8 Ağustos 2010 Pazar

Lala Hüseyin Paşa Camii, Kütahya

Lala Hüseyin Paşa Camii, Kütahya'nın Lala Hüseyin Paşa Mahallesi’nde bulunmaktadır.
Cami geniş bir avlunun ortasındadır. 
Yanında bir de hamamı bulunmaktadır. 
Caminin giriş kapısı üzerinde onarım kitabesi olmasına rağmen yapım kitabesi bulunmamaktadır. 
Mimar Sinan ile ilgili tezkirelerde bu caminin ismine Mimar Sinan eseri olarak rastlanmaktadır. 
Lala Hüseyin Paşa’nın bu cami ile ilgili uzun bir de kitabesi vardır. 
Bu vakfiyeye dayanarak caminin Lala Hüseyin Paşa’nın Rumeli Beylerbeyi olduğu dönemde yapıldığı sanılmaktadır. 
Lala Hüseyin Paşa 1566 yılında Kütahya valiliği yapmıştır. 
Ardından da 1566-1568 yıllarında da Anadolu Beylerbeyi olmuştur.
Lala Hüseyin Paşa Camisi kesme taştan, kare planlı olarak yapılmıştır. XVI. yüzyılın klasik özelliklerini taşımaktadır.

Son cemaat yeri dışarıya doğru hafifçe çıkıntı Caminin içeriye dönük yan duvarlarını ortasına yerleştirilmiş iki baklava başlıklı mermer sütunla beş bölüme ayrılmıştır. 
Ortadaki üç bölüm kubbe, yanlardaki iki bölüm ise ayna tonozlarla örtülüdür. 
Bu bölüm sivri kemerlerle birbirlerine bağlanmıştır. 
Son cemaat bölümü ortada daha geniş ve yüksek tutulmuş, böylece hareket girişe yöneltilmiştir. 
Giriş kapısı sade olup, üzerinde sekiz beyitlik onarım kitabesi bulunmaktadır.

Kitabe:

İbadethaneye hizmet eden ashab-ı hayratı
İder dergâh-ı izzetinde Hüda-yı lemyezel ihsan.

Liveçhillah muzaffer oldular ihyasına derhel
Sudurunda ziya versün bu nûr-ı pertev-i iman

Bu Lala Hüseyin Paşa bina ettiği camii
Edüp ta’mir ahalisi biavn-i Hazreti Yezdan

Ferâh bahşeyledi cami’eda oldukça farzullah
Musalliler eda etsün selât-ı hamse i her ân

Kılarsa lûtunu irad vallah_i Zülcelâl-i Ekber
Edaer mi anı hiç ebter bufi’li Hazret’i Mennan

Müezzinler okur ihlas, imam allah’u ekber der
Cemaat iktida eyler melekler de olur hayran

Gel ey Rüştdi dehanın aç tekellüm eyle tarihi
Kusur-ı pür küsûr olur belki sebeb_i gufrân

Gelüp sâl-i bin üç yüz on hitam buldu bu ta’mirat
Bihamdillah muvaffak eyledi hatmın Ulu Sübhan
1310 (1892-1893)
”.
Mihrap nişi ongen şeklindedir ve sade bir silme ile çerçeve içerisine alınmıştır. 

Minber de taştandır. 
Bezeme olarak batı duvarında, minberin yanındaki pencere üzerinde eshab-ı gemisi istifi, kuzey duvarında da “Ketebe Mahir bin Mehmet Tekfurdağızade Kütahyevi” imzası bulunmaktadır. 
Ayrıca kapının dışındaki alınlıkta da “Ketebe Hüsnü” imzası görülmektedir.
Minare gövdesi ve pabucunda tuğla kullanılmıştır. 

Yuvarlak gövde üzerinde rozet, çarkıfelekler, kuşaklar ve şerefe altında da mukarnaslar bulunmaktadır.
Caminin avlusundaki şadırvan sekizgen şekilde ve mermer plakalıdır. 

Ortasında fıskiye çanağı vardır ve üzeri ahşap sundurma şeklinde bir çatı ile örtülmüştür.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder