1 Haziran 2022 Çarşamba

Rıza Hasan Camii, Aksaray

 Rıza Hasan Camii, Aksaray
Rıza Hasan Camii, Aksaray'da Sofular Mahallesi'nde tarihi Başköprü'nün yanında yer almaktadır.
Eski cami ise 1519 yılında II.Bâyezîd zamanında Mahmut oğlu Hacı Hasan tarafından yaptırılmıştır. 
Cami, Vakıflar tarafından yeniden tamir edilmiştir.
 
Evliyâ Çelebi, Seyahatnâme’sinde Aksaray şehrini anlatırken şairi doğrudan zikretmemekle birlikte, Hasan Rızâyî’nin yaptırdığı tahmin edilen ve şu an Rıza Hasan Camii olarak bilinen el-Hac Seyyid Hasan Efendi Câmii’ni, “Başköprü yakınlarında, gönle ferahlık veren, şirin bir cami” olarak vasıflandırır.
İbrahim Hakkı Konyalı, Âbideleri ve Kitâbeleri İle Niğde-Aksaray Tarihi’nde Rızâyî’yi “şair ve ergin” olarak tarif etmiş, Osmanlı Müellifleri’nden alınmış bir kısım bilgileri tekrar ederek eserini yazarken yaptığı gözlemleri ve değerlendirmeleri sıralamıştır. 
Konyalı’nın belirttiğine göre Rızâyî, Aksaray’da Rıza Hasan Camii’ni yaptıran kişidir.
Cami, harap olduğu için sonradan yenilenmiştir. 
Konyalı; caminin Cumhuriyet’ten evvel ibadete açık olduğunu, burada namaz kılındığını Aksaraylı tarihçi ve koleksiyoncu Mehmed Hamzakadı’dan dinlediğini ifade etmekte, Aksaraylı Perekzâde İbrahim Bey’in I.Dünya Savaşı sırasında harap olduğu için camiyi yıktırarak yeniden yaptırdığını söylemektedir. 
Perekzâde, camiyi yenilerken kitabeyi caminin kapısının üstüne koymamış, şehir dışında Kuzlacıkaya denilen yere molozlarla beraber attırmıştır. 
Kayserilioğlu İbrahim Karadal adındaki Aksaraylı eşraf da buradan taş toplarken kitabeyi bulmuş, Aksaray-Kızılca Mahalle’deki evinin duvarına yerleştirmiştir. 
Konyalı, kitabenin fotoğrafının kendisine, Niğde Milletvekili Oğuz Demir Tüzün tarafından temin edildiğini belirterek, kitabenin Arapça aslını ve çevirisini eserinde vermiştir. 
Mescidin H.925/M.1519 yılında Sultan II. Bayezid’in hükümdarlığı zamanında Mahmûd oğlu Hâcı Hasan tarafından yaptırıldığını, Hasan Rızâyî Mescidi de denildiğini, Rızâyî’nin onun mahlası olduğunu belirtmektedir. 
Rızâyî hakkında verilen bilgilerin bir kısmı doğru olmakla birlikte bir kısmıysa ihtilaflı ve tartışmalıdır.
Konyalı, Rızâyî’nin, Rıza Hasan Camii’nin ilk “bânîlerinden” olduğunu söylüyor. 
Camide bulunduğu söylenilen bir kitabeye istinaden, “Camiyi, kitabeye göre 925 yılı Receb-i Evvellerinde Mahmûd oğlu Hâcı Hasan yaptırmıştır.” diyor. 
Fakat Rızâyî’nin Mahmûdiyye, Tezkiretü’s-Sâlikîn, Tecelliyât-ı Hüdâyî’nin Nazmen Şerhi gibi eserlerine dayanarak h.1007/m.1598-99 senesinde doğduğunu biliyoruz. 
Ayrıca şairin babasının adı Mahmûd değil Abdurrahmân’dır.
Eserde Rızâyî, Halvetî şeyhlerinden birisi olarak zikredilmektedir. 
Oysa Rızâyî, eserlerinde belirttiği üzere, samimi bir Hüdâyî bağlısı olup Celvetî tarikatındandır. 
Bir ara Kâdirî yoluna intisap ettiği kendisi tarafından belirtiliyor. 
Yine kendisinin bildirdiği gibi hiçbir zaman şeyhlik makamında olmamıştır. 
Aksaray Tarihi’nde bahsedilen kişinin Şeyh Hasan isminde bir Halvetî şeyhi olabileceği de ihtimaller arasındadır.
H.1080/M.1669-70 yılında Gülistân’ı manzum olarak tercüme [şerh kabul etmenin daha isabetli olduğu belirtiliyor] ettiği, Rızâyî mahlasıyla şiirler yazdığı Aksaray Tarihi’nde geçen vâkıf olduğumuz en kesin bilgilerdir. 
Rızâyî daha önce de belirttiğimiz gibi Mahmûdiyye ve Tezkire’sinde kendisinin Hama’dayken Şerefü’d-dîn el-Kâdirî’den hilafet aldığını, Aksaray’a geldiğinde Sûfîler Mahallesi’nde (Mahmûdiyye’de Tirzar) insanların etrafına toplandığını, buradaki mescidde ve İbrahim Bey Câmii [Aksaray Ulu Camii] diye bilinen büyük camide zikirler yaptığını söylemektedir. 
Sofular Mahallesi, bugün de aynı adla anılmaktadır. 
Evliyâ Çelebi’nin “el-Hac Seyyid Hasan Efendi Câmii” olarak zikrettiği bu cami, Aksaray Tarihi’nde de geçtiği üzere, bugün de Sofular Mahallesi’ndedir. 
Şimdiki adı Rıza Hasan Camii olan esere, “Köprübaşı Camii” veya “Serköprü Mescidi” de denilmektedir. 
Rızâyî’nin Tirzar mahalle mescidi olarak zikrettiği cami de kuvvetli ihtimalle burasıdır. 
Rızâyî’nin müderrislik yaptığı Berâmûniyye Medresesine atfedilen kalıntılar da bu caminin karşısında Aksaray İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren binaya ait bahçe içerisindedir. 
Caminin Rızâyî tarafından yaptırıldığı veya yenilendiği kendi döneminde “Sûfîler [Sofular] Mahallesi” ismiyle geçen mahallenin bugün de aynı adla anılmasından hareketle bahsi geçen kitabenin ona ait olduğu ihtimal dahilindedir. 
Kitabe üzerindeki tarihin ve “Mahmûd” isminin yanlış yazılmış olabileceği, çok ilmi gözükmese de ihtimaller arasında sayılabilir. 
Günümüzde caminin bulunduğu yere yakın bir mahallenin adı Hacı Hasanlı Mahallesi’dir. 
Ancak bu ismin, Hasan Rızâyî’den mülhem olabileceği ihtimali de unutulmamalıdır. 
Rızâyî, Nüzhetü’l-Ebrâr’da dedesinin isminin Hâcı Hasan olduğunu söyler. 
İlmî bir mesnedden mahrum olmakla beraber Hacı Hasanlı Mahallesi’ne ismini veren, Rıza Hasan Camii’ni yaptıran ve sözünü ettiğimiz kitabede adı geçen Mahmûd oğlu Hâcı Hasan’ın Rızâyî’nin dedesi Hacı Hasan Efendi olduğunu ve Halvetî şeyhliği yaptığını söyleyebiliriz.

Caminin Mihrab ve Minberi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder