Yıldırım Bâyezîd Camii, Bursa'nın Merkez Yıldırım İlçesinde, Bursa Ovasına hakim bir tepe üzerinde, Bursa’nın doğusunda yer almaktadır.
Cami Külliyesi, medrese, darüşşifa, türbe, han, hamam, imaret, misafirhane ve kasırdan meydana gelmiştir.
Kitabesi günümüze ulaşamadığından inşa tarihi belgelere ve tarihi kaynaklara istinaden söylenebilmektedir.
Yıldırım Bâyezid’in h.1360 (1403)’de inşasını başlattığı bu Külliye, Ankara Savaşı münasebetiyle yarıda kalmış ve oğlu Musa Çelebi tarafından h.1407’de tamamlanmıştır. Cami Külliyesi, medrese, darüşşifa, türbe, han, hamam, imaret, misafirhane ve kasırdan meydana gelmiştir.
Kitabesi günümüze ulaşamadığından inşa tarihi belgelere ve tarihi kaynaklara istinaden söylenebilmektedir.
Caminin 1855 depreminde minaresi, 1876’da kubbesi yıkılmıştır. Mütemadiyen tadilatı yapılarak günümüze iyi bir durumda gelmesi sağlanmıştır.
Yıldırım Bâyezid Camii’nin ilginç bir mimari plan şeması vardır.
İlk defa ters T planı burada açık şeklini almış ve kendisinden sonra yapılan camilere emsal teşkil etmiştir.
Bursa’da ters T veya yan mekanlı cami tipinin en abidevi emsallerinden biri olduğu ileri sürülmektedir.
Ayrıca Bursa tipi diye isimlendirilen kemerlerin burada çokça kullanılmış oluşu da câlib-i dikkattir.
Bursa kemerinin kökeni ahşap inşaata dayanmakta olup, Bursa üslubunun karakteristik bir unsurudur. Bu kemer şekli daha sonraki yıllarda Edirne ile İstanbul başta olmak üzere Anadolu’nun bazı yerlerinde karşımıza çıkmaktadır.
Bunun yanı sıra ahşap mimarinin de gelişmiş örnekleri en iyi biçimde kullanılmıştır.
Kapı ve pencere kenarlarındaki mermer oymalar, stalaktitler ve alçı bezemelerin güzel işçiliği bunları tamamlamaktadır.
Caminin son cemaat mahalli gri kesme taşlarla kaplıdır.
Beş kubbeli son cemaat yerinin önü beş, yanları ikişer Bursa kemeriyle dışa açılmıştır.
Giriş kapısı üzerindeki kitabe yeri boştur.
İbadet yeri arka arkaya iki kubbeli mekan ile yanlarda küçük eyvanlar ve bunların iki yanında tonoz örtülü birer odadan meydana gelmiştir.
Orta bölümü örten kubbe 12.00 m. çapında, 18.80 m. yüksekliğindedir.
Caminin yapımında kesme taş kullanılmış, tuğlaya hiç yer verilmemiştir.
İç mekanın orijinalinde çini levhalarla kaplandığı, kalem işleri ile bezendiği günümüze ulaşan bazı kalıntılardan anlaşılmaktadır.
Birkaç kez yıkılarak yenilenen, en son 1948’de deprem neticesi bir kere daha yıkılan minaresi 1970’de yenilenmiştir.
Yıldırım Bâyezîd’in türbesi caminin altındaki bir set üzerinde 1407’de Emir Süleymanoğlu tarafından yapılmıştır.
Yıldırım’ın Timur’a esir düşmesinden mütevellit, Sultan V.Mehmet’e kadar hiçbir padişah tarafından ziyaret edilmeyen türbede, oğulları İsa ve Kasım çelebiler de medfundur (Bkz.Yıldırım Bâyezîd Türbesi).
Yıldırım Bâyezîd Medresesi caminin kuzey batısında (Bkz. Yıldırım Bâyezîd Medresesi), Yıldırım Hamamı caminin batısındaki meyilli alanda (Bkz. Yıldırım Hamamı) ve Yıldırım Darüşşifası (Bkz.Yıldırım Darüşifası) da caminin 250 m. doğusundadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder