Cami, Sultan II.Abdülhamid döneminin (1876-1908) sonlarında inşa edilmiştir.
Kuzey-güney doğrultuda dikdörtgen bir dış kütle görünüşüne sahiptir.
Merkezi plânlı olarak inşa edilmiştir.
Caminin inşasında Tomarza yöresine mahsus, bazaltı andıran siyaha yakın gri renkte ve açık pembe renk düzgün kesme taş malzeme kullanılmıştır.Simetrik bir dış cephe tasarımına sahip olan caminin doğu, batı ve güney cepheleri, pencere alınlık kemeri hizasında kemerleri de çerçeveleyecek şekilde duvar yüzeyinden taşırılmış düz, dış ve iç bükey profilli üç sıra silme kuşağıyla hareketlendirilmiştir.
Doğu ve batı cepheler biri üstte, diğerleri altta olmak üzere beş pencereyle boşaltılmıştır.
Güney cephede ikisi altta biri üstte olmak üzere üç pencere açıklığı görülürken, kuzey cephede taç kapının iki yanında altta ve üstte birer pencere yer alır.
Diğerlerinden farklı olarak bu cephedeki üst pencereler yuvarlak biçimli aydınlatma açıklığı olarak düzenlenmişlerdir.
Doğu, batı ve güney cephelerdeki alt pencereler dikdörtgen biçimli olarak düzenlenmiş, duvar yüzeyinden hafifçe taşırılmış söve ve lentoya sahiptirler.
Pembe renk taşla örülmüş yuvarlak bir kemerle çerçevelenen alınlık yüzeyi süslenmeden yalın bırakılmıştır.
Kuzey cephedeki alt pencereler de aynı şekilde tasarlanmış olmakla birlikte diğerlerinden farklı
olarak alınlık yüzeyleri düz ve ters iki C kıvrımının oluşturduğu dairesel madalyonu çerçeveleyen akantüs yaprağı kabartmasıyla süslenmiştir.
Camiyi bölgedeki diğer örneklerden farklı kılan unsur üst pencerelerdir.
Biçim olarak alt pencerelerle aynı olan bu açıklıkların lento ve söveleri, yüzeyi düz ve dairesel profilli silmelerle hareketlendirilmiş pembe renk kesme taşla çerçevelenerek caminin genel duvar malzemesi
olan siyah renk taşla uyumlu bir cephe kompozisyonu meydana getirilmiştir.
Bu çerçeve, ayrıca üstte aynı malzemeden alınlık kemeri, altta ise iç ve dış bükey olarak kıvrılmış kenger yapraklarının oluşturduğu bir yarım kartuşla kuşatılmıştır.
Dıştaki pembe renkli taşla uyumlu olarak alınlık siyaha yakın gri renk taşla oluşturulmuştur.
Alınlık, üstte stilize palmet ve urgan motifi kabartmalarıyla kuşatılmış, yüzey yüksek kabartma
olarak işlenmiş akantüs yapraklarıyla bezenmiştir.
Üst pencerelere cephe yüzeyinde abidelik kazandıran en mühim öğe ise pencereleri yandan
sınırlayan çifte sütunlardır.
Duvar yüzeyinden taşırılmış dikdörtgen prizmatik konsollara oturan yalın kaideli bu sütunlar kompozit
başlıklarla tamamlanmış, başlıklar üzerine de birer tabla yerleştirilmiştir.
Caminin güney, batı ve doğu cepheleri üçgen saçaklı olarak düzenlenmiştir.
Caminin kuzey cephesinde yer alan son cemaat mahalli, kaide ve başlıkları oldukça yalın düzenlenmiş dört sütun ve duvar payelerine atılmış yuvarlak kemerlerle üç gözlü olarak düzenlenmiştir.
Son cemaat mahallinin üzeri kare kesitli ahşap kirişler üzerine düz ahşap tavanla örtülmüştür.
Caminin kuzey cephesi ikisi pencere olmak üzere beş açıklıkla boşaltılmıştır.
Taçkapının dışında doğu köşedeki küçük ölçekli kapıyla harime, batı köşedekiyle de minareye geçilmektedir.
Cami harimine giriş kapısı, saçağa kadar yükselen ölçüleri ve bezemeleriyle taç kapıları hatırlatmaktadır.
Kuzey cephe ortasına konumlandırılan kapı, yekpare söve ve lentodan oluşan dikdörtgen bir açıklık biçimindedir.
Kapı, yalın kaide ve başlıklara sahip birer sütuna atılmış yuvarlak kemerle çerçevelenmiştir.
Siyah ve pembe renk taşlarla örülen kemerin çerçevelediği alınlıkta iki yana simetrik kıvrımlar oluşturan akantüs yapraklarının meydana getirdiği oval bir madalyon içinde “Maşâallah” yazısı dikkati çeker.
Pembe renk taşla oluşturulan üçgen alınlıklı tepeliğin çerçeveleri iç ve dış bükey profilli silmelerle hareketlendirilmiş, alt yan köşelerdeki plastırların yüzeyi on iki yapraklı rozet kabartmasıyla bezenmiştir.
Üçgen alınlığın yüzeyi siyaha yakın gri renk taşla örülmüş, alınlık ortasında yine üçgen alınlıklı bir kitabelik oluşturulmuş, kitabelik dışındaki yüzeyler de yüzeye uygun kıvrımlar yapan akantüs yaprağı kabartmalarıyla doldurulmuştur.
Alınlık ortasına yerleştirilen kitabeliğin üçgen alınlık kısmında;
“Sene 1158 Tarihi Hacı Hüseyin Cami-i Şerifi”
alttaki dikdörtgen yüzeyde ise;
“Şah Hazreti Abdülhamid Han Sânide Müderris-i Kiramdan el-Hac Hafız Üstadın Gayretiyle 1324’de yapılmıştır”
ibareleri yazılıdır.
Bu ibarelerden bugünkü caminin mahallinde H.1158/M.1745 yılında Hacı Hüseyin adlı biri tarafından inşa ettirilmiş bir cami olduğunu ve bilmediğimiz bir tarihte yıkılan bu caminin II.Abdülhamid zamanında H.1324/M.1906 yılında Müderris Hacı Hafız’ın çabalarıyla yeniden yapıldığı öğrenilmektedir.
Taçkapı yanlardan duvara bitişik ikişer sütunla sınırlandırılmıştır.
Sütunlar, dikdörtgen prizmatik tablalar üzerine oturan kaidelere yerleştirilmiştir ve pembe renk taştan yekpare olarak yapılmışlardır.
Sütunların sade başlıkları üzerinde aşağı doğru bombelenip, volütlenen ve yüzeyi kenger yaprağı kabartmasıyla süslenmiş ikişer konsol yer almaktadır.
Bu konsolların üzerindeki tabla ve kaide üzerine de gövdeleri yivlenmiş ve kompozit başlıklara sahip ikişer küçük sütun yerleştirilmiştir.
Bu sütunlu, konsollu düzenleme abidevi bir taç kapı kompozisyonunu pekiştirmiştir.
Cami harimi, güney taraftaki kubbeli mekân ile buraya kuzeyden eklenmiş tonozlu mekândan oluşan merkezi plânlı bir düzenlemeye sahiptir.
Kubbe köşelerden içeri taşırılan ve duvara bitişik olarak ayaklara atılmış sivri kemerlerle taşınmaktadır. Kubbenin oturduğu onikigen kasnağa pandantifle geçilmiştir.
Bej, kahverengi ve siyah renk kesme taşla örülen kubbenin kasnak cephelerine birer pencere açılmıştır. Kubbeyi taşıyan kemerlerin köşelerden içe taşırılmış ayaklara atılmasıyla kemerler ile duvar arasında kalan boşluğun da kemere benzer dar yüzeyli bir tonozla kapatılmış olduğu görülmektedir.
Kuzeydeki bölüm, kuzeydoğu ve kuzeybatı köşeden içeri taşırılmış ayaklara atılan ve aynı zamanda
kubbeyi de taşıyan kemerle kubbeli bölümden ayrılmıştır.
Güneydeki kubbeli mekâna açılan sivri tonoz örtülü bölümün kuzey kısmında iki serbest sütun ve duvar payesine atılmış üç yuvarlak kemerle bir mahfil oluşturulmuştur.
Mahfilin giriş ekseni üzerindeki kemerinin duvarı dışa doğru bombeli çıkıntı yapacak şekilde düzenlenip saçağı 10 küçük konsolla hareketlendirilmiştir.
Kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerdeki kapılardan mahfile çıkılmaktadır.
Kuzeydoğudaki kapı aynı zamanda son cemaat mahalline açılmaktadır.
Harim mekânını örten kubbenin dıştan kademeli bir taş kaplamaya sahip olduğu gözlenmektedir .
Kubbe kasnağının dışında yer alan Latin harfli bir kitabeye göre kubbe 1965 ve 1968 yıllarında tadilat görmüştür.
Duvara açılan pencereler mazgal tarzda içe doğru genişlemektedir ve yuvarlak kemerli olarak
yapılmışlardır.
Caminin mihrap ve minberi özgün değildir.
Kaynaklar:
- https://kayseri.city/tasinmaz-kultur-varliklari/cami/tomarza-merkez-cami/
- KAYSERİ TOMARZA’DA II. ABDÜLHAMİD DÖNEMİNDE İNŞA EDİLMİŞ İKİ YAPI: MERKEZ CAMİSİ VE MÜFTÜLÜK BİNASI, Yıldıray ÖZBEK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder