1 Mayıs 2020 Cuma

Beylerbeyi Külliyesi, Edirne

Beylerbeyi Külliyesi, Edirne
Beylerbeyi Külliyesi, Edirne'de Hükümet Meydanı’ndan Sarayiçi’ne giden yolun solundaki bir yamaçta bulunmaktadır.
Esasında cami, türbe, hamam ve medreseden meydana gelmiş küçük bir külliyedir.
Caminin kitabesi olmamakla beraber, vakıf kayıtlarından öğrenildiğine göre Sultan II.Murat devrinin ümerasından, önce Tırhala (Trikkala) Beyi sonra da Rumeli Beylerbeyi olan Mîrimîran Sinaneddin Yusuf Paşa tarafından 1429’da yaptırılmıştır.
Caminin Mihrab ve Minberi
Cami, plan bakımından yan mekanlı, tabhaneli veya ters T planlı zaviyeli camiler gurubu içerisinde düşünülmelidir. 
Osmanlı mimarisindeki cami tipleri arasında bu caminin farklı bir konumu bulunmaktadır.
Taş ve tuğladan karma bir teknikle yapılmıştır.
Mermer söveli sivri kemerli giriş kapısı oldukça gösterişlidir.
İç kapının alt kısımları rûmi ve hatayî motiflerinden oluşan kalem işleriyle süslenmiştir.
Girişin üzeri pandantifli bir kubbe ile örtülüdür.
Bunun iki yanında kare planlı üzeri kubbe ile örtülü iki yan mekan bulunmaktadır.
Bu mekanlar dışarıya üç kenardan ikişer pencere ile açılmışlardır.
Ayrıca giriş holüne birer pencere ile açılmışlardır.
Beylerbeyi Sinaneddin Yusuf Paşa’nın Türbesi
Sinaneddin Yusuf Paşa'nın Türbesi caddenin solundaki mezarlığın içinde, caminin karşısındadır.
Mekanların içerisinde yaşmaklı birer ocak nişleri bulunmaktadır.
Caminin ibadet mekanı da kare planlı iki bölümden meydana gelmiştir.
Bunlardan ilk bölüm yüksek sekiz dilimli bir kubbe ile örtülmüştür.
Erken Osmanlı Devri mimarisinde görülen kapalı avlulu cami tipinin burada uygulandığı üzerindeki aydınlık fenerinden anlaşılmaktadır.
Mihrabın yer aldığı ikinci bölüm üç cepheli olarak yapılmış, üzeri istiridye kabuğu şeklinde dilimli bir tonozla örtülmüştür.
Prof. Dr.Semavi Eyice’ye göre bu bölüm Tire’deki l441 tarihli Hacı Yahşi Bey’in yaptırmış olduğu Yeşil İmaret Camii’ni, Mihrabın yer aldığı bölüm de bir bakıma kilise mimarisindeki apsidleri hatırlatmaktadır.
Minare soldaki tabhane hücresinin köşesindedir.
Caminin Harap Hali
Beylerbeyi Camii Balkan Savaşı esnasında harap olmuş, l950’li yılların başında mihrap yönü başta olmak üzere caminin büyük bir bölümü çökmüştür.
Son cemaat mahalli de tamamen ortadan kalkmıştır.
Minarenin şerefeden sonra gelen kısımları yıkılmış, Beylerbeyi Sinaneddin Yusuf Paşa’nın Türbesinin kubbesi çökmüş, medresesi ise çok daha önceki yıllarda ortadan kalkmıştır.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, Beylerbeyi Camii’ni l960’lı yıllardan sonra yeniden yapılırcasına tadilattan geçirmiştir
Son cemaat mahalli de bu arada yenilenmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder