg ve Durban’da oturmaktadırlar. 
Ülkede bu iki grubun dışında 13.000’e yakın da Afrika kökenli ve çok az sayıda beyaz müslüman yaşamaktadır.  
Müslümanlar XX. yüzyılda eğitim alanında önemli faaliyetlerde bulundular. 
Cape Town’daki başlıca liderlerden Abdullah Abdurrahman, 1912’de kurulan Talfallah Enstitüsü (Medresetü’l-felâh) için devlet desteği sağlamak amacıyla büyük bir gayret gösterdi. 
XX. yüzyılın ilk yarısında Cape eyaletinde on dört, Natal eyaletinde beş resmî müslüman okulu açıldı.
Ancak ırk ayırımının iyice şiddetlendiği 1960’lı yıllarda bu okulların çoğu beklenen hizmeti yapamaz hale getirilmiş ve bazısında da ırk ayırımı güden eğitim sistemi uygulanarak siyah öğrenciler melez ve Asyalı öğrencilerden ayrılmıştır. 
Bugün müslümanlar daha çok camilere bitişik kendi özel okullarında çocuklara İslâm dinini öğretmeye çalışmaktadırlar. 
Ülkede tahminen 250 cami-okul bulunmaktadır.
Durban’daki Mescid-i Cum‘a bunların en büyüğüdür.  
Ülkede İslâmî yüksek eğitim yapan okullar 1960’lardan itibaren hızla arttı. 
İslâmî sahada çalışma yapmak isteyen müslüman gençlere gerçek bir eğitim vermeyi amaçlayan bu okullardan bugün açık olanlarının sayısı on altıdır. 
Bunların dördünde belirli zamanlarda eğitim verilirken diğerleri normal bir müfredat uygularlar. 
Altı tanesi “dârülulûm” adıyla anılan bu enstitülerin içinden en verimli çalışanları, Azadville Dârülulûmu ile Newcastle Dârülulûmu’dur. 
Hindistan’da Urduca eğitim yapan Diyûbend (Deoband) Dârülulûmu örnek alınarak 1971’de kurulan Newcastle’daki dârülulûmun eğitim dili İngilizce’dir. 
1982’de açılan Azadville Dârülulûmu’nun eğitim dilinin Urduca olmasının yanı sıra gelenek ve ruh bakımından Diyûbend Dârülulûmu’na daha bağlı bir okul görünümündedir. 
Diğer dârülulûmlar ise Johannesburg, Chatsworth, Pietersburg ve Cape Town’da açılmıştır.  
Özellikle Cape müslümanları siyasî hayatta aktif bir rol oynamışlardır. 
Bu cemaat, 1948’deki hükümet değişikliğiyle başlayan ve 1954’te şiddetlenen ırk ayırımcılığına sert bir şekilde karşı koydu. 
1960’ta hükümetin Grup Alanları Yasası adıyla çıkardığı kanun uyarınca müslümanların büyük bir bölümü yerlerinden sürüldü ve böylece birer merkez haline getirdikleri camilerinden uzaklaşmaları sağlanmış oldu. 
Bunun üzerine müslümanlar Cape Town’da çeşitli grupların bir çatı altında toplandığı The Call of Islam adlı cemiyeti kurdular. 
Bu cemiyetin başkanı İmam Abdullah Hârûn tarafından organize edilen protesto mitingleri ve yayımlanan bildiriler, müslüman cemaatinin Güney Afrika tarihindeki baskılara olan tepkisini gösterdi.
İmam Abdullah Hârûn hükümetin kararlarına muhalefet ettiği için 1969’da tutuklandı ve tutukluluğunun üçüncü ayında esrarengiz bir şekilde öldü. 
Bugün de The Call of Islam, müslüman cemaati arasında dinamizmini dışarıdaki İslâmî hareketlerin eğilimlerinden değil doğrudan kendi Güney Afrika deneyiminden alan en güçlü teşkilâttır. 
Güney Afrika Cumhuriyeti’nde resmen tanınmış olan diğer İslâmî teşkilâtların başında üç büyük eyaletteki Jamiatu’l-ulama of Transvaal, Jamiatu’l-ulama of Natal, The Muslim Judical Council of Cape ve Madjlisu’l-ulama of Port Elizabeth gelmektedir. 
Bunun yanında İslâmî tebliğ çalışmalarını Durban’daki Islamic Propagation Center ve Johannesburg’taki Islamic Missionary Society gibi teşkilâtlar da yürütmektedir. 
İslâmî yapılanma sürecindeki güçlü teşkilâtlardan biri de The Muslim Youth Movement’tır. 
Teşkilatın politikası, tehdit unsuru olmaktan çok uzlaşmacı eğilimler üzerindedir. 
1980 yılında kurulan Qiblah (Kıble), İran devriminden etkilenen müslümanlar tarafından kitle hareketi başlatmak amacıyla vücuda getirilmiştir. 
Cape Town’da faaliyet gösteren Muslim Students Assocation ise bir öğrenci teşkilâtıdır. 
Bunların yanında bir de 1975’te kurulan The Islamic Council of South Africa bulunuyorsa da bu teşkilât, ülke politikası üzerine uygulamaya çalıştığı yanlış çözümler sebebiyle müslümanlar arasındaki desteğini önemli ölçüde kaybetmiş durumdadır.  
Bu teşkilât ve cemiyetler faaliyetlerini basın ve yayın dünyasına da yaymışlardır. 
Müslümanların çıkardığı The Muslim Digest, bütün dünya müslüman yazarlarının makalelerinin yayımlandığı aylık bir dergidir. 
Athlone’da basılan The Muslim News ise daha çok hükümetin aldığı kararları eleştiren siyasî bir gazetedir. 1974’te Muslim Students Assocation Inqilaab, The Muslim Youth Movement al-Qalam dergisini çıkarmaya başladı. 
The Madjlisu’l-ulama of South Africa teşkilâtının da The Majlis adlı bir yayın organı vardır. 
Ülkedeki İslâm araştırmaları ise Durban-Westville Üniversitesi’ne bağlı Arapça, Urduca, Farsça bölümü ile İslâm Araştırmaları Bölümü’nde, Cape Town Üniversitesi Din Araştırmaları Bölümü’nde, Johannesburg Rond Afrikaans Üniversitesi İslâm Araştırmaları Merkezi’nde ve Pretoria Güney Afrika Üniversitesi Dinî İlimler Bölümü’nde yapılmakta ve çalışmalar bu kuruluşların ilmî dergilerinde yayımlanmaktadır.

Kaynaklar:

  1. https://islamansiklopedisi.org.tr/guney-afrika-cumhuriyeti
  2. https://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%BCney_Afrika_Cumhuriyeti

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder