Tâceddin Velî Camii, Melikgazi, Kayseri
Tâceddin Velî Hazretleri Kimdir?
Asıl adı Mehmet Tâceddin'dir.
Taceddin-i Veli: Fatih Sultan Mehmet, II.Bâyezîd ve Yavuz Sultan Selim zamanlarında yaşamıştır.
Babası Seyyid Hacı Mustafa Efendi (K.S.) Nahşibendi yolunda olup tüccardı.
Babasından ve hocalarından nahiv ilmi alırken aynı zamanda ticaretle de uğraşırdı.
Taceddin Veli, günlerden bir gün rüyasında piri fani bir zâtın başına taç giydirdiğini ''oğlum sen Halvetî yolundaki bir zâtla terbiye olunursun'' buyurduğunu gördü.
Erzincan'a arkadaşlarıyla beraber ticaret malları satmaya vardığında Cuma Namazını eda için camiye girdi.
Cuma namazı sonrası vaaz veren zâtla göz göze geldi.
Hoca Efendi:
"Oğlum Mehmet, senin yetişmen halveti yolu iledir.
Biz de o hizmetteyiz.
Vaizin elini öptü.
O mübarek zâtın Muhammed (Bahaeddin) Erzincânî olduğunu anlayıp, talebesi olmakla şereflendi.
Bu zâtın verdiği vazife ve dersleri, ilmi çalışmaları, nefsi ile mücadeleleri başardı, zahir ilimlerini kuvvetlendirdi.
Batın ve mukaşefe ilimlerinde olgunluğa erişip, kâmilleşti.
Kuran-ı Kerim'de ''De ki: Rabbinin sözleri için (bütün denizler) mürekkep olsa, bir o kadar da ilaveler de getirse dahi, Rabbinin sözleri bitmeden önce denizler tükenecektir.
Hz Ali (R.A.) ''isteseydim yalnız Fatiha suresinin tefsirinden 70 deve yükü kitap yazardım.
Göğsüne işaret ederek ehlini bulsam burada çok ilim vardır'' buyurdu.
Taceddin-i Veli Hazretleri (K.S.) dünya ve ahiret ilimleri ile züht ve takvası ile verdiği hizmetler ve gayretleri sayesinde, çok sayıda ilim, bilim ve tasavvuf ehli talebeler, hoca efendiler yetiştirdi.
Halkın hastalıklarına şifa, dertlerine deva oldu.
Şöhreti Osmanlı devleti ve dünyanın her tarafına yayıldı.
İnsanlar kelebeğin ışığa aşık olduğu gibi dergahının etrafında cem olmaya başladı.
İlim ve devlet adamları ziyaretlerine gelip feyz aldılar, işlerinin başlarına döndüler.
Kendi yetiştirdiği hoca efendilerden bir kısmını yurt içine, bir kısmını yurt dışına göndererek İslam'ın yayılmasına ve gelişmesine vesile oldu.
Talebeleri yurt içi ve yurt dışında onun adına dergahlar, tekkeler, zaviyeler, aşhaneler, camiler inşa ettirdiler.
Bu mübarek zât 1413 yılında kendi adı ile anılan Taceddin Veli mahallesindeki Taceddin Camii'ni inşaa ettirerek büyük bir vakıf kurmuştur.
Bu vakıftan yüzlerce yıl devlet ve öğrenciler istifade etmişlerdir.
Vakıf halen devam etmektedir.
Vakıf mallarının bir kısmı üzerinde Esenyurt, Nurihas, Osmanlı, Selçuklu, Danişment ve Taceddin Veli mahalleleri vardır.
Sultanlar Sultanı Taceddin- i Veli, Seyyid olup altın silsileye dahil olup soyu Abdülkadir Geylanî'den Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed Sallallahü Aleyhi ve Sellem, oradan Hz.İbrahim Aleyhisselam'a dayanan bir Allah dostudur.
Kendinden sonrada neslinden Taceddin Veliler gelmiştir.
17. Asırda Ankara Hamamönü'nde Taceddin Veli Dergâhı mevcut olup bir çok devlet adamı ve İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy bu dergahta yetişmiş ve İstiklal Marşını burada yazmıştır.
Başbakanlık arşivleri Osmanlı sicilleri, vilayet salnameleri açılıp neşredildikçe daha geniş bilgiler çıkacaktır.
Şeyh Tâceddin Velî'nin Sandukası , Melikgazi, Kayseri
Kerametleri:
1.Yavuz Sultan Selim'e Bağdat'ın fetih müjdesini vermesi, sonra talebesi olması.
2. Yanına gelen hastaların şifa bulması.
3.Bir gün, Hisarcık'ta Tennuri Hazretlerinin bahçesinde bir yemek ziyafeti sonrası Pir-i Fânî bir zât: "Taceddin Veli kimdir" diye sorar.
Kendisine Taceddin Veli Hazretleri gösterilir.
O zât; çocuklarını evlendirmek için yardım ister.
Bunun üzerine hizmetinde bulunan bir zâta:
-Şu karşıdaki ağacı sallayın, dökülen yaprakları toplayıp bu zâta verin, der.
Toplanan yapraklar gümüş olmuştur.
Bu gümüşler, ihtiyaç sahibine verilir.
Fakat, hizmetlinin birkaç yaprağı cebine koyup yanına gelip oturması üzerine;
"Oğlum, cebine koyduklarını suya at, onlar çakıl taşı oldu" buyurmuşlardır.
Kaynak: https://taceddinveliaihl.meb.k12.tr/icerikler/taceddin-veli-kimdir_8990489.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder