Uzun Şeyh (Uzun Şıh) Camii, Taşkent, Konya
Uzun Şeyh (Uzun Şıh) Camii, Konya'nın Taşkent İlçesi Bektaş Mahallesi Uzun Şeyh Sokak'ta bulunmaktadır.
Cami, ilk defa Yavuz Sultan Selim'in yardımı ile Uzun Şeyh tarafından 1517 yılında yaptırılmıştır.
25 Kasım 2005 Cuma günü çıkan yangın neticesinde tamamen yanmıştır.Aslına uygun olarak restorasyonu yapılan cami, 2008 yılının Eylül ayında ibadete tekrar açılmıştır.
Osmanlı dönemi ahşap işçiliğinin ve kalem işi süslemelerinin güzel bir örneği yok olmuş, camiden geriye beden duvarları ve minaresi kalmıştır.
Caminin İçinde Bir Görünüm
Caminin yapılış hikayesi ise şöyledir:
Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim Han Konya’da istirahat ederken, Konya merkezinde ve çevresinde mevcut ilim adamlarından sefere gidip gitmeme konusunda fikir almak için bu zatları Konya merkeze davet eder.
Otağının giriş kısmının gözükmeyen bir yerine Kur’an-ı Kerim’i koydurur.
Gelen zatlar birer, birer içeri girerler.
Yalnız Pirlerkondu’dan (Taşkent’ten) gelen Uzun Şeyh Hazretleri asasına dayanarak otağa girmez ve görevlilere yerdeki emaneti kaldırınız ondan sonra içeriye adım atarım, der.
Gerçekten girişte Kur’an-ı Kerim vardır.
Şeyh bunu fark etmiştir.
Görevliler bu durumu Padişaha söylerler.
Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim Han, Uzun Şeyh Hazretlerine sefere gidip gitmeme konusunda tereddütlü olduğunu söyler.
Şeyh Hazretleri Padişaha, “Padişahım Allah’ın izni ile zafer nasip olacak sefere gidiniz, der.
Neticede Yavuz Sultan Selim tabi ki seferden zaferle döner.
Dönüşünde Şeyh hazretlerini İstanbul’a davet eder ve İstanbul’da kalmasını ister.
Şeyh Hazretleri; Padişahım benim memleketimde medresem var, öğrencilerim beni bekler.
İzniniz olursa memleketime gideyim, der.
Padişah o halde benden ne dileğiniz olabilir, der.
Şeyh Hazretleri; benim beldeme bir cami yaptırıverin, der.
Taşkent Bölgesi’nde yaşayan Uzun Şeyh’in bu isteği üzerine bölgede, içinde Osmanlı ahşap el sanatı örneklerinin ürünlerinin yer aldığı şu andaki Uzun Şeyh ismindeki mevcut Cami yaptırılır.
Caminin tavan kısmındaki işlemelerin boyası orijinal boyasıdır.
Bitki kökü boyası caminin tavanında orijinal hali ile muhafaza edilmektedir.
Caminin duvarları 1957–1958 yıllarında, (tavanı direkler üzerinde dururken) yenilenmiştir.
Camiye yapılan bu masrafları 1957 yılında Ürdün Kraliyet Ailesinin İtalya’ya giderken Toroslar’da düşen uçağının enkazı Ürdün’den gelen heyet tarafından camiye bağışlanmış ve caminin tadilatı bu meblağ ile yapılmıştır.
(Kaynak: Taşkent’in ayakta kalan en nadide eserleri)
Uzun Şeyh (Uzun Şıh) Camii, Taşkent, Konya
Caminin inşası ile ilgili -ufak bir farkla- bir diğer rivayet de şöyledir:
Pirlerkondu'nun ilim hocası Eminlerden olan Uzun Şıh büyük alimlerden olup zamanın fıkhı ve ilmi konularda bilgi kaynağıdır.Yavuz Sultan Selim döneminde yaşamıştır.
Yavuz Sultan Selim tahta çıkınca zamanın en güzide beldesi Bağdat'ı almak istiyor bu arada Doğuda Şah İsmail tehlikesi var.
Bunu ortadan kaldırılması gereklidir.
Bunun içinde zamanın alimlerine danışıp onların fikirlerini almak isteyen Yavuz, Alimleri ve hocaları çağırmak için haberciler salar.
Bu arada Pirlonda'da meşhur bir medrese vardır, hocası da Uzun Şıh'tır
Haberi Pirlonda'ya gelir.
Uzun Şıh haberciyle beraber kalkar İstanbul'a gelir.
Yavuz Sultan Selim bu hocaların ve ulema kişilerin ilmi seviyelerini anlamak için sarayın giriş kapı eşiğinin altına bir Kur'an-ı Kerim yerleştirir.
Gelen hocalar içeri direk girerler.
Fakat uzun Şıh gelince içeri girmez.
Buyur ederler, yine girmez.
Eşikteki emaneti kaldırın öyle gireyim, der.
Padişah bu duruma çok sevinir.
Hemen aradığım alimi buldum, der ve Kur'an-ı Kerim'i eşikten kaldırır.
Diğer hocalar geriye gönderilir.
Uzun Şıh'ı huzuruna alır.
Padişah kendisinin bir sefere çıkacağını bu konu hakkında düşüncesini sorar.
Osmanlıda alimlerden fetva alınarak sefere çıkılırdı.
Yavuz da Uzun Şıh'tan fetva ister.
Uzun Şıh da:
-Padişahım, akşamki işini sabaha bırakma, der.
Padişah hemen ordusuna emir verir.
Derhal hazırlıkları başlar ve ordu sefere çıkar.
1514 yılında Çaldıran denilen mevkide çetin bir savaş olur.
Bu savaşta Şah İsmail ağır bir mağlubiyet alır.
İran zapt edilir.
Irak üzerine yürüyen ordu, gecelemek için istirahata çekilir.
Yorgun olan Yavuz çadırında uyumuştur.
Caminin İçi
Uyku anında bir tekme yediğini hisseder ve uzun Şıh'ı görür karşısında.Hemen irkilir uykusundan fırlar.
Ordusuna emir verir.
Ani baskınla Bağdat alınır.
1517'de Ridaniye savaşıyla Mısır ve Arabistan yarımadasını da teslim alan Yavuz, kutsal emanetleri halifelikle beraber alır.
Ordu büyük bir coşkuyla İstanbul'a döner artık.
Osmanlı da İslam hilafeti devleti olur.
İlk Osmanlı halifesi de Yavuz Sultan Selim'dir.
Yavuz Sultan Selim, İstanbul'da Uzun Şıh'ı yanına çağırtır.
Hocam Senin ilmin ve fetvanla İslam beldelerini bir baştan bir başa tek hilafet çatısı altında topladık.
Allah senden razı olsun.
Bizden bir isteğin var mı, der.
Uzun Şıh da, köyüne bir cami yapılmasını ister.
Yavuz hemen emir verir.
Cami yapımı için de yer tercihi hocaya bırakılır.
Hoca da bugünkü büyük caminin yerini gösterir ve caminin buraya yapılmasını ister.
O dönemde bu yer köyün çok kenarındadır.
Çünkü köy, Sarılar Mahallesi Mevkiinde kurulmuş, köy harici ormanlık bir alandır.
Caminin Yanmış Hali
Uzun Şıh; bu yer bugün köyün dışında kalıyor, zaman gelecek burası köyün ortası olacak, diyerek caminin yapımını başlatır.Bugünkü büyük cami yapılır.
Resmi kayıtlarda caminin ismi Uzun Şıh Camiidir.
Osmanlı mimarisini inceliğini hala muhafaza eden bu cami köyün en önemli Osmanlı eserlerinden olup aynı zamanda Taşkent'in en büyük camiidir.
Uzun Şıh, bugünkü İmam Hatip Lisesi'nin yerinde bulunan medresede birçok alim yetiştirmiş olup bu alimler de, Osmanlıya fikren ve zikren büyük hizmetler vermişlerdir.
Şevki BAŞÇI
Kaynak: Taşkent'in Doğuşu, 1974
(Uzun Şıh'ın Türbesi ve Cami)
Uzun Şeyh (Uzun Şıh) Türbesi, Taşkent, Konya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder