18 Temmuz 2010 Pazar

Behram Paşa Camii, Sur, Diyarbakır

Behram Paşa Camii, Sur, Diyarbakır
Behram Paşa Camii, Diyarbakır'ın Merkez Sur İlçesinde, Diyarbakır’ın güneyinde Mardin Kapısı yakınında yer almaktadır.
Caminin kitabesinden öğrenildiğe göre Diyarbakır’ın valilerinden Behram Paşa tarafından 1572 yılında yaptırılmıştır.
Mimar Sinan’ın eserlerinin listesini veren Tuhfetül Mi’marin’de Mimar Sinan’ın eseri olduğu yazılı olmasına rağmen onunla ilgili diğer eserlerde ismi geçmemektedir.

Osmanlı döneminde Diyarbakır’da yapılmış ilginç eserler arasında olan bu cami külliye olarak düşünülmüş, günümüze yalnızca caminin yanı sıra hamamı gelebilmiştir.

Cami kesme taştan kare planlı ve tek kubbeli olarak yapılmıştır.
Son cemaat yeri sakıflı olup asıl son cemaat yeri altı sütunun yuvarlak kemerlerle birbirlerine bağlanması sonucu beş bölümden meydana gelmiştir.
Ortadaki kubbe diğerlerinden daha yüksek ve içeriden kaburgalıdır.
Son cemaatin ön cephesi Fatih Paşa Camisi’nde olduğu gibi siyah beyaz taşlarla yapılmıştır.
Bunun önündeki sakıflı, ikinci son cemaat yeri diyebileceğimiz, çatıyla örtülmüştür.
Bu bölümde örgü şeklindeki bezemeler dikkati çekmektedir.
Buradaki çift renkli sivri kemerler cephe de ayrı bir hareketlilik meydana getirmiştir.
Son cemaat yeri yanlara doğru taşmakta, sağdaki kısmın üzerine de minare yerleştirilmiştir.
Buradaki iki küçük mihrap da mukarnaslı olup özenle işlenmiştir.
Caminin giriş kapısı mukarnaslı bir bordür ile çevrilmiş, üzerine de bir kitabe yerleştirilmiştir.

İbadet mekanı kare planlıdır ve üzeri kubbe ile örtülüdür.
Burada dikkat çeken bir özelik te her duvara, duvar ayağı ismi verilen çıkıntılar yapılmış oluşu ve kubbenin de bu ayaklar üzerine oturtulmuş olmasıdır.
Kubbe ayaklarının üzerinde bir mahfil yer almaktadır.
Girişin sağ ve soluna ve mihrap duvarına yakın doğu ve batı duvarına yerleştirilen merdivenlerle mahfile çıkış sağlanmıştır.
Doğu ve batı duvarında bulunan üç dikdörtgen nişin güney duvarına birer küçük mihrapçık yerleştirilmiştir.
Böylece ana mihrabın dışında cami içerisinde altı mihrap daha yapılmıştır.
Bu mihrap daha çok mekana hareket kazandırmak amacıyla yapılmıştır.
İç mekanın bütün duvarları belirli bir yüksekliğe kadar İznik çinileri ile kaplanmıştır.
Ayrıca mihrap ve minberi bezemelidir.

Caminin minaresi l928 yılında Yıldırım düşmesiyle yıkılmış, tek şerefeli ve silindirik olarak yenilenmiştir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder