Külliye, Kanuni’nin çok sevdiği ve kendisinden sonra tahta çıkarmayı düşündüğü oğlu Şehzade Mehmet için yaptırılmıştır. Şehzade Külliyesi’nin ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmese de Şehzade Mehmet Türbesi’ndeki şehzadenin sandukası üzerinde “ 930 (1543) Cami-i şerif şehr-i recebde tamam olmuştur” yazar. Tezkiretü’l Bünyan’da ise Şehzade Külliyesi için Rebiyülevvel 950/ Haziran 1543 yılında inşaatına başlandığı yazılıdır. Şehzade 18 Şaban 950 / 16 Ekim 1543 yılında öldüğüne göre külliye onun için yaptırılmamış, ama ölümü üzerine külliyeye onun ismi verilmiştir. Külliye, Eminönü ilçesi Şehzadebaşı semtindedir. Mimar Sinan’ın çıraklık eserim dediği bu güzel külliyede; Şehzade Cami, Rüstem Paşa Türbesi, Şehzade Mehmet Türbesi, Tabhane, Medrese olmak üzere beş ana yapı bulunmaktadır.
Cami
Cami 38x38 ölçülerinde bir alana bina edilmiş, 19 metre çapında ve 37 metre yüksekliğindeki ana kubbe dört fil ayağı üzerine oturtturulmuş, bu kubbe dört yönde yarım kubbelerle desteklenmiştir. Caminin iki şerefeli iki minaresi bulunur ki bu minarelerdeki işlemeler ve süslemeler dönemin mimari sadeliğinden uzaktır. Avluyu çevreleyen dokuz kubbe aynı ölçülerde ve yükseklikte olup, ortadaki şadırvanla simetrik bir bütünlük arz eder. Evliya Çelebi, bu şadırvanın kubbesinin IV. Murat tarafından yaptırıldığını belirtir ve minarelerdeki süslemelerinden dolayı Mimar Sinan’ı över.
Diğer Yapılar
Şehzade Mehmet için yaptırılan türbenin yapımına 1543 yılında başlanmış ve 1544 yılında tamamlanmıştır. Türbenin duvarları çinilerle kaplı ve pencereleri vitraylıdır. Türbede Şehzade Mehmet’ten başka, onun gibi genç yaşta ölen kardeşi Cihangir’in, kızı Hümüşah’ın sandukası ve kime ait olduğu bilinmeyen üç sanduka daha vardır.
Külliye medresesi ise 1546–1547 yılları arasında kuzey doğu duvarını oluşturacak şekilde inşa edilmiştir. Yirmi oda bir eyvan ve tuvaletten oluşan yapı, 1950 yılından sonra kız öğrenci yurdu olarak da kullanılmıştır. İki bölümden oluşan tabhane de külliye misafirlerinin ağırlandığı yer olup, medrese gibi dış avlu duvarının doğu yönünde bulunur.
Bir dönem İstanbul Üniversitesi matbaası olarak da kullanılan, Şehzade Külliyesi’nin güney bölümünde bulunan yapıysa, külliyenin Sıbyan Mektebidir. Giriş revağı bugün bulunmayan mekânın, pencere düzeni değişmiş ve depo olarak kullanıldığı zaman ocağı da kaldırılmıştır. Burada dikkat çeken bir başka yapı ise, üç bölümden oluşan darüzziyafedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder