8 Eylül 2020 Salı

Kisra kemerlerinde, örümcek perdedârlık yapıyor.

1865-1870 Erken Stereo Kartta Ayasofya Camii ve Ahşap Evler
İstanbul’a XV.asrın ilk yarısında gelen batılı seyyahlar, hem şehrin, hem de Ayasofya’nın bakımsız ve perişan bir hâlde olduğunu belirtirler.
Bunlardan İspanyol Ruy Gonzales de Clavijo, Ayasofya’nın harabelerle çevrili olduğunu, kilisenin birçok bölümünün kullanılamaz durumda bulunduğunu, kapılarından bazılarının yerlere düştüğünü yazar.

Sultan II.Mehmed, Ayasofya’ya girince şükür secdesine kapandı, iki rekât namaz kıldı.
Rivayetlere göre ilk ezan da bu esnada okundu.
Maiyeti ile beraber ilk namazı eda ettikten sonra, mabedin perişan durumu karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen Fatih Sultan Mehmet, Sâdî’nin şu meşhur beytini söylemekten kendini alamadı:

Perdedârî mîküned der tâk-ı kisrâ ankebût,
Bûm nevbet mîzened der Kal’a-i Efrâsiyâb.

[Kisra (saraylarının) kemerlerinde, örümcek perdedârlık yapıyor.
Efrâsiyab’ın kalesinde, baykuş nöbet vuruyor.]



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder