14 Temmuz 2021 Çarşamba

İki Minareli Mescid (مسجد المنارتين), Medîne, Suûdî Arabistan

İki Minareli Mescid (مسجد المنارتين), Medîne, Suûdî Arabistan
Benî Dinâr Mescidi (Menarateyn Mescidi), Suûdî Arabistan'ın Medîne şehrinde, Hicaz Demiryolu İstasyonundan batı istikametine doğru devam edildiğinde takriben 1100 metre uzaklıkta yer almaktadır.
Ömer Bin Hattab yolu üzerinde ilerlendiğinde mescid, yolun bitimine yaklaşık 400 metre uzaklıkta sağda kalmaktadır. 
Mescid, muhtelif zamanlarda tadilatlar geçirmiş, son inşası da Suud hükümeti tarafından yaptırılmıştır.

Mescid, Allah Rasûlü Sallallâhü Aleyhi ve Sellem'in namaz kıldığı yerlerden birisidir.
Benî Dinâr (Dinâr Oğulları) kabilesine yakınlığından dolayı Mescid-i Benî Dinâr da denmektedir.

Ayrıca bu yerde karşılıklı iki sarı tepenin bulunmasından dolayı; iki kandil, iki minare, iki fener manalarına gelen "menarateyn/minareteyn" şeklinde de isimlendirilmektedir.

Ahmed El-Abbâsî'nin Umdetü'l Ahbâr fî Medîneti'l Muhtâr isimli eserinde mescidin yeri şu şekilde tarif edilmektedir: 
Bâb-ı Mısrî'den çıkıldıktan, Büyûtü Sukyâ (Sükya Mescidi) istikametine devam edilir. 
Önüne iki yol gelir, batı istikametinde Bâb-ı Misrî'den, Sukyâ'ya kadar geldiğin yol kadar devam ettiğinde mescid solunda kalır.

Medine'de ayrıca Menarateyn dağları (tepelen) isminde bir yer daha vardır ki o Heridek savaşının cereyan ettiği istikamettedir. Bu yere de Astaran ismi verilmiştir.

İbni Zübale Allah Rasûlü Sallallâhü Aleyhi ve Sellem'in bu yerde bulunan kuyudan su içip, abdest aldığını ve namaz kıldığını zikrederken konu hakkında şu rivayeti de ekliyor:
Rasûlullah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Efendimiz, ölmüş bir koyunun yanından geçerken Sahabelere: "Gördüğünüz şu koyun ölüsünün, sahibi nezdindeki kıymeti nedir?" diye sordu.
Sahabeler cevap verdiler:
"Hiçbir kıymeti olmadığı için buraya atılmıştır."

Bu cevap üzerine Efendimiz şöyle buyurdu:
"Varlığım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, dünyanın Allah katındaki kıymeti, ölü bir koyunun sahibi yanındaki kıymetinden daha çok değildir."

Benzer bir Hadis-i Şerîf de Tirmizi ve İbni Mace Zünd bablarında kaydetmişlerdir. (Tirmizi, Zühd:13; İbn Máce, Zühd:13)



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder